Uçak üreten büyük firmalar ve bu uçakları kullanan havayolu şirketleri, yolcularına ve uçuş ekiplerine emniyetli, konforlu, temiz ve sağlıklı bir ortam yaratmak amacıyla uçak içinde sofistike hijyen sağlar. Bu, son aylarda küresel yayılım gösteren Covid-19 gibi hastalık zamanlarında daha da titizlikle yapılır. Dezenfeksiyona, kabin havası filtrasyonuna, su ve gıda depolanmasına, tuvalet temizliği ve atık toplanması gibi ayrıntılara çok özen gösterilir. Uçaklarda hijyenle ilgili çevre kontrol sisteminin FAA Yönergesine (FAR 25831) uygun olması gerekir. Uçak içi dezenfeksiyon çalışmaları da Dünya Sağlık Örgütü’nün Sağlık Kurallarına (WHO-IHR) ve Uluslararası Standart Organizasyonu (ISO) ölçütlerine göre yapılır. ICAO ve SAFA denetlemelerinden (USOAP-CMA) başka her ülkenin havacılık otoritesine de yetki ve sorumluluk verilmiştir.
Havayoluyla seyahat sırasında sağlığı tehdit eden başlıca çevresel unsurlar şunlardır: Kabin içindeki toksik gazlar (kargodan sızan kimyasallar, egzoz), mikrobik partiküller, alerjenler, sinek-böcek gibi haşerat, ikram edilen yiyecek ve içeceklerden gelen hastalıklar, yolcu ve mürettebattan bulaşan hastalık ajanları, vs.
Uçak içi hijyenini sağlamak ve hastalıklardan korunmak
1. Bugüne kadar uçak yolculuğu sürecinde bulaştığı belirlenen hastalıklar listesinde; Sıtma, Tifo, Tüberküloz, Hepatit, HIV, AIDS, SARS, İnfluenza, Domuz gribi (H1N1), Kuş gribi (H5N1) vardı. Son olarak bu listeye Covid-19 da eklenmiş bulunmaktadır. Bu hastalıkların başlıca bulaşma yolları; hasta kişilerle doğrudan temas, aynı eşyayı kullanma, havadaki mikrobik partikülleri soluma, hastalık taşıyan böcek/sineklerin ısırması, mikrop bulaşıklı yiyecek-içeceklerin alınması vs’dir. Bunlara karşı hangi önlemlerin alınacağı IATA, EASA, WHO, havayolu şirketleri ve ülkelerin sağlık otoriteleri tarafından belirlenmektedir.
2. Uçaklarda kabin havasındaki toz, kimyasal ve mikrobik partikülleri %85 ve üzerindeki oranlarda süzerek havayı temizleyen Hepa filtreleri kullanılır. 1/3-2/3 oranlarında atmosferden alınan temiz hava ile tazelenen kabin havasının sirkülasyon sayıları, kabinde saatte 20-30 (2-3 dakikada bir), kokpitte saatte 80 kezdir.
3. Nefes, öksürük ve aksırık yoluyla mikrop saçan ya da açık vücut yaraları olan yolcular doktor kontrolüne sevk edilir, gerekiyorsa uçuşu engellenir. Uçuşunda sakınca olmayanlar ise durumlarına göre en arka koltuklara oturtulur, izole edilir ve ağız-burun maskesi kullanır.
4. Uçan haşerat, böcek ve fare ilaçlaması, hem uçak içinde hem de havaalanlarında yapılır.
5. Uçak içindeki halılar, koltuk kumaşları, tepsiler, tuvalet ve lavabolar dezenfektanlarla silinir; ayrıca aerosol spreyler, ultraviole ışınları ve buharlama biçiminde hem kabin havası hem de uçak içi materyali derinlemesine temizlenir.
