Havayoluyla uçuşlar temelde ticari, ekonomik ve sportif yönleri olan uğraş alanıdır. Ama daha 1. Dünya Savaşında askeri amaçlarla, düşmanın üzerine bombalar atmak, onların uçaklarını düşürmek için kullanılmıştır. Bu, naif bakışla havacılığın etik dışı kullanımı gibi görülebilir, ama değildir. Pasifist ideolojiler kabul etmese de, tarih boyunca ülkelerini ve milletlerini savunma gereksinimiyle insanların ellerindeki tüm imkânları seferber etmesi ahlâk dışılık sayılmamıştır. Etik alanın dışında tutulması gereken şey, hava gücünün emperyal çıkarlar elde etmek amacıyla masum insanların katledilmesinde kullanılmasıdır. Bu bağlamda Atatürk’ün; “Millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir” sözleri, vatan savunması için yapılan savaşları ve bu süreçte hava araçlarının da kullanılmasını mazur gösteren ve ahlâksızlık kategorisinden çıkaran zihin açıcı bir felsefedir.
Havacılığı etik dışına kaydıran ciddi olaylardan bazıları:
1-Hiroşima ve Nagasaki’ye atom bombası: 6 Ağustos 1945 günü Hiroşima’ya, 3 gün sonra da Nagasaki’ye attığı atom bombaları ile 130 bin insanı öldüren Amerikalı pilot general Paul Tibbets dünya tarihinde bir defada en çok insanı öldürmüş kişi unvanına sahipti. İlâhi Komedya’nın ‘Cehennem’ bölümüne atıfta bulunarak “Dante o gün bizimle uçakta olsaydı, dehşete düşerdi” demişti.
Tibbets, annesinin adını (Enola Gay) yazdırdığı B-29 bombardıman uçağından attığı “Little Boy” isimli 5 tonluk atom bombası sayesinde “2. Dünya Savaşının bitiğini, Japonya’nın teslim olduğunu, yoksa savaşın süreceğini ve daha çok insanın öleceğini, yaptığının ahlâken doğru olduğunu” söyleyerek kendisini temize çıkarmış ve bu işten pişman olmadığını vurgulamıştı. Hiç de inandırıcı gelmeyen bu ‘barışa katkı’ söylemi ile suça kılıf bulmaya çalışan pilotun arkasında, tabii ki ona bu emri veren emperyalist güç vardı.
2-Dag Hammarskjöld’un uçağının düşürülmesi: Kongo’nun sömürge olmaktan kurtulması ve iç savaşın durdurulması için Zambiya’ya gitmekte olan DC-6 uçağında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri (İsveç’in eski dışişleri bakanı) Dag Hammarskjöld ve ekibi de vardı. 18 Eylül 1961 gecesi Ndola Havaalanına inişi sırasında kule, uçağa havada birkaç tur attırdı; akabinde bir uçaktan (Belçikalı bir askeri pilot tarafından) ateş açıldı. Kanadı ve pervaneleri ağaçlara çarpan uçak yere çakıldı, yangın çıktı; Genel Sekreter, diğer yolcular ve uçuş ekibi öldü. Olayın kaza değil suikast olduğu; Genel Sekreterin ayrılıkçı güçlerle (paralı askerler) dış güçlerin (Belçika, İngiltere, Fransa, ABD) karmaşık çıkar ilişkileri (bakır madeni) ve barışı engelleme çabalarına kurban gittiği yazıldı. Hava trafik kayıtları yok edilmişti. Hammarskjöld’e ölümünden sonra Nobel Barış Ödülü verildi; olayın sinema filmi çekildi (1,2,3).
3-Şüpheli devlet adamı ölümleri:
-29 Mart 1959: Orta Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkanı, bağımsızlık kahramanı Barthelemey Boganda, uçağının düşmesi sonucu öldü.
-28 Ekim 1959: Küba Devriminin üç numarası Camilo Cienfuegos, Havana’ya giderken Cessna-310 tipi uçağının denize düşmesi sonucu öldü. Bu suikastın ardında Fidel Castro’nun olduğuna inanılmaktadır.
-13 Nisan 1966: Irak Devlet Başkanı Abdul Salam Arif helikopter kazasında hayatını kaybetti.
