Merhum meslektaşımız, havacılık aşığı Pilot Murat Öztürk’ü tanımış olan herkes, onun Türkiye’de havacılığın gelişmesine katkı sağlamak amacıyla verdiği mücadeleyi de iyi bilir. Murat Ağabey her fırsatta hatırlatırdı: “Türkiye’de havacılığın gelişmesini istiyorsak, genel havacılık önceliğimiz olmalıdır. Mümkün olduğu kadar yazın bu meseleyi…”
Biz de her fırsatta onu arar, danışırdık ve her defasında uzun uzun anlatırdı. Haber Müdürümüz Süleyman Şen vefatından kısa süre önce Murat Ağabeyle bir röportaj yapmıştı. Şöyle diyordu o röportajda Murat Öztürk:
"HAVA PARKI OLMASI LAZIM"
“Kapıdan girip, uçağı elleyip de “kardeşim şunu bana anlat” diyecek bir ortam bulamazsa bu insanlar, bunu bilmezse, bunu satın alamaz ki! Hava parkı olması lazım. Hava parkı ne demek? Kapıyı açıp kapıdan girer içeriye, orada ne oluyormuş diye öğrenir. Ondan sonra kararını verir. Hezarfen Havaalanı’nın böyle bir şansı var. Avrupa’da çok kısa mesafede meydanlar var. Bu da avantajlardan bir tanesi. Mesela İstanbul’dan Ankara’ya gitmek istiyorsun diyelim. Buradan Ankara’ya giderken ne var? Sabiha Gökçen, İzmit Cengiz Topel Meydanı var. Topel’den Ankara arası 100 küsür mil. O dağları aşıp Ankara’ya gideceksin. Diyelim ki motorda bir şey oldu, hava bozdu bir şey oldu, tırsıyorsun amatör gözüyle baktığın zaman. Ama burası bir Avrupa olsaydı, Bolu’ya kadar 2 tane, Bolu’dan sonra 3 tane inecek yer bulabilirdin. Hezarfen tarzı küçük havaalanları. Bu, uçucunun heyecanını azaltıyor. Türkiye’de bunun da olmaması bu işte etkili. Zaten uçak sayısı az. Devlet bunu açmayacak, devlet hava parkının açılmasına kolaylık gösterecek. Bugün uçmak isteyen binlerce insan var. Bu insanlar kaçak uçuyor. Ultra light’lar, yamaç paraşütleri… Bunlar zapt edilemeyecek yarın. Tehlike geliyor, motorlu yamaç paraşütünden bahsediyorum. Motorlu herhangi bir araç görüyorsun, sırtına takmış motoru uçuyor. İnsanlar hava parkları olduğunu ve orada uçuş eğitimleri verildiğini öğrenirse sivil havacılığın da, devletin de yükü azalır.”
Bu röportaj 4 yıl önce yapılmıştı. Rahmetli Murat Ağabeyin bu tespitleri, bugün de aynen geçerli…
DHMİ VE “GENEL HAVACILIK” YAKLAŞIMI
Yazıya neden bu meseleyle başladığımı da anlatayım: Orhan Birdal’ın görev yaptığı dönemden itibaren her yılın ilk çeyreğinde düzenlenen değerlendirme toplantısında havacılık muhabirleri DHMİ Genel Müdürüyle bir araya geliyor. Bu toplantılarda geride kalan yılın muhasebesi yapılıyor, gelecek yıldan beklentiler, projeler çoğu zaman en ince detayına kadar konuşuluyor. İşte rahmetli Murat Öztürk de bu toplantılara katılır ve özellikle genel havacılık konusuna dikkat çeker, bilgilerini paylaşır, eleştirilerini dile getirirdi. Onun vefatından sonraki dönemde DHMİ Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım’ın genel havacılık konusuna öncelikli önem verdiğine tanık olduk. Yıldırım, 2015 yılında ilk kez yapılan ve geniş katılımın olduğu Genel Havacılık Forumu’nda, (Murat Öztürk’ün sık sık dile getirdiği) bir küçük pist ve prefabrik bir binadan oluşacak genel ve amatör havacılığın kullanımına açık meydanların yapılacağını duyurdu. O dönemde Sivil Havacılık Genel Müdürü olan Bilal Ekşi de bu alanda yapılan çalışmalara destek veriyordu. Ancak 2016 yılında yaşanan kanlı terör eylemleri ve darbe girişimi gibi olaylar bu çalışmaların da aksamasında etken oldu.
Geçtiğimiz Cuma günü düzenlenen yıllık toplantıda, DHMİ Genel Müdürü Funda Ocak’a genel havacılık alanında geçmişte başlatılan çalışmaların bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceğini sordum. Genel Müdür Ocak, kendisinin de bu konunun takipçisi olacağını vurgularken, İstanbul’un yeni havalimanının 2018’de devreye girmesiyle birlikte Atatürk Havalimanında genel havacılık alanında önemli adımlar atılabileceğini ifade etti. Burada çok ciddi altyapı ve üstyapı olanakları bulunduğuna dikkat çeken Ocak, “Bu olanaklar iyi değerlendirilirse genel havacılığın gelişimi de aynı oranda yüzümüzü güldürür. Atatürk Havalimanında ayrıca uçuş eğitimleri, müstakil kargolar, bakım onarım hangarları gibi havacılığın diğer noktalarında da ciddi imkanlar sağlayacağız” diye konuştu.
Genel Müdür Funda Ocak’ın, genel havacılığın geliştirilmesi için atılacak adımların sıkı takipçisi olacağını umuyorum.
Aydınlık günler dileğiyle.