iga-2024-3
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç [email protected]  
HAVACILIKTA TELESAĞLIK
17 Temmuz 2020 Cuma

Acil hasta ve yaralılara müdahalede temel ilke, doktorun hastaya ivedilikle gitmesidir. Doktorun hastaya gitmesinin zor olduğu durumlarda ise hastanın hastaneye (doktora) getirilmesi gerekir ve bu amaçla kara, deniz, hava ambulansları kullanılmaktadır. Acil tıpta bu algoritmaya bir basamak daha eklenmiş; doktorun hastaya, hastanın da doktora ulaşamaz olduğu durumlarda, sağlık verilerinin elektronik yoldan iletimi ile saniyeler ve dakikalar içinde etkili tanı ve tedavi planlaması yapılabilir olmuştur.

Aslında bu, çağdaş tıbbın yeni bir uygulaması sanılsa da fikir yeni değildir. ‘Telesağlık Asrı’ kitabının alt başlığı ‘Mesafe ve Zaman Ötesi Tedavi’ olup, daha 1927 yılında, telekomünikasyondaki gelişmeler üzerine bir gazetede, “Eğer telefoto imkânımız varsa, telemedicine sistemine de sahibiz demektir. Bir radyo alıcısını ağrıyan yerimize tutarak hastalıkla ilgili bilgileri doktorlara aktarabiliriz” cümlesi kullanılmıştır (1).

Havacılıkta telesağlığın 60 yıldan daha uzun bir geçmişi vardır. 1957 yılında ilk kez bir köpek (kozmodog Laika) Sovyetler tarafından Dünya yörüngesine gönderildiğinde sağlık verileri yer ekibi tarafından izlenmişti. 1960'larda insanlı uzay uçuşlarının başlaması ile birlikte NASA, telesağlık teknolojisini astronotların sağlıklarını izlemede kullanmaya başladı. 1997 yılında ilk kez ticari bir uçuştaki yolcunun tıbbi bulguları ve gerçek zamanlı videosu yerdeki sağlık ekibine 1 saniyelik gecikmeyle iletilebilmiştir. Sonraki yıllarda uydu tabanlı bağlantılar ve yüksek hızda internet sayesinde daha sofistike telesağlık uygulamalarına geçilmiştir. Sadece 2006 yılında, telesağlık birimleri tarafından uçak içi acil hastalara verilen havacılık danışmanlık hizmeti sayısı 17 bin’dir. Yani uzay programları için plânlanan telesağlık sistemi şu an tüm Dünyada birçok alanda başarıyla kullanılmaktadır.

Uçak içi tıbbi aciller

2019 yılı sonuna kadar (C-19 pandemisi öncesinde) Dünya genelinde her gün 107 bin uçuş yapılmakta ve yılda 4,3 milyar insan havayoluyla seyahat etmekte idi. Yüksek irtifa, düşük basınç, 3 düzlemdeki hareketler ve kapalı ortam koşulları yolcuları hasta edebilir ya da mevcut hastalıklarını alevlendirebilir. Uçuşta tıbbi yardımına ihtiyaç duyulan tüm sağlık sorunları ‘uçak içi tıbbi acil durum’ olarak adlandırılır. Acil tıbbi durum görülme oranı, 1 milyon yolcuda 24-130 arasındadır. Farklı bir hesaplama ile her 604 uçuşun 1’inde uçak içi tıbbi acille karşılaşılmaktadır.

Ülkemizin en büyük ticari havayolu şirketi olan THY ile 2013 yılında yaklaşık 43 milyon yolcu seyahat ederken 11.654 uçak içi tıbbi acil olgu rapor edilmiştir. Bu sayılar 2018 yılında 75 milyon yolcu ve 18.961 uçak içi acil hasta sayısına yükselmiştir. Bu sayılar içerisinde basit baş ağrısından kalp durması nedeniyle yaşamını yitirenlere kadar geniş bir yelpazedeki hasta yolcu grubu vardır. 2018 yılındaki 18.961 vakanın 9.921'ine uçaktaki bir doktor yolcu müdahale etmiş; 82 zorunlu iniş yapılmış ve 8 yolcu ölmüştür.