-30 Temmuz 1976: Madagaskar Başbakanı Joel Rakotomalala helikopter kazasında öldü.
-4 Aralık 1980: Portekiz Başbakanı Francisco Sá Carneiro ve Savunma Bakanı, Cessna 421 tipi uçaklarının kalkıştan sonra Lizbon’a düşmesi sonucu öldüler.
-24 Mayıs 1981: Ekvador Devlet Başkanı Jaime Roldos ve Savunma Bakanı, uçaklarının Peru sınırında düşmesi sonucu öldü.
-19 Ekim 1986: Mozambik Devlet Başkanı Samora Machel, Mozambique Air’e ait uçağın Güney Afrika’da düşmesi sonucu öldü.
-17 Ağustos 1988: Pakistan Devlet Başkanı Ziya-ül Hak ve birçok üst düzey askeri yetkili, uçak kazasında yaşama veda etti.
-6 Nisan 1994: Burundi ve Ruandalı Cumhurbaşkanları uçak kazasında öldüler.
-26 Ocak 2004: Makedonya Cumhurbaşkanı Boris Trajkovski uçak kazasında kurtulamadı.
-10 Nisan 2010: Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski’nin uçağı Rusya’nın Smolensk havalimanında düştü; Başkan dahil 96 kişi yaşamını yitirdi (4).
4-İran uçağının Basra Körfezinde vurulması: 3 Temmuz 1988 günü Hürmüz Boğazı üzerinde uçan İran yolcu uçağı ABD’nin USS Vicennes gemisinden atılan SM-2 MR füzesiyle vuruldu, 290 masum insan öldü. Tahran-Dubai seferini yapan uçağın, radarda saldırı amaçlı alçalan bir F-14 sanıldığı ve askeri frekanstan gönderilen mesajlara yanıt vermediği için vurulduğu söylendi. ABD Başkanı R.Reagan özür dilemediği gibi gemi personelini ödüllendirdi. Ayrıca bu olayın Irak-İran Savaşının durdurulmasını hızlandırdığını ağzından kaçırarak, kastî vurma olasılığını ima etti. ICAO, bunun sivil telsiz kanalının kullanılmamasıyla ilgili olduğunu açıkladı. ABD İran’a 61 milyon $ tazminat ödedi…
5-Lockerbie sabotajı: 21 Aralık 1988 günü Londra-N.York seferini yapan Pan-Am’a ait Boeing 747 uçağına yerleştirilen bombanın İskoçya’nın Lockerbie kasabası üzerinde infilâk ettirilmesiyle uçaktaki 259 ve yerdeki 11 kişi öldü. Olayın faili olan Libya gizli servisi ajanı El Megrahi suçu inkâr etse de sonradan her şey aydınlandı; ömür boyu hapse mahkûm edildi. Libya, 2003 yılında sabotajın gizli servisin işi olduğunu kabul etti ve ölenlerin yakınlarına 2,7 milyar $ tazminat ödedi.
6-Hatay’da düşürülen Türk uçağı: 21 Ekim 1989 günü Tapu Kadastro Md’lüğünün BN-2A Islander tipi uçağı, Hatay’ın Altınözü beldesi yakınında harita fotoğrafı çekimi yaparken Suriye Hava K. tarafından sınıra 20 km mesafede vuruldu. Önleme amacıyla havalanan 2 tane Mig-21 jet uçağına Suriye radarının “sadece teşhis için yakından uç” talimatı vermesine karşın pilot ateş açmış; pilotlar Faik Aytan, Talat Gencer, teknisyen Yusuf Gören, mühendisler Selahattin Çelik ve Fikri Köşker düşen uçakta ölmüşlerdi.
