1) II. DÜNYA SAVAŞI SONU VE BERLİN’İN BÖLÜNMESİ:
Almanların Mayıs 1945’te teslim olmasıyla Avrupa’da II.Dünya savaşı sona ermişti. Bir yıl öncesi Yalta Konferansında Müttefikler, Batı ve Doğu Avrupa nüfuz alanı paylaşımını yapmıştı. Bu ve önceki (Tahran) antlaşmaların sonucu Amerikalılar, İngilizler birlikte, Berlin’deki taşınmaz mallardan aslan payını alırken aynı zamanda Almanya’nın önemli ve büyük bölümünü de işgal etmişlerdi.
Temmuz 1945 sonunda Potsdam Konferansında yeni ABD başkanı Truman, atom bombasını -bazı tarihçilerin tezinde olduğu gibi- siyasi nedenlerle Stalin’i korkutmak için kullanmıştı. Ne var ki, atom bombaları Stalin’i korkutamamıştı: Galiplerin hak ettiğini düşündüğü çıkarları elde etmenin peşini hiç bırakmamıştı. Sovyetler Birliği kendi birliklerini Doğu Almanya’ya olabildiğince yerleştirmesi, Amerika’nın Rusları Doğu Avrupa’dan geri çekilmesi politikasını boşa çıkartmış, üstelik Berlin’i ablukaya almıştı.
II.Dünya savaşının sonucunda Müttefikler Berlin’i Amerikan, İngiliz, Fransız ve Rus işgali altında dört bölgeye ayırmışlardı. Komandatura diye adlandırılan bir kurum (Dörtlü Galipler) tarafından yönetilen Berlin’in işgali Haziran 1945’te başlamıştı. 1947’de ABD ve İngilizler kendi sektörlerini tek bir “Bizonia’da” birleştirdiler. Fransa’da onlara katılmaya hazırlanıyordu. Batılı Müttefiklerin ileriki planlamalarında Almanya’nın yeniden birleşmesi varken, Ruslar bunda herhangi bir çıkar görmüyorlardı. Nitekim 1948’de Batılı Müttefikler tüm işgal bölgelerinde kullanılması için yeni para birimi (Deutsche Mark-DM) yarattılar. Sovyetler bu girişimden iyice ürkmüşlerdi Çünkü kendi bölgeleri olan Doğu Berlin’de eski Nazi devletinin para birimi olan Reich Mark kullanılıyordu. Ayrıca Batı Berlin’deki yeni DM karşısında iyice değer kaybederek devalüe edilmişti. Rusların tüm engellemelerine rağmen yokluk, karaborsa türü faaliyetler Doğu Berlin’de hızla gelişirken, yeni DM tüm sektörlerde standart para birimi haline gelmişti.
Haziran 1948’den itibaren Ruslar, Batılı Müttefik birliklerinin işgalinde olan Batı Almanya’dan Doğu Berlin’e gelen tüm otoyolları, demiryolları ve kanalları kapatmışlardı. Bunun temelinde mağlup Almanya’dan, Batılı Müttefiklerle daha önceki antlaşmalar ve konferanslara uygun savaş tazminatını yeterince alamadıkları gerekçesi de vardı.
Sovyetler Birliği’nin “Berlin Blokajı” olarak geçen bu ambargosunun amacı, Batı Berlin’de yaşayan insanların herhangi bir yiyecek, erzak, ilaç vb. temel ihtiyaçlarını bulamamaları sonucu Batılı Müttefikleri Berlin’den temelli olarak atacaklarına inanmalarıydı. Sovyetler Birliği ayrıca Batı Berlin’in kapitalist gelişiminden memnun kalmayarak Kommandatura’dan çekildiler.
Ablukadaki diğer bir faktör, Sovyetlerin bölgesinden geçerek Batı Berlin’e ulaşan karayolu ve demiryollarının kullanım garantisiyle ilgili hiçbir resmi antlaşmanın olmamasıydı. Müttefikler başlangıçta bu konuda herhangi bir kısıtlama olabileceğini öngörememişlerdi. Ancak Batılı Müttefiklerin, özellikle ABD uçaklarının Batı Berlin’e uçuşlarında Rus işgal bölgesinin üzerinden uçmasına izin vermişti.