Çağımızda havayoluyla seyahat eden insan sayısı arttıkça, bunlar arasındaki yaşlı ve kronik hastalığı olan yolcu sayısının da artması beklenir. Ayrıca yakın gelecekte 500’den çok yolcu taşıyan ve 18-20 saat havada kalan dev uçaklarda uçak içi tıbbi acil durum görülme oranı yükselecektir. Bu olgular için telesağlık sistemi büyük bir kolaylık getirecek; uçak yolcularının tıbbi konforu ve sağlık güvencesi artacaktır.

Uçakta sağlık desteği; uçak doktoru mu, yolcu doktor mu?

1980'li yıllarda havayoluyla seyahat rakamları ivmeli biçimde artarken, uçakta hastalanan yolcu raporları da artmıştı. Bu nedenle FAA, 1986 yılında bazı tıbbi ekipmanların (acil tıbbi kitler) uçaklarda bulunmasını zorunlu hale getirmiş; sonraları uçaklara kalp canlandırıcı otomatik defibrilatör (AED) cihazları da konulmuştur. Ama gene de uçak yolcularının acil hastalanma durumlarında yeterli tıbbi destek sağlanması mümkün olmamakta, zorunlu inişlerin (divert) ve yaşam kayıplarının önüne geçilememektedir. Airbus 380 ve Boeing 747, 787 gibi dev yolcu uçaklarında çift yataklı kabinler, barlar, güzellik ve fitness salonları plânlanmakta; ama özellikle uzun menzilli uçuşlarda ‘uçak doktorları’ istihdam edilmesi ve tıbbi müdahale için revir gibi küçük bir bölme ayrılması düşünülmemektedir. Çoğu şirket güvenlik için ‘Hava Polisleri’ görevlendirmeyi gerekli görürken ‘uçak doktorları’ (in-flight doctors) bulundurmayı maliyet etkin bir yöntem olarak değerlendirmemektedir (2,3). Bunun Türkçesi, ‘Hipokrat yemini etmiş’ uçak yolcusu hekimlerden bedava hizmet almak varken, uçakta kadrolu hekimler bulundurmanın ‘masraflı’ olacağıdır…

Havada yaşanan acil sağlık sorunları hem yolcu hem de uçuş ekipleri için çok özel ve zor durumlardır. Her ne kadar uçuş ekipleri (pilotlar ve kabin memurları) müdahale usulleri konusunda eğitim alıyor ve uçaktaki tıbbi gereçlerin kullanımını öğreniyor olsalar da, sorumluluk gerektiren durumlarda sıklıkla uçakta yolcu olarak bulunan sağlık çalışanlarından (hekim, hemşire) yardım istenir. Sağlık çalışanları genel olarak buna olumlu yanıt verirler. Ancak bazı hekimler uzmanlık alanı dışı acillerden ya da hukuksal süreçlerden çekindikleri için; bazıları da yorgun, uykulu veya hasta oldukları için yardım çağrılarını ‘duymayabilirler’. Havayolu şirketleri destek talebine doktorların kayıtsız kalmaması ve özendirilmeleri amacıyla "Doctors on Board", "Smiling Doctors" gibi promosyon programları (mil puanı ödülü, bilet fiyat indirimi, ücretsiz upgrade, vs) geliştirmişlerdir. Bu sistemin işlevsel yanı olmakla birlikte sorunun tamamen çözülmüş olduğu söylenemez.

Uçakta telesağlık uygulamaları 

Uçuş ekipleri ya da gönüllü doktor yolcular acil bir hastayı değerlendirme sürecinde bazen yetersiz kalır ve yer merkezlerinden uzman desteği ihtiyacı duyarlar. Batı ülkelerinde 2000 yılından itibaren havacılık telesağlık kuruluşları havayolu şirketleri ile kontrat yapmakta; hastalanan yolcular için uçuş ekiplerine tıbbi danışmalık hizmeti vermektedir. Hasta yolcunun kan oksijen seviyesi, tansiyonu, şekeri, nabzı, EKG ve diğer tıbbi verileri yer sağlık merkezine aktarılmakta; oradaki tıbbi danışman bu veriler ışığında uçak içindeki meslektaşına önerilerini iletmektedir. Son 20 yıldır buna görsel iletişim de eklenmiş ve hastanın dış görünümünü de yerdeki uzmanlara ileterek daha doğru bir değerlendirme yapılması sağlanmaktadır. Uçak ile yerdeki havacılık telesağlık birimi arasındaki bağlantı telsiz, data-link (VHF, ACARS), yüksek frekanslı telsiz bağlantısı (HF) ya da uydu bağlantı sistemi (Satcom) ile kurulmaktadır.