Uçakta hijyen
Peş peşe seferi olan uçaklar iki uçuş arasındaki 60-90 dakika sürede kabaca temizlense de, derin temizlik ancak 1-3 ay aralarla yapılmaktadır. Uçaklarda streç ambalaj içinde dağıtılan yastık, battaniye ve kulaklıkların; keza tek kullanımlık bardakların temizliğinden emin olunabilir. Ancak tuvalet kapı kolları, koltukların oturma ve kafa dayama parçaları, koltuk arkası katlanır servis tepsileri, emniyet kemerleri ve zemin halıları, hijyen yönünden uçakların en kirli yerleridir. Bu kirli yüzeylerin en kirlilerinin tuvalet kapı kolları olduğu sanılırsa da, birincilik koltuk arkası katlanır tepsilerdedir. Bundan sonraki sırada ise koridor tarafı koltukların kafa dayama kısımları gelir; çünkü koridordan geçen insanların çoğu buralara tutunurken ellerindeki kir ve mikropları bulaştırır. Pencere kenarı koltuktakiler ise kafalarını cama veya kabin duvarına yasladıklarında, kendilerinden önce oturanlarla yanak yanağa temas etmiş gibi olurlar. Ayakkabı ve çorabını çıkararak yer döşemesine çıplak ayakla veya çorapla basmak da, kir ve mikrop almak isteyenler için en iyi yöntemdir (1).
Uçak yolcuları farklı coğrafya, kültür ve sosyoekonomik gruplardan gelir; hastalık taşıyıp taşımadıkları, asgari temizlik kurallarına uyup uymadıkları, oturdukları veya dokundukları yerlere neleri bulaştırdıkları bilinmez. Her yeni uçuşta yüzlerce yolcunun, bir önceki uçuşta aynı alanları kullanan başkalarından kalan kir ve mikrobik ajanlarla temas etmesi olasılığı vardır. Bu yolcu sirkülasyonu yüzünden ideal bir temizlik ve dezenfeksiyon sağlamanın pek mümkün olmadığı söylenebilir.
2019 yılı Kasım ayında 8 bin yolcunun katıldığı bir ankette %90 üzerinde oy alan en temiz şirketler Yeni Zelanda, Singapur, Emirates, Katar, Cathay Pacific ve Swiss; en kirliler %40-60 arası oylarla RyanAir, WizzAir, İberia, EasyJet olmuştur (2).
Bilindiği gibi havaalanlarına giriş ve uçaklara biniş sürecinde bütün arama tarama yöntemleri silah ve patlayıcı maddelere yöneliktir. Son pandemi periyodu öncesinde yolcuların hastalık ve hijyenleriyle ilgili bir kontrol yok düzeyinde idi. Tuvaletleri pisleten, gibi bulaşıcı hastalıklarını (HIV, hepatit, vs) farkında olmadan çevresine saçan, uçaktaki koltukları ve katlanabilir tepsileri kirleten kişilerin çokluğuna dair bilgiler kabin ekiplerinden ve uçakları temizleyen personelden öğrenilebilir. Kendi hastalıklarını kasten başkalarına bulaştırmaya çalışan kötücül ruh hastaları da ayrı bir kategoridir.
Yolculara yeterince suçlama yaptığımıza göre biraz da özensiz şirketlere bakalım: Bazı şirketlerin uçaklarında çay-kahve yapımında kullanılan suyun depo edildiği tankların aseptik olmadığı, kabin havasının çok iyi filtre edilmediği ve uçak içi materyalin ve yüzeylerin dezenfeksiyonunun oldukça seyrek yapıldığı duyumları vardır. Bu nedenlerle bazı yolcular streç veya folyoya sarılı olmayan yemekleri yemez, çay-kahve içmez ve uçağa kendi yastık ve battaniyelerini getirirler (3). Mikrop ve hijyen takıntıları (germofobi, misofobi) olan ünlü model Naomi Campbell yolculuk öncesi yaptığı temizlik ritüelleriyle de ünlüdür. Uçağa bindiğinde önce maske takıp eldiven giyerek dokunacağı her şeyi (masa, yan duvarlar, monitör, vs) kolonyalı mendillerle silmekte, koltuğunu da bir örtü ile kaplamaktadır.
Yaşamakta olduğumuz Coronavirus pandemisi, modelin bu hijyen seremonisini büyük ölçüde haklı çıkardı. Obsesif kompulsif bozukluğu olan bir hasta gibi alaycı yaklaşılan mankenin yaptıkları neredeyse rutin haline geldi.