Batı Berlin’e izin verilen üç hava koridoru, Müttefik bölgeleri ve Batı Almanya’dan operasyon yapılan meydanlar
Yeniden ayağa kalkmaya çalışan Batı Almanya, kendi ülkesi için sınırdan 100 mil uzakta bulunan Berlin’in artık başkent olamayacağını savundu. Batılı Müttefikler başta ABD başkanı Truman olmak üzere “KALACAĞIZ” diyerek Sovyetlerin bu oldubittisine karşı çıktılar. Abluka Ruslar için tüm dünyada -özellikle halklarla ilişkiler açısından- ters teperken, ABD zamanla oldukça büyük başarı elde edecekti.
Abluka kentin batı bölümünün gıda, ilaç, elektrik, yakıt, kömür, malzeme vb. ihtiyaçlar için dünyaya erişimini bir anda kesmişti.
2) BERLİN HAVA KÖPRÜSÜ:
Batılı müttefikler, Berlin sektörlerini havadan kat ederek yaşamın sürekliliği için gereken her türlü malzemeyi taşıyacak organizasyonu 26 Haziran 1948'de kurdular. 1945’te yapılan antlaşmalara göre ABD, İngiltere ve Fransa’nın Batı Berlin’e açık halâ üç hava koridoru vardı. Havadan yardım kararını alırken bu maddelere dayanmışlardı.
ABD yönetimindeki operasyonun adına “Vittless”, iki gün sonra İngilizler “Operation Plainfare” kod adıyla hava köprüsüne katılmışlardı. Ancak zaman içinde Batı Berlinliler “Berlin Hava İkmali, Hava Köprüsü – Berliner Luftbrucke” gibi isimleri yakıştırmışlardı. Fransızlar operasyonu desteklemelerine rağmen uçuşlara bilfiil katılmamışlardı. Yalnızca askeri garnizon faaliyetlerinde yer almışlardı. Daha sonra kolektifliğin başarılarını görünce sembolik birkaç uçuş yapmışlardı…
ABD ve İngiliz kargo uçakları Batı Berlin’deki Tempelhof (ABD sektöründe), Gatow (İngiliz sektöründe), Tegel (Fransız sektöründe) hava meydanlarına bir yıldan fazla süreyle başta erzak olmak üzere gereken her türlü malzemeyi taşıdılar.
Yıkıntılar arasında ABD C-47 uçağının inişini izleyen Berlinliler
Operasyonun başlangıcında Fransız sektöründe kalan Tegel Meydanı, uçakların iniş ve kalkışına müsait değildi. Ordu mühendisleri, teknik ekipleri ve Berlin gönüllüleri tarafından 49 günde yeniden inşa edilmişti. Ayrıca İngilizler, deniz uçaklarıyla Gatow meydanının yanındaki Havel nehrine de iniş-kalkış yapıyorlardı.
Operasyon boyunca ABD C-47, C-54, C-74, C-97, C-121A, DC-4 ve İngilizler hem hava kuvvetleri hem sivil havayollarına ait uçak ve uçuş ekipleri ile bunlara ilaveten Handley Page Haltons, Short Sunderland, Avro Lancaster, Avro York, Avro Tudor, Vickers VC.1, Bristol type 170 vb. tipi uçakları kullanmıştı. Uçuşlar neredeyse günün 24 saati devam etmişti. Abluka boyunca Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrikalı uçuş ekipleri İngiliz Hava Kuvvetlerine (RAF) destek olmuşlardı.
Uçakların boşaltılmasında Batı Berlinli sivil kadın ve erkek işgücü
Hava koridorlarındaki trafik akışını düzenleme ve kontrolü, Tempelhof’ta bulunan BARTCC (Berlin Havayolu Trafik Kontrol Merkezi) tarafından sağlanıyordu. 1948 sonlarında yeni yeni gelişmekte olan GCA (Ground Control Approach = Yerden Kontrollü Yaklaşma) meydanlara yerleştirildi. Böylelikle düşük görüş şartlarında bile operasyonun devamı sağlandı.