Telesağlıkta Dünyadaki en büyük şirketlerden biri MedAire’dir. Merkezi Phonix-Arizona’da olan şirket, kurulduğu 1986 yılından bu yana 120 kadar ticari havayolu şirketine 7/24 ‘medikal koçluk’ hizmeti vermektedir. ISO sertifikalı yeni nesil telesağlık ekipmanları sağlıkçı olmayan uçuş ekipleri tarafından bile kullanılarak 8 ayrı vital bulgu elde edilmekte, bu bilgilere görseller de (fotoğraf, video) eklenerek MedLink aracılığıyla yerdeki sağlık birimine iletilebilmektedir. Bu sistem TEMPUS IC adı ile ticari marka haline gelmiştir. Günümüzde Etihad, Emirates, Virgin Atlantic, BMI ve V. Australia bu sistemi kullanmaktadır (3).

Türkiye'deki uygulamalar

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de havayolu ile seyahat eden kişi sayısı giderek artmaktadır. 2007 yılında ülkemizdeki havaalanlarını kullanarak uçuş yapan yolcu sayısı 70 milyon iken, 2019 yılında 208 milyona çıkmıştır. Uçan yolcu sayısındaki artışa paralel olarak yaşlı ve kronik hastalığı olan yolcu sayısının da artması, uçak içi tıbbi acil olgu sayısını da yükseltmektedir. Uçak içi tıbbi acillere müdahale ile ilgili usuller, IATA ve EASA kurallarına göre yürütülmektedir. 2020 yılı itibariyle ülkemizdeki ticari havayolu şirketlerinin hiçbirisinde böyle bir sistem kullanıma girmemiştir. Buna rağmen böyle durumlarda, doktor yolcu ya da uçuş ekibi yetersiz kalırsa kaptan pilotlar şirket doktorları ile iletişim kurmakta ve danışmanlık alabilmektedir.

Havacılık ve uzay telesağlığının geleceği

A) İnsansız Hava Araçlarında Telesağlık Kullanılması: Ambulansların erişemediği bölgelerde kazazedelerin insansız hava araçları (İHA) ile taşınmasına dair çalışmalar yapılmakta olup 2 kişi taşıyabilen prototipler üretilmiştir. İHA’lar kimyasal, biyolojik veya radyoaktif maruziyete uğrayan ya da çatışmalarda yaralanan insanları da (kurtarma ekibini riske sokmadan) alabilecektir.

B) Geleceğin Ticari Uçuşları: Halen sadece uzay turistlerinin kullanabildiği yüksek irtifa / yörünge altı uçuşlar yaygınlaştığında, uçak içi tıbbi aciller nedeniyle zorunlu iniş yapmak zor olacağı için telesağlık sistemi rutine girecektir.

C) Giyilebilir Sağlık Teknolojileri (wearable medical devices): Nabız, kan basıncı, vücut ısısı, kan şekeri, solunum sayısı, oksijen saturasyonu, yakılan kalori, EKG, EEG, vb. gibi sağlık bilgilerini toplayıp yorumlayan ve iletebilen sistemler piyasaya verilmiş olup, özel durumlarda kullanılacaktır.

Akıllı kol saati ve cep telefonu, başa ve vücuda yerleştirilen hassas sensörlü cihazlar (Holter, vs) vital girdileri kaydedip bluetooth ile dışarı aktarabilmekte; kalp pilleri fibrilasyon ve bradikardi durumları algılayıp otomatik biçimde düzeltici akımlar vermektedir. Yorgunluk ve uykululuk halini algılayıp uyaran, kan şekeri yükseldiğinde insülin veren cihazlar da vardır. Cilde yapıştırılan veya cilt altına implante edilen mikroişlemciler en küçük tanı araçları olarak kullanıma girmeye başlamıştır. Bunların vücudun mikrosıvılarından yapacağı biyokimyasal ve spektrometrik analiz dataları dışarı aktarılacaktır.

