iga-2024-3
Airkule
Unifree-2019
HAVACILIK HABERLERİ RÖPORTAJ TÜRKİYE'DEN DÜNYADAN VİDEOLAR SEYAHAT ROTASI
Pegasus-2024
   
  Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç [email protected]  
ASKERİ OKULLARA VE ASKERİ HASTANELERE KIYMAYIN EFENDİLER!
15 Ağustos 2016 Pazartesi

Baba yadigârı güzel bir eviniz olsa, tahtakuruları üredi diye orayı tümden terk etmeyi mi düşünürsünüz, yoksa ilaçlayıp temizleyip yeniden oturmayı mı? FETÖ’nün hain darbe girişimine alet olan bir kısım askeri okul öğrencileri ve bazı pilotları tırı-vırı sağlık sorunları bahanesiyle ihraç eden bazı çeteci askeri doktorlar var diye, tüm askeri okulları ve askeri hastaneleri lağvetmek, pire için yorgan yakmak gibi bir şeydir.

1. Askeri okullar: Nasıl ki Galatasaray, Robert, Kabataş, vb. gibi lise binaları sıradan yapılar değilse; Kuleli, Işıklar ve Heybeliada Askeri Liseleri de kişilikli binalardır ve onların ambiyansı, oralardan geçen insanların ruhlarına siner, öğrenciler binaların sembolize ettiği aidiyetlerinden derin bir gurur duyarlar. Bunlar, her köşesinde acı-tatlı anıların asılı olduğu müesseselerdir, tarihi ve kültürel kişilikleri vardır. Binalardan çok daha önemlisi, onlarla bütünleşmiş ve başarıyı arttıran bir kültürden söz ediyoruz. İnsanların köklerini temsil eden, ruhlarında derin izler bırakan sembollerin muhafazası gerektiğini; belki de yeni ve modern binalarda hissedilmeyen derin bir şeyleri işaret etmeye çalışıyoruz. Bu kesinlikle bir alan savunması, duygusal ve nostaljik tutum değildir.

Askeri liseleri ve harp okullarını darbeci kadrolar yetiştiren tarlalar gibi görmek çok yanlıştır. Buralarda bazı darbeci oluşumlar ya da çürük raporu çeteleri varsa bunları temizlemek hiç zor değildir ve büyük çoğunluğu zaten 3-5 günde kapı dışarı edilmiştir. Askeri lise, harp okulu ve astsubay sınıf okulları oluşturmanın bir rasyoneli olduğunu görmek gerekir. Örneğin imam-hatip lisesi öğrencileri, din adamlarının sahip olması gereken ahlâk, dürüstlük, erdem ve mesleki bilgilerle donatılmak için özel bir eğitim müfredatından geçirilirler. Aynı biçimde askeri okul öğrencileri de ülkesini canı pahasına savunacak gençler olarak özel bir fiziksel ve psikolojik eğitime tabi tutulurlar. Askeri okullar kurmanın amacı, vatan savunmasının ve düşmanla mücadele etmenin yöntemlerini bilen çekirdekten yetişmiş kadrolara sahip olmaktır.

2. Askeri hastaneler: Bu hastaneleri, asker sınıfına ayrıcalıklı tıbbi hizmet veren yerler; askeri doktorları da omuzlarında rütbe taşıyan sağlıkçılar olarak görmek çok yanlıştır. Uçak biçiminde inşa edilmiş olan Eskişehir Hava Hastanesi ile heybetli Haydarpaşa, Gümüşsuyu, Erzurum ve Bursa Askeri Hastaneleri kuru taş binalar değildir; askeri personele daha kapıdan girişte doğru bir adrese geldiği, burada kendisinin ihtimam göreceği ve iyi bakılacağı hissi verir..