Batı Almanya’dan belirli meydanlardan kalkışlar yapılmaktaydı. Bunlardan bir tanesi Frankfurt yakınlarındaki Rhein-Main havaalanıydı. 2005 yılında Frankfurt Main uluslararası havaalanının genişlemesi amacıyla burası kapatılmıştı.
Sovyetler, hava ikmali sırasında bazı ABD ve İngiliz uçaklarını taciz etmelerine rağmen tekrar savaş riskini göze alamadıkları için saldırganlıklarını fazla sürdürmemişlerdi. Bu arada ABD, nükleer bomba taşıyan B-29 uçaklarından üçünü İngiltere’de konuşlandırması caydırıcı diğer bir faktördü. Yine de 5 Nisan 1948’de Sovyetlerin YAK-3 tipi avcı uçağı, İngiliz Havayollarına ait Vickers Viking-1B tipi uçağıyla Gatow meydanı yakınlarında çarpışmış, kazadan kurtulan olmamıştı.
Operasyon boyunca 17 ABD, 8 İngiliz uçağı düşerken 40 İngiliz, 31 Amerikalı askeri personel ile 15 sivil Alman, uçuş ve diğer yer kazalarında ölmüştü.
Hava köprüsüyle Batı Berlin’deki iki milyondan fazla (zaman içinde Doğu Berlin’den göçler olmuştu) Alman’ın ihtiyaçları olan yiyecek, ilaç, yakıt, kömür, makine ve diğer malzemeler taşındı. Sistem yerleşince, örneğin Tempelhof meydanına 45 saniyede bir uçak iniyordu. Sadece 16 Nisan 1949 günü (Paskalya pazarı) 1.383 uçuşla uçaklar 13.000 ton (600 demiryolu vagonuna eşdeğer) kargoyu -bunun içinde kömür de vardı- “bir günde” ulaştırmışlardı.
Uçakların boşaltılıp, gelen gıda ve diğer malzemelerin en kısa zamanda dağıtım merkezlerine ulaştırılması için yerde ayrı bir organizasyon ve örgütlenme yapılmıştı. Uçakların meydanda boşaltma işlemleri çok seri ve koordineli yapılmaktaydı. Bir uçağın boşaltılması 20-30 dakikada tamamlanıyordu. Deneyim arttıkça bu süre daha da kısalmıştı. Örneğin C-54 tipi uçaktaki on ton kömür, on dakikada boşaltılarak rekor kırılmıştı. Boşaltma görevlerinde Berlinli siviller yer alıyordu.
Operasyonun başlangıcında ABD, İngiliz kargo uçaklarıyla günlük 5.000 ton malzeme ulaştırılması planlanmıştı. Ancak kısa zamanda günlük nakliyat 6.729 tona, ardından 8.893 tona ulaşmıştı. En yüksek taşınan günlük değer 12.941 ton olmuştu.
Batı Berlin’in hesaplanan günlük gıda ihtiyacı yaklaşık 2.032 ton idi. Hesaplamada Berlinlilerin günde ortalama 2.300 kalori almaları temel alınmıştı. Taşınan kömürün ağırlığı, tüm kargonun 2/3'ü tutuyordu. Her aileye ayda ≈11.5kg kömür dağıtılıyordu.
Tüm operasyon boyunca 400.821 ton yiyecek, ilaç, kömür, yakıt, malzeme vb. toplam 689 askeri ve sivil uçakla taşınmıştı. Bunları, 441 adedi ABD askeri, 147'si İngiliz askeri ve 101 İngiliz sivil havacılık uçağından oluşturmuştu. 84.373 ton kargo ve 68.000 kişi de Berlin’in dışına bu uçaklarla uçurulmuştu. Batıya taşınan kargonun içeriğinin bir kısmı meçhuldü! 278.224 uçuş yapılırken, uçaklar 200.230.415.00 km toplam mesafe uçmuşlardı. (Yaklaşık dünya-güneş uzaklığından biraz fazla)
Operasyon ABD’ne 350 milyon dolar, İngiltere’ye 17 milyon pound ve Batı Almanya Devletine 150 milyon DM a mal olmuştu. Bu arada Berlin hava köprüsü sürerken Ruslar, yeni Deutschmark’ı şehirden geri çekerlerse ablukayı kaldırmayı teklif etmişlerdi. Ancak Batılı Müttefikler bunu kesinkes reddetmişlerdi.