D) Tıbbi Robotlar: Sofistike tıbbi yazılımlar yüklenmiş yapay zekâların devreye girmesiyle, belki de en iyi doktorlardan daha iyi tanıları ve tedavi önerilerini saniyeler içinde belirleyecek robotlar tasarlanmaktadır. Bedensel hastalık ve yaralanmaların hem tanısında, hem de ilaç veya cerrahi tedavisinde bilgisayar destekli cihazlar (robotic surgery) geliştirilme çalışmaları yapılmaktadır.

Star Trek filminde gösterilen ‘Medical Tricorder’ ve Passengers filmindeki ‘AutoDoc’ uzayda ve gezegenlerde tıbbi destek sistemlerinin prototipleri olup bugünkü çalışmaların ilham kaynakları olmuştur. Tricorder X, 2020’li yıllarda piyasada olacak; 54 hastalık biyobelirtecini analiz edecek, cep telefonu aracılığıyla retina taraması, özel aparatlarla nefes incelemesi yapılacaktır... İnsanın duygudurumunu, yorgunluğunu ve bilişsel sorunlarını ölçüp uyaran, sesle kumanda edilebilir nitelikte cihazlar (Amazon ve Alexa grupları tarafından) geliştirilmektedir. Fütüristik sinema filmlerinde prototipleri gösterilen bu cihazların yakın gelecekte konvansiyonel havacılıkta ve uzay seyahatlerinde kullanılması öngörülmektedir.

E) Uzay telesağlığı: Uzay uçuşlarında görülebilecek 450 tıbbi durum belirlenmiştir. En sık karşılaşılanlar; küçük fizik travmalar, kalp ritim bozuklukları, uzay tutması, baş ağrısı ve uykusuzluktur. 1971 yılından beri Rusların Salyut ve MIR, Amerikalıların Skylab ve Uluslararası Uzay İstasyonunda telesağlık etkin biçimde kullanılmaktadır.

Kaynaklar

  1. Vladzymyrskyy A, Jordanova M, Lievens F. A Century of Telemedicine: Curatio Sine Distantia et Tempora. Malina Jordanova, Publisher. Sofia, Bulgaria, 2016. ISBN 978-619-90601-0-0
  2. Cocks R, Liew M. Commercial aviation in-flight emergencies and the physician. Emergency Medicine Australasia. 2007;19: 1–8.
  3. Hamer M. Giant plane raises fear of medical emergencies. New Scientist 2005; (20 May): 8.


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
Nevzat Balaban
21 Temmuz 2020 Salı 20:34
Bilmediğimiz hususlar. Aydinlandik, teşekkürler hocam.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
M.K
20 Temmuz 2020 Pazartesi 08:05
Değerli dostum, yine çok güzel ve faydalı bir yazı. Emeklerine sağlık.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
İbrahim Köktener
PEGASUS’UN FARKI
İbrahim Köktener
Engin Aksüt
KOKPİTTE TEK PİLOT
Engin Aksüt
Osman Gazi Baykal
HAVACILIK ŞİİRLERİ-III
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
HAVACILIKTA YAPAY ZEKÂLAR
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
KAÇAK ALTIN OPERASYONU
İGA'DA ÜCRETSİZ İNTERNET İŞ BİRLİĞİ
KOALİSYONUN İLK HAVAYOLU
KAR ALTINDA KORE
İFLAS EDİYORLAR
İSG CEO'SU İSTİFA ETTİ
THY'DE SEFER İPTALİ
İGA'DA 'ELBİSE-İ HÜMAYUN'
THY'DE 'YÜZ TANIMA' SİSTEMİ
CARGOJET UÇAĞI PİSTTEN ÇIKTI
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Perşembe Cuma Cumartesi
24 / 28 °C 24 / 30 °C 23 / 29 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •Sabiha Gökçen Havalimanı
  •pandemi
  •American Airlines
  •Emirates
  •NASA