Askeri personelin mesleki zorlanmalardan kaynaklı bedensel ve ruhsal rahatsızlıklarını bir devlet hastanesinin sivil doktoru ancak yüzeysel olarak anlayabilir. Bu kişilerin görevlerine özel fiziksel hastalıkları, dışarıdan birine farklı gelen psikolojileri söz konusudur. Onları, onlarla birlikte yaşayan, streslerini bilen, deneyimli askeri hekimler daha iyi bilir. 

Örneğin Hava Kuvvetlerine bağlı hastanelerde, pilot ve diğer uçucu personelin mesleğe giriş muayeneleri ve sonraki yıllardaki periyodik sağlık kontrolleri yapılır. Pilot adayları havacılığa uyumlarını ölçen özel psikomotor testlerden geçer. Yetişmiş uçuculara da Eskişehir Hava Hastanesinde belirli aralıklarla fizyolojik eğitim verilir:

  1. G kuvvetlerine direncinin arttırıldığı insan santrifüjü,
  2. Üç boyutlu uçuş hareketleri sırasında oryantasyon kaybının eğitiminin yapıldığı vertigo simülatörü,
  3. İrtifada oksijen azlığının (hipoksi) ve basınç azalmasıyla kabin patlamasının (dekompresyon) etkilerinin gösterildiği hipobarik çember,
  4. Uçaktan atlama prosedürünün (ejection) uygulandığı simülatör cihazı,
  5. Gece görüş illüzyonlarının ve gece görüş gözlükleri kullanımında karşılaşılan illüzyonların yaşatıldığı (night vision) eğitim laboratuvarı,

bu merkezde konuşludur.

Bu konularda bilimsel araştırmalar yapılması ve hava ve uzay hekimliği uzman hekimleri yetiştirilmesi 1950’li yıllardan beri GATA sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir. Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve GATA, hem TSK’nın ve hem de sivil havacılığımızın ihtiyacı olan uçuş doktorlarını da 1950 yılından bugüne bu merkezde açılan kurslarla yetiştirmektedir. Havacılık tıbbı eğitimi almış olan hekimler ve sofistike eğitim cihazları, uçuculara güven verir.

Hava Kuvvetlerinde 25 yıl hizmet etmiş bir emekli askeri tabip olarak, bir denizaltı personelinin bu özel koşullara gelişen fiziksel ve psikolojik bozukluklarına müdahalede kendimi yeterli bulmazken, bu görevi üstlenmek zorunda kalacak olan Devlet hastanesi uzmanları ne kadar yardımcı olabileceklerini bilemiyorum. Çeşitli çatışmalarda fiziksel ve psikolojik travmalar geçiren askerlerimize uygun tıbbi destek vermek üzere GATA’da kurulu bulunan ‘harp cerrahisi’ ve ‘askeri psikiyatri’ bilim dalları ülkemizde başka hiçbir üniversitemizde bulunmamaktadır. GATA lağvedildikten sonra bu tıbbi hizmeti kimler verecek, ne kadar yeterli olacaktır? Hava Kuvvetlerinde savaş uçağı pilotlarının G kuvvetlerine bağlı ağır fiziksel zorlanmaları, vertigo, hipoksi, gaz embolileri, barotravmalar, görsel illüzyonlar, uçak tutması, vs. sorunlarıyla hangi sivil hekimler muhatap olup, ne kadar yardımcı olabileceklerdir? Bu gibi tıbbi ve psikiyatrik bozukluklar tıp fakültesi müfredatında olmadığı ve uzmanlık eğitiminde öğretilmediği için çoğu sivil hekimler bunları bilmeyebilir. Sonuçta denizaltıcı, tankçı, dalgıç, komando, pilot gibi personelin fizik ve psikolojik sorunlarına aşina olmayan sivil hekimlerin, doğru tanı ve tedavide zorlanabilecekleri aşikârdır.