7-Eşref Bitlis suikastı: 17 Şubat 1993 günü, Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis’i taşıyan Beechcraft B200 King Air tipi uçak, Diyarbakır’a hareketinden 5 dakika sonra Ankara Yenimahalle’de düştü. Eşref Bitlis ile birlikte emir subayı, 2 pilot ve bir teknisyen şehit oldu. Uçağın buzlanma ve pilotaj hatası sonucu düştüğü söylendi. Yıllar sonra buzlanma, motor arızası ya da pilotaj hatası olmadığı açıklandı. Geleceğin Genelkurmay Başkanı olan Org. Eşref Bitlis, İncirlik Üssü’nden kalkan ABD uçaklarının PKK’ya yardım dağıttığını, finansmanın İngiltere ve Almanya’dan geldiğini, Kuzey Irak’ta bir Kürt Devleti kurulmaya çalışıldığını ve Çekiç Güç’ün Türkiye’den ayrılması gerektiğini söylüyordu. Bu nedenle ABD Büyükelçiliği tarafından birkaç defa hükümete şikâyet edilmişti. Olay, uçağın motoruna yapılan bir müdahale ile kaza süsü verilmiş teknik bir suikastti. Bu, sonradan Gn.Kur. İstihbarat D.Bşk. olan Korg. İsmail Hakkı Pekin tarafından da teyid edildi. Bilirkişinin buzlanma kararıyla kapatılan dosya, medya ve vatansever kişiler tarafından unutturulmadı, konuyla ilgili kitaplar yazıldı (5,6).
8-İkiz Kulelere saldırı: 11 Eylül 2001 tarihinde ABD, uçakların kullanıldığı bir ahlâk dışı saldırıya maruz kaldı. N.York’daki İkiz Kulelere yapılan ve 3 binden fazla masum insanın yanarak ölümüne yol açan saldırı, üretilen bazı komplo teorilerine göre ABD’nin Afganistan’a saldırması için yarattığı bir senaryo idi. Ama bunun El-Kaide örgütünün bir terör eylemi olduğu kesinlik kazandı.
9-Guantanamo esirlerine uçakta işkence: Uçakların etik dışı kullanımının başka bir örneği, CIA’nın dünyanın farklı bölgelerinden topladığı esirleri, Guantanamo’daki (Küba) Amerikan Üssüne taşıması sırasında uçaklarda işkence yapılması idi. 2002-2007 yılları arasında İncirlik Üssü ile Guantanamo arasında İtalya aktarmalı uçuşlarda toplam 24 sefer yapıldığı, İspanyol askeri hava alanlarının 25 kez kullanıldığı ortaya çıktı.
10-Ukrayna’da düşürülen Malezya uçağı: Malezya Havayollarına ait Boeing 777 tipi MH17 sefer sayılı uçak, 17 Temmuz 2014 günü Amsterdam-Kuala Lumpur seferini yaparken Ukrayna üzerinde infilâk etti. 15 mürettebat ve 283 yolcu (toplam 298 insan) öldü. Uçağın yerden ateşlenen füze ile vurulduğu; emri verenin Rusya Federasyonu Ordu İstihbarat Servisinden emekli Donetzk Cumhuriyeti Savunma Bakanı Yrb. İgor Girkin (Strelkov) olduğu açıklık kazandı. Füze rampaları Rusya’ya kaçırıldı; enkaz üzerinde inceleme yapmak isteyen Avrupalı gözlemcilere fırsat verilmedi…
11-Siber saldırılar: Çağımızda kötü niyetli kişilerin (hacker) bilgisayar ağıyla çalışan banka hesaplarına girerek para aktarmak, sınav sorularını çalmak, virüs göndermek gibi yasadışı işler yaptıkları bilinir. Daha üst düzeyde kuruluşlar ve devletler, istihbarat ağlarına girip gizli bilgileri toplamak, şehirlerin telekomünikasyon, enerji ve su sistemlerini bozmak, panik yaratacak yalan haberler ve aldatıcı mesajlar göndermek, finansal dengeleri bozmak gibi karanlık işler yapar. Havacılıkta ise askeri ve sivil uçakların elektronik (kumanda, ateşleme, navigasyon) sistemlerini kilitlemek, hava trafik sistemlerini devre dışı bırakmak gibi siber savaş yöntemleri de uygulanır.
Örnek olaylardan biri, 2004 yılında Delta Airlines’ın bütün elektronik sistemlerinin çökmesi ve onlarca uçuşun iptal olmasıydı; faili yakalanan olayın maliyeti 500 milyon $ oldu. 2006 yılında FAA’in Alaska’daki hava kontrol sistemi çökertildi. 2008’de SpanAir uçağı kalkıştan sonra düşürüldü (154 ölü). 2013 yılında İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen Havaalanlarında dış hatlar pasaport kontrol sistemleri hack’lendiği için çok sayıda uçuş ertelendi… 10 Aralık 2014 günü siber tehditlere yönelik önleme ve stratejiler belirlemek amacıyla Montreal’de yapılan toplantıya ICAO, IATA ve diğer ilgili kuruluşlar katıldı (7).