Covid-19 sonrası havayoluyla seyahatlerde önlem ve öneriler
1-Uçak bileti alınırken seyahate engel C-19 hastalığı olmadığının belgesi (HES: Hayat Eve Sığar kodu) alınmak gerekmektedir. Şüpheli durumlarda havaalanında test yapılabileceği gibi, yabancı ülkelere girişte de test uygulanabilir.
2-Uçakla seyahat edecek insanlar, havaalanlarında ve uçaklarda otoritenin koyduğu kurallara kesinlikle uymalıdırlar. Bunları kendi akıllarınca yorumlayıp itiraz etmek asla doğru bir tutum değildir. Ateş kontrolü, maske, sosyal mesafeyi korumak, gerekiyorsa siperlik ve eldiven kullanmak, kabine el çantası dışında eşya almamak gibi kurallara riayet etmek gerekmektedir. Bilet fiyatlarının yükselmesi, iç hatlarda su dışında ikram olmaması, dergi ve gazete verilmemesi makul karşılanmalıdır. Dağıtılan hijyen kitleri eve götürmek için değil, yolculuk sürecinde kullanılmak içindir.
3-Bilet kayıt, uçak bekleme kapıları, körük ve kabinlerdeki kurallar daha da önemlidir. Kabin ekiplerinin uçağa biniş-iniş ve oturma düzeniyle ilgili önerileri onların keyfi kararları değil, ulusal ve uluslararası kurallar gereğidir. Bunları ihlâl edenler ‘kuraldışı yolcu’ muamelesi görür ve haklarında işlem yapılır; hatta bazıları uçaktan indirilerek polise teslim edilebilir. Bazı huysuz çocukların kontrol sorumluluğu ebeveynlere ait olduğu için gereken işlem onlara yapılır.
4-Ateşli ve öksürüklü yolcuların uçağa alınmamaları da keyfi bir karar değildir. Testi (-) olan ve tanı konmamış bazı kişilerin bile bulaştırıcı olabileceği bilinmelidir. Özellikle uzun uçuşlarda öksüren yolcuların uçağın arka bölmelerinde izole edilmeleri gerekir.
5-Bulaşma riski, enfekte bir hastaya ne kadar yakınlıkta oturulduğu ve başkalarıyla ne kadar samimi ilişki kurulduğuyla ilgili olarak artar. Koltuk komşuluğunu birbirine yakın temasa ve uzun konuşmalara vardırmamak gerekir.
6-Uçaklarda maske takılıyor olsa bile yüksek sesle konuşma, öksürme, aksırma hallerinde insanın ağzından çıkan virüs yüklü damlacıklar 1-2 metre ileri gideceği için başkalarına bulaşma olasılığı yüksektir. Yolcuların baş üstü hava üfürme problarını yüzlerine çevirmeleri, solunan havadaki mikroplu damlacıkları uzaklaştırmada yararlı olur. (4)
“Tuhaf zamanlarda yaşayasınız” diye eski bir Çin bedduası vardır. Kimin hışmına uğradığımızı bilemiyoruz. Daha 6 ay öncesinde havaalanlarında beklemek, uçaklarla seyahat etmek tatlı bir heyecan ve şenlik iken şu günlerde yaşadıklarımız ne tuhaf!…
Kaynaklar
1. Geoff Whitmore. How Dirty Are Airplanes? Forbes (Mar 20. 2019). https://www.forbes.com/sites/geoffwhitmore/2019/03/20/how-dirty-are-airplanes/#42c1766e2ebb
2. Lisa Kjellsson. Mailonline (9 Nov, 2019). https://www.dailymail.co.uk/travel/travel_news/article-7663903/Ryanair-named-filthiest-airline-survey.html
3. News Corp Australia (Feb 22, 2016). https://www.news.com.au/travel/travel-advice/health-safety/former-airline-worker-lifts-the-lid-on-the-cleanliness-of-aeroplanes/news-story/b77439b03088d9f6f7b53e7e9ab04920
4. Andrew Liszewski. Plane clean air filter-for those who fear germs more than flying. OhGizmo (May 22, 2007) https://www.ohgizmo.com/plane-clean-air-filter/