GATA’yı ve tüm askeri hastaneleri bir gecede çıkarılan bir KHK ile kapatarak Sağlık Bakanlığına bağlamanın (ya da yumuşak geçiş yapmanın) çok toptancı ve yanlış bir karar olduğunu düşünmekteyiz. Bu kadar aceleye getirilen ve hemen uygulamaya geçirilen bir kararın komplikasyonları önümüzdeki yıllarda fark edilecektir. Bu tür kararlar öncesinde, 30-40-50 yıl askeri hekimlik yapmış, pratik uygulama sırasında felsefesini kavramış kıdemli kişilerden fikirler alınması, STK’ların görüşlerinin sorulması, günlerce tartışılması gerekirdi…

Sonsözüm, askeri okulların, askeri hastanelerin, GATA’nın ve askeri hekimliğin korunmasıdır. Tabii ki bazı düzenlemeler/iyileştirmeler yapılabilir; ama eğer 'büyüklerimiz' askeri hastanelerin kalemini kırdıysa ve hiçbir itirazı dinlemiyorlarsa yapacak bir şey yoktur. Ama dinleyen olursa önerimiz, hiç olmazsa uzmanlık hastanesi olarak 3 askeri hastanenin muhafazasıdır: Askeri havacılık için Eskişehir Hava Hastanesinin, askeri denizcilik için Gölcük veya Kasımpaşa Deniz Hastanelerinden birinin, harp cerrahisi ve harp psikolojisinde yoğunlaşmış kadrolarıyla bir kara hastanesinin tutulması uygun olur. Bu, 'Yetmez ama Evet' düzeyinde, daha azını asla içime sindiremeyeceğim bir öneridir. Bırakın, Işıklar Hava Lisesinden ve Hava Harp Okulundan yüksek motivasyonlu, yetenekli ve havacılık ruhu yüksek gençler yetişsin… Öfkeli kararlar vermeyelim, impulsif davranmayalım. Vücut çok hızlı giderken akıl geride kalabiliyor. Biraz yavaşlayıp sakin kafayla düşünürsek neleri kaybedeceğimizi belki görme şansımız olur…


E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR    Toplam 13 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
 
   
 
