|
|
ÇİN'DE UYGUR TÜRKLERİNE ORUÇ YASAĞI
|
|
|
|
|
Bu köşede uçuş ve yer ekiplerinin görevde iken oruç tutmalarının mahsurlarını işleyen yazılarımız yayınlanmıştı. Bunu dini vecibelere dil uzatmak olarak algılayıp kabalaşanlar olmuştu. Sağlık sorunları ve kritik görevleri olmayan insanlar için orucun; maneviyatı kuvvetlendiren, nefis ve irade terbiyesi yapan ve yoksul insanlarla empati kurmayı sağlayan bir ibadet olduğunu düşünmekteyiz. Orucun felsefesini sindirmiş insanların işte, okulda, trafikte, hastanede "oruç kafayla" agresifleşmediklerini, tersine daha sevecen ve hoşgörülü olduklarını ve güzelleştiklerini görmüşüzdür. Geçmiş senelerdeki uyarılarımız, kişisel oruç ibadeti yaparken, kamusal alanda verimsiz çalışan, kazalar yaparak acılara ve zararlara yol açan insanlar içindi. Uçuş emniyeti bağlamındaki kaygılarımız nedeniyle orucun görev günlerinde tutulmamasını (İslam ülkelerindeki kısıtlamaları ve trafik kaza artış oranlarını referans göstererek) anlatmaya çalışmıştık...
Son zamanlarda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde (Xinjiang) Çin yönetiminin memur, öğrenci ve öğretmenlerin oruç tutmasını resmen yasakladığı haberleri geldi. Çoğunluğu Türkçe konuşan ve 9 milyon nüfusunun yüzde 45'i Müslüman olan bölge halkına oruç bozmaları için baskı uygulanıyor; orucu sabote etmek için gün içinde ücretsiz yemek organizasyonları düzenleniyormuş. Komünist Parti sivil kadrolarının Ramazanla ilgili dinsel aktivitelere katılmaları yasaklanmış. Kaşgar Üniversitesi öğrencilerine de oruç tutmamaları yönünde tehditler yapılmış... Hükümetin resmi internet sitelerinden duyurulan bu yasağın bahanesi, orucun sağlığı olumsuz etkilediği ve iş verimliliğini azalttığı...
Aslında 1949 yılında bağımsızlığını kaybeden Doğu Türkistan'da Çin yönetiminin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları uzun yıllardır devam etmekteydi. 5 Temmuz 2009 günü başkent Urumçi'de cuma namazının yasaklanması vesilesiyle Uygurlarla Çin'in Han etnik grubu arasındaki çatışmalarda iki taraftan 200 kişi (bazı iddialara göre bin kişi) ölmüştü. Uygur Türklerine oruç yasak, namaz yasak, 18 yaşından küçüklerin camiye gitmeleri yasak, Kuran kursları camilerde olduğu için bu tür kurslara katılmak da imkânsız. Ayrıca seyahat özgürlüğü olmadığı ve pasaport alamadıkları için hacca gitmeleri de yasak...
11 Eylül 2001 saldırısından sonra Pakistan ve Afganistan'dan sızan terörist Müslüman grupların yaptığı bombalama eylemleri, Çin'in Uygur Türklerine uyguladığı baskıların bahanesi olmuş durumda. Yüzlerce Uygur Türk'ü çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı, onlarcası idam edildi.
Çin'in bu faşistçe uygulamasını kınıyoruz. İnsanların oruç ve diğer ibadetlerini özgürce yapmalarını engellemenin insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyoruz.