II.Dünya savaşında İngiltere’de konuşlanmış Amerikan Hava Kuvvetlerinin 379. Bombardıman Grubuna ait B-17 uçağı, Kimbolton kenti yakınlarındaki hava üssünden, görev koluyla birlikte uçuşa çıktı. Üs ve uçuş ekibinin “Ye Old Pub” ismiyle anılan uçağın görev filosuyla birlikte hedefi, Bremen‘deki Alman bomba fabrikasıydı. Saldırıda çok ciddi uçaksavar savunma ateşi karşısında Ye Old Pub B-17 uçağı, bombalarını hedefe atamadan ağır şekilde hasarlanmıştı. Bombalarını gelişigüzel atan uçak komutanı Teğmen Charlie Brown, uçağını öncelikle hedef bölgesinden uzaklaştırmayı düşünerek gerekli kaçınmayı yapmıştı.
Charlie Brown hasar raporu karşısında sadece yutkunmuştu! Ekibinden üç kişi yaralanmış, geriye dönüş için diğer hasarlardan en önemlisi ise pusula ve compass’ları arızalanmıştı. Üstelik uçağın burun konisi parçalanmış, kuyruk ve gövde üstü (tepe) makinalı tüfek yuvaları (taretleri) hasarlanmış, kokpit ve gövdede çok fazla mermi deliği vardı. Ayrıca motorlarından birisi arıza nedeniyle durmuş, diğer üçü de maksimum güçte, ancak güvensiz çalışmaktaydı. Uçağın kumandaları zaman zaman devreden çıkmakta, genellikle geç cevap vermekteydi. Diğer önemli bir durum da Ye Old Pub B-17 uçağı görev filosundan ayrılmış, havada tam anlamıyla kaybolmuştu. Ancak Teğmen Charlie Brown ekibiyle birlikte paraşütle atlamak ya da zorunlu iniş seçeneklerini kafasından silip, mutlaka İngiltere’ye dönüş yollarını aradığını daha sonra ifade etmesine rağmen, o esnada nereye doğru uçtuğu hakkında hiçbir fikri olmadığını da belirtmişti…
“ Ye Old Pub’ın” hasarlı durumuna benzer bir B-17.
B-17 uçağı havada yolunu ararken bir Alman hava üssünün yakınından geçince bir Me-109 avcı uçağına acil kalkış emri verilmişti. Alman Pilot Franz Stigler’in görevi Ye Old Pub isimli Amerikan B-17 uçağını düşürmekti. Kısa zamanda hedefini önleyen Alman pilot, 50 yıl sonra ancak açıkladığı anılarında gördükleri karşısında gözlerine inanamadığını çünkü bir uçağı hiç bu kadar kötü durumda görmediğini söyleyecekti: “Kuyruk dikey stablizesi parçalanmış, yatay stablizesi hasarlı, kuyruk taretinde ağır parçalanma vardı. Uçağın burun konisi parçalanmış, gövde üstü ve üst tareti hasarlı olup, gövdede çok fazla uçaksavar mermi hasarı da durumu daha kötü kılıyordu…”
Me-109 pilotu Franz için son derece kolay hedef olmasına rağmen birden kararını değiştirerek B-17'nin önünden 180˚'lik keskin dönüş yapmıştı. Aynı hareketi birkaç kez tekrarladıktan sonra B-17 pilotuna rehberlik ederek takip etmesini sağlamıştı. Amerikalıları önce Kuzey Denizine çıkartıp, ardından İngiltere’ye yönlendirmişti. Havanın açık olmasının da yardımıyla İngiltere’nin sahilleri hayal meyal belirince Franz Stigler, B-17 pilotu Charlie Brown’a yakın kol uçuşunda bir selam vererek geri dönmüştü.
Ressamın öyküden esinlenerek yaptığı resim.