3) ŞEKERLEME BOMBACISI:
Berlin hava köprüsü sürerken Amerikalı pilot Gail Halverson, çocukların yalınayak, zavallı bir şekilde enkaz yığınları arasında dolaşmalarını gördükçe üzülüyordu. Berlinli çocukların yaşamlarını biraz daha renklendirecek bir çözüm aklına geldi: Uçuş ekipleriyle birlikte, hava üssündeki askerlere dağıtılan her türlü çikolata, şekerleme, sakız vb. malzemeleri topladı. Mendil ve eskimiş paraşüt kumaşlarından küçük paraşütler yaptı ve uçlarına bu malzemeleri iliştirdi. Berlin’e iniş yaklaşmalarında bu paraşütçükleri havadan çocuklara attı. Başlangıçta projesi nedeniyle komutanlarından epeyce azar işitti. Zamanla Batı Berlinli çocukların moral dünyalarındaki olumlu değişim haberleri komutanları yumuşattı. Hatta komutanlar da yavaş yavaş işbirliği yaparak G. Halverson’u teşvik ettiler. Şekerleme operasyonu yaygınlaştı.
Berlin hava köprüsünün adı zamanla “Erzak Operasyonu” olarak da değişirken G. Halverson, Berlinli çocuklar arasında “Şekerleme Bombacısı” olarak ünlenmişti.
Bu öykü kısa zamanda ABD basını tarafından keşfedildi. Böylelikle ABD halkı, Berlinlilerin yaşadıkları sıkıntılardan bir nebze haberdar olmuşlardı. Ardından yardımsever örgütler tarafından elbise, ayakkabı, oyuncak vb. eşyalar toplanarak Berlinlilere yollanmıştı.
Ocak 1949’a gelindiğinde G. Halverson havadan yaklaşık 250.000'den fazla şekerleme yüklü paraşütçüklerin atılmasını sağlayarak çocukları sevindirmişti…
4) ABLUKANIN SONU:
Ruslar, on aydır süregelen hava ikmalini, İngiliz ve ABD kuvvetlerinin süresiz olarak yapabileceklerinden kesin emin olmuşlardı. Ayrıca Berlin’in Rus sektöründe süregelen kıtlık gösteri, protesto hatta ayaklanma korkularına da neden olmuştu. Üstelik abluka nedeniyle tüm dünyada Ruslar zorba olarak nitelendirilip oldukça prestij kaybetmişlerdi.
Sovyetler Birliği 11 Mayıs 1949’da geri adım atarak Berlin ablukasını kaldırdı. Ancak ABD ve İngiltere, Sovyetlerin fikir değiştirme ihtimaline karşı hava ikmalini düzenli olarak 30 Eylüle kadar sürdürdüler. 15 ay süren hava köprüsü sona ererken, kara ve demiryollarıyla Batı Berlin’e ikmal devam edecekti.
Abluka sona ererken Avrupa’nın ideolojik olarak bölünmesi de yeni başlamıştı. Sovyet saldırganlığına bir tepki-savunma refleksi olarak Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kurulmuştu.
Bu gelişmeler olurken bir süre sonra Doğu ve Batı Berlin resmen ayrıldı. Ayrıca Batı Alman devletinin kurulmasına Sovyetler engel olamamışlardı. Bazı tarihçiler “Stalin istediklerinin tam tersini elde etti” diye gelişmeleri özetlemişlerdi.
Ekim 1949’da Alman Demokratik Cumhuriyeti (Doğu Almanya) resmen ilan edildi. Üç yıl sonra da Sovyet rejimi Doğu-Batı Almanya arasındaki sınırı kapattı.
1949-1961 yılları arasında yaklaşık 2.5 milyon Alman, Batı Berlin yoluyla Doğu Berlin’den kaçarak Batı Almanya’ya iltica etmişlerdi.
