İstanbul Fuar Merkezi CNR EXPO’da 19-21 Mart günleri Enerji ve Çevre Teknolojileri Fuarı vardı. Konu enerji olduğundan, fuar ülkemizin geleceği açısından çok önemliydi, ama halkımızın da bu konuya pek ilgisi yoktu.
Kamuoyunun nezdinde popüler olmayan ancak geleceğin enerji politikalarını derinden etkileyecek olan bu sektörü kısaca tanımak istersek karşımıza şu bilgiler çıkmakta…
Enerjisinin yüzde 73’ünü ithal eden Türkiye’de milyarlarca dolar harcamayla 2 nükleer santral kurulacak… Bir yandan da yenilenebilir ve temiz enerji olan rüzgar ve güneşten enerji elde edilmesi için yatırımlar sürmekte…
Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisi kullanımı ne durumda? Önce potansiyelimizi görelim…
Türkiye, 48 bin Megavat’lık potansiyeli ile rüzgar enerjisi bakımından dünyada 16’ncı sırada… Son 10 yılda gerçekleşen ve şu an 4 bin megavat düzeyinde olan yatırımlar bizi Avrupa’da rüzgar enerjisini kullanan ilk 10 ülkeden biri yaptı. Türkiye’nin 2023 yılı hedefi ise en az 20 bin Megavatlık rüzgar santrallerini işletmeye almak. Şu an yaklaşık 11 bin Megavatlık da proje stoku var, yani lisanslandırılmış yatırımlar…
Güneş enerjisindeki durum ise şöyle; dünyada 130 Gigavat düzeyindeki güneş enerjisi kurulu gücünün 81 Gigavatlık bölümü Avrupa'da bulunuyor. Almanya güneş enerjisi üretiminde dünya lideri… İroniye bakın ki Almanya, Avrupa’da güneşi en az gören ülke.
Türkiye’de en fazla güneş alan bölgeler sırasıyla Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Doğu Anadolu, İç Anadolu, Ege, Marmara ve Karadeniz bölgeleri. Ayrıca Türkiye’deki güneşli günler, Almanya’nın neredeyse 2 katı. Ancak dünya lideri Almanya’nın kurulu güneş enerjisi gücü 35 bin megavat… Türkiye’nin ise 21 megavat... Dikkatinizi çekerim sadece 21 megavat… Aradaki fark dudak uçuklatacak cinsten…
Her elektrik abonesi bir üretici olabilir
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar, Enerji ve Çevre Teknolojileri Fuarı’nın açılışında yaptığı konuşmada 1 megavattan küçük enerji üretim tesisi kurmak için yoğun talep geldiğini hatırlatarak “Her elektrik abonesi bir elektrik üretim tesisi, yenilenebilir enerji üretim tesisi kurabilme şansına, hakkına sahiptir. Bu, 1 Megavattan küçük olma kaydı ile lisanstan muaf ama belli izinleri gerektiren bir şeydir. Çok ilgi gören, 5 bine yakın başvuru almış olan bir kategoridir. Bugüne kadar 140'a yakın tesis devreye alınmış bir durumdadır, bunların büyük çoğunluğu güneş enerjisi tesisidir” dedi.
Önümüzdeki dönemde yapılacak yatırımlara baktığımızda, güneş enerjisi tesisi kurmak için halen 496 başvuru yapıldığını ve bunların EPDK tarafından lisanslandırılmaya başladığını görüyoruz. 2016 yılında, 2013'de lisans başvuruları alınmış yaklaşık 600 Megavatlık tesis devreye girecek. Öte yandan 1 Megavattan küçük olmak kaydı ile lisanssız ama belli izinleri alarak elektrik üreticisi olmak da mümkün… Türkiye'de bu yılsonuna kadar yaklaşık 300 Megavatlık lisanssız üretim yapılacak. Konya Karapınar'da 3 bin Megavatlık Güneş Enerji santrali kurulacak.
1950’lerde yüzde 30 oranında olan enerjide dışa bağımlılığın bugün yüzde 70’leri aştığını ve cari açığın en büyük kaleminin enerji ithalatından kaynaklandığını da hesaba katarsak, meselenin önemi daha iyi kavranacaktır. Dolayısıyla yenilenebilir ve temiz enerji yönünden ülkemizin zenginliğini her platformda gündeme taşımalı ve yasal düzenlemelerde, yatırımların yönlendirilmesinde ön planda tutulmasını sağlamalıyız.
Her yazımı “Aydınlık günler” dileyerek bitiriyorum ama bu kez, ülkemiz için çok faydalı olacağını düşündüğüm bu yatırımlara selam olması için “Güneşli günler’’ diyerek noktalıyorum…