Me-109 pilotu üssüne iniş yaptıktan sonra raporunda, Amerikan B-17 uçağını deniz üstünde vurup düşürdüğünü belirtmişti. Bu sırrını savaştan sonra, 40 yıldan fazla saklamıştı… Öte yandan Ye Old Pub B-17 uçağının ekibi de İngiltere’ye ulaşıp, sağ salim indikten sonra Alman Me-109 uçağının himayesi hariç, diğer hususları raporlarında anlatmışlardı…
Charlie Brown savaştan sonra 1972 yılına kadar Amerikan Hava Kuvvetlerinde görev yaptı. Kendilerini kurtaran Alman avcı pilotunu aramak için Alman, İngiliz ve Amerikan yetkililerin hepsine çeşitli kereler değişik yöntemlerle başvurdu. Emekli olduktan sonra bu çabalarında yoğunlaştı. Uzun yıllar sabırlı çabalar sonucu Alman pilot Franz Stigler’in izi bulundu. Charlie Brown Miami’de yaşarken Franz Stigler’in Kanada’ya göçmen olarak yerleştiği, Vancouver kentinde bulunduğu öğrenildikten sonra ilk kez Seattle kentinde bir araya gelindi. İlk buluşmada 379'uncu Bombardıman grubundan hayattaki beş üyesi ile toplanıldığında, Franz’ın bırakın savaş içinde barış döneminde bile “düşman uçağına asla ateş açmadı” sırrını hiç kimseye açıklamadığı öğrenilince Amerikalıların şaşkınlığı daha da artmıştı! 50 yıl gecikmeyle de olsa “neden ateş açıp düşürmediği” sorusu hemen sorulmuştu? Franz’ın cevabı çok netti: “Kalbim bu cesur insanları yok etmeye izin vermedi. Onlar fedakârca üslerine dönmek için uzun süre çabaladılar. Onlara ateş açamazdım. Paraşütle inen birisine atış etmekle aynı şeydi.”
Ye Old Pub B-17 uçağının yere indikten sonraki görünümü
Alman ve Amerikalı pilotların resimleri
Her iki havacı, ABD Hava kuvvetlerinin Eylül 1995 tarihindeki balosunda bir araya geldiler. Burada Franz Stigler’e onurlu davranışı için ayrıca resmi teşekkür edilip, bir de ödül verilmişti.
İlginç rastlantı olarak Amerikalı ve Alman pilotlar 2008 yılında yaşamlarını yitirmişlerdi...
İlgilenenler İçin Notlar:
- Agatha Christie’nin Nemesis romanındaki karakterlerden birisi II.Dünya savaşında İngiltere’de düşürülen Alman asıllı pilottur. Michael Jason Rafiel ismiyle İngiltere’ye yerleşmiştir. Romandaki ilginç rastlantı ise pilotun esas isminin de Franz Stigler olmasıdır.
- Bu satırların yazarı da yıllar önce Ege’de Yunanlı av pilotlarıyla gündüz it-dalaşı yapmış, ardından aynı gece Ankara’dan kalkan ABD dışişleri bakanının uçağına gece himaye (eskort) uçuşu görevinde uçmuştu. Ege denizinin ortalarında Yunanlı meslektaşlara ABD uçağını teslim ederken karşılıklı iyi uçuşlar dilekleri iletilmişti. Hala kendime Yunanlı ekibin içlerinde gündüzün it-dalaşı yaptığım pilotların da bulunup bulunmadığını sorup dururken, gerilim nedenlerinin aslında kötü siyasetçiler ile hırslı komutanlara bağlı olduğunu düşünmeden edemiyorum…
Faydalanılan Kaynaklar:
*A Higher Call: An Incredible True Story of Combat and Chivalry in the War (Adam Makos & Larry Alexender –Dutton Caliber, 2014)
*It Takes More Than Good Looks (Freedman Wayne –Bonus Books, 2003)
*When an Enemy Was a Friend (Air Force Magazine-January, 1997)
*http://www.snopes.com/military/charliebrown.asp