Ağustos 1961’de Doğu Alman Hükümeti daha sonra ünlü Berlin Duvarı olacak, sınıra dikenli telleri yerleştirdi. Elbette duvar arkadan inşa edilecekti. Daha sonraları duvar “Utanç Duvarı” olarak anılacaktı. Berlin Duvarı ancak 9 Kasım 1989 tarihinde yıkılmaya başlanacaktı.
2007’de Tegel Meydanı, yeniden gelişme-büyüme faaliyetlerinde olan Berlin Schönefeld uluslararası meydanının sınırlarına katıldı. 2008’de Tempelhof Meydanı kapatıldı. Gatow Meydanı ise çok daha önceden kapatılarak, Bundeswehr Museum of Military History (Askeri Tarih Müzesi) olarak faaliyete geçmişti.
Berlin hava köprüsüyle ilgili belgesel ve ticari birçok film yapılmıştı.
C-47 uçağının kabininden süt kasaları boşaltılıyor
5) BERLİN DUVARIYLA İLGİLİ NOTLAR:
* Doğu-Batı Berlin arasındaki duvar 43.7km, Batı Almanya ile toplam uzunluğu 155km idi. Duvar boyunca 186 gözetleme kulesi, mayınlar, motosikletli ve köpekli devriyeler Doğu Almanya tarafında bulunuyordu. Berlin duvarından yaklaşık 5.000 kişi Batı Berlin veya Batı Almanya’ya başarılı kaçış-geçişi yapabilmişti. Geçme teşebbüslerinde 200 (bazı kaynaklarda 238) den fazla ölüm sayısı bildirilmesine rağmen Doğu Almanya’nın gerçek bilgileri sakladığı konusunda şüpheler hep vardı…
* J. Stalin, Batılı Müttefiklere karşı haklı taleplerini yanlış, halk düşmanı radikal tedbirlerle dikte ettirme çabaları tamamen ters tepmiş ve bütün dünyada Sovyetler Birliği çok büyük güven kaybına uğramıştı.
* Türk İşçilerin Batı Berlin’e yerleşmeye başladıkları zamanlarda çok popüler olmayan, kimi zaman kötü ve tehlikeli kabul edilen Berlin Duvarının dibindeki Kreuzberg isimli semte yerleşmişlerdi. Ne ki duvar yıkıldıktan sonra semt çok popüler olup kıymete binince, ilgilenen sakinlerine büyük rant getirmişti.
Berlin Duvarıyla ilgili birçok film yapılmış, edebiyatta nice roman ve şiirlere konu olmuştu.
BAŞVURULAN KAYNAKLAR:
* Hayırlı Savaş Söylencesi (Jacques Pauwels – Yordam Kitap, 2007)
* 2. Dünya Savaşının Bilinmeyenleri (Editör: Esin Akan – Kastaş Yayınevi, 2014)
* Asker ve Devlet (Samuel P. Huntington – Salyangoz Yayınları, 2004)
* Flying’s Strangest Moments (John Harding – Robson Books, 2006)
* Berlin Airlift: The Salvation of a City (Jonathan Sutherland & Diane Canwell - Pen&Sword Aviation, 2007)
* Daring Young Man: The Heroism and Triumph of The Berlin Airlift (Richard Reeves –Simon&Schuster, 2010)
* The Berlin Airlift: The Cold War Mission to Save a City (Ann Tusa & John Tusa – Skyhorse Publishing, 2019)
* Postwar: A History of Europe Since 1945 (Tony Judt – Penguin Books, 2006)
* Flying on the Berlin Airlift: The Salvation of a City (Charles L. Childs – Kindle e-book, 2020)
* The Berlin Airlift: The Cold War’s Most Remarkable Operation (Robert Jackson – Lume Books, 2019)
* The Berlin Airlift and Berlin Wall: The History and Legacy Flight Over the Occupied City during Cold War (Charles River Editors – Kindle e-book, 2019)
* Cold War Berlin: An Island City (Andrew Long – Helion and Company, 2021)
* Checkpoint Charlie: The Cold War, The Berlin Wall and the Most Dangerous Place on Earth (Iain MacGregor – Scribner, 2020)
* Collapse: The Accidental Opening of the Berlin Wall (Mary Elise Sarotte – Basic Books, 2014)
* www.wikipedia.org
* www.thisdayin aviation.com