12-Uzay havacılığının karanlık yüzü: Uzayın keşfi, derin uzaydan gelecek saldırılara önlem, meteor çarpmalarını engelleme ve Dünya’dan kaçış noktaları oluşturma gibi makul (!) gerekçelerin arkasında; psikopolitik üstünlük kurma, uzaydan gözetleme, saldırı, hedef bölgelerde deprem tetikleme (HAARP) gibi kirli amaçlar olabilir. Bill Gates’in uyarısı “Niye uzay? Dünyada yapılacak çok iş var” idi. Ama Jeff Bezos, Elon Musk ve diğer havacı milyarderlerin motivasyonu, ‘Buraları tükettik; biraz da uzayda ticaret yapalım’ gibi görünmekte. Dünyanın çevre, gıda, açlık, salgın hastalık gibi büyük sorunları varken, uzay turizmine milyarlarca dolar harcanmakta olması da etik değildir.
13-Yolcuların havacılığı suistimali: Havaalanlarına girişten itibaren başlayan sıkı fiziki kontroller, x-ray cihazından geçme, tırnak makası ve su şişelerini bile bıraktırma gibi güvenlik prosedürleri bezdiricidir. Ama bunun nedeninin kötücül yolcular olduğunu herkes bildiği için tahammül gösterir. Patlayıcı, yanıcı ve toksik maddeler; kesici, delici alet ve silahlarla uçağa binmeye çalışan kişilerin iyi niyetli olmadığı bellidir. Uçakların silah ve uyuşturucu kaçakçılığında kullanılmasıyla ilgili Bolivya’dan Pablo Escobar’lı hikâyeler; siyasi mesaj amaçlı uçak kaçırma ve sabotaj olayları da vardır ve sinema filmlerine konu olmuştur. Terörist eylemleri uçaklar üzerinden yapmaya çalışanlar yüzünden naif insanlar sıkıntı yaşar veya ölebilir. Uçakların etik dışı kullanımının bir örneği de havada seks fantezisi olan yolcuların kuraldışı davranışlarıdır.
2000’li yıllarda havacılığın etik dışı kullanımı kısmen de olsa insansız hava araçlarına havale edilmiştir. Paparazzi fotoğrafçılığından sabotajlara, uyuşturucu ve silah kaçakçılığına kadar her türlü kirli iş artık drone’larla yapılmaktadır. Küçük ölçekli ve kontrolü güç olan bu olaylar gelecekte daha da çeşitlenecek gibi görünmektedir…
Kaynaklar:
1. Negroni C. Kaza Dedektifleri. Çeviri: Şenay D. Kuzu. Panama Yay. Ankara, 2018. s. 109-18.
2. http://haber.sol.org.tr/dunyadan/buyuk-ifsaat-bm-genel-sekreterinin-olduruldugu-ortaya-cikti-haberi-45599
3. Fatih Yılmaz. 58 yıllık uçak kazasının sır perdesi aralandı. http://www.kokpit.aero/bm-ucak-kazasi-gizem
4. Uçak ve helikopter kazalarında hayatını kaybeden ünlü isimler. Birgün Gazetesi, (28.1.2020).
5. Erkan Macit. Eşref Bitlis suikasti. Önce Vatan Gazetesi, (17.1.2019). https://www.oncevatan.com.tr/esref-bitlis-suikasti-makale,43635.html
6. Ercan Dolapçı. Kanlı suikastın üzerinden 26 yıl geçti! Org. Bitlis neden hedefe kondu? (Aydınlık, 16.2.2019) https://www.aydinlik.com.tr/kanli-suikastin-uzerinden-26-yil-gecti-org-bitlis-neden-hedefe-kondu-ozgurluk-meydani-subat-2019-3
7. Akkutay Aİ. Sivil Havacılığa Yönelik Gerçekleştirilen Siber Saldırılar: Uygulanacak Uluslararası Hukuk Kuralları, Yetki ve Sorumluluk. Türkiye Adalet Akademisi Dergisi. 2017;32: 151-96.