Doğan Kapkıner
14 Kasım 2019 Perşembe 22:44
Aradan üç yıl geçmiş. Bugün dikkatimi çekti. Baydkapkinere, diye yazan arkadaş. Önce kim olduğunu söyle. Sana hitaben mi yazılmış benim yorumum?
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Dr. M. Çetingüç
3 Eylül 2016 Cumartesi 19:17
Bu yazı 3 haftadır yayında. Kaç kişi okudu, dikkat çekmek istediği konudaki mesajı ne kadar kabul gördü bilmek mümkün değil. Ama somut gerçek şu ki; kanun hükmünde kararname (KHK) denen ışın kılıcıyla GATA dahil tüm askeri hastanelere ve askerliğin tekniği ve ruhunun öğretildiği askeri okullara kıyıldı. Halbuki tahtakuruları, fareler, çiyanlar başka kamu ve özel kuruluşlarda da üremişti... Oralar toptan yok edilmedi, ama askeri hastanelere bu reva görüldü. Bu aceleye getirilen uygulamanın ilk acıları askeri hastanelerin yerine ikame edilen devlet hastanelerinde yaşanmaya başlandı bile. Örneğin askerliğe elverişlilik raporu için bir devlet hastanesine sevk edilen bir askerden (sürücü vs. raporları için olduğu gibi) ücret talep edildi. Çocuğun parası yoktu, şaşırdı kaldı... Devlet hastanesi doktorları, askeri hastanelerin rutin uygulamalarına yabancı oldukları için ne yapacaklarını bilmedikleri durumlarla karşılaşıyor ve sıkıntı yaşıyorlar... Askeri okulların kapatılmasının eksikliğini ve sancılarını daha sonraları göreceğiz...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Kanser
24 Ağustos 2016 Çarşamba 13:13
Harp okullarına sivil liseden girenler ne kadar bu darbeye karışmışlar ve fetö elemanı çıkmışlar, bir araştırın Mustafa bey, sonuçlar sizi şok edebilir, sizle as. Liseler konusunda aynı fikirdeyim ama sorun sadece lise değilki, subay yetiştiren harp okullarına sivil liselerden de aşırı şekilde doldurmuşlar. Subay ve astsubay kanalları şu anda aspirinle düzeltilecek gibi görünmüyor. Kanser tüm vücudu kaplamış. Allah Türk milletinin yardımcısı olsun. Tüm sorumluların ve 35 yıldır millet adına tuttukları nöbetlerini uyuyarak geçirenlerin belasını versin....
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
mustafa küçük
23 Ağustos 2016 Salı 10:48
Muzaffer hocam; öncelikle saygılarımı sunuyorum. İhtisas gerektiren en az üç askeri hastanenin korunması fikrinize tamamen katılıyorum. Ben de 14 yaşında askeri okula gittim, diğer askeri okullarla karşılaştırıldığında olağanüstü rahat olmasına rağmen; bu okulların insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum. Onun içindir ki; askeri liselerin muhafaza edilmesi fikrinize katılmam mümkün değil. Son 200 yıldır sayısız darbe ve darbe teşebbüsü yapılan ülkemde bunları yapanlar bu okullardan mezun olmuştur. Kendilerini siyasi iradenin üzerinde gören insanlar yetiştirmiş bu liselerin kapatılmasının ülkemin hayrına olacağını düşünüyorum. Saygılarımla...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Bay dkapkinere
23 Ağustos 2016 Salı 00:24
1.Bir Türk askerinin hükümeti olmaz, devleti olur ve sadece işini yapar, bir teşekkür dahi beklemez. "Senin hükümetin" tabiri ancak siyasetin dibine batmış askerciklerin tabiri olabilir. 2. "Senin gibi pireler" tabiri de verecek cevabı olmayanların küfürden medet umma acizliğine, ergenliğine ve dahi cehaletine dalalettir. 3. Askeri liselerin eninde sonunda daha güçlü biçimde geri geleceğine inanıyorum. Muzaffer hocamızı da beni bir yerlerde yatırdığı için değil, işinin erbabı ve duayeni olduğu için seviyorum.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
dkapkiner
22 Ağustos 2016 Pazartesi 17:57
Doğu ... bu darbe değil TSK içine senin hükümetinin yerleştirdiği hainlerin ayaklanmasıdır. Sn. hocam çok güzel özetlemiş. Senin gibi pireler yüzünden yorgan yakılmaz. 30 yıl sonra sizinle prof. olarak karşılaşmamız çok hoş oldu. Eskişehirde 87 de yatırmıştınız beni. Saygıyla kalın.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Kuleli mezununa
22 Ağustos 2016 Pazartesi 11:57
Madem görmüşler ama engellenmişlermiş beyzadelerimiz, hiç bu konuda istifa etmiş ne bir okul komutanı, ne de onlardan sorumlu bir komutanlık görmedim. Askeri liselerin bir ülkenin nükleer santralleri gibi korunması ve kollanması gerektiğini bilmeyen komutan olurmu hiç, patladığında tüm ülkenin serpintiye maruz kalacağını tahmin edemeyen bir komutan? Siz siyaseten son 10 yılda takılmışsınız, ondan öncekilerin tamamı full Atatürkçü takılırken ne yapıyorlarmış, 80 darbesinden sonra herşey askerin insiyatifinde iken yuvalanma başlamış. Zamanı dolmadan olanları görüpte bırakan varmıymış hiç. Özü şu. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demişler o Zaman'dan beri.yeter ki bana birşey olmasın. Ben siyaset yapmıyorum, ama sevgili kulelili kardeşimiz hala siyaset peşinde. Eskilerden beri Değişen birşey yok demekki, bize askeri lisede bir askerin bile savaşın seyrini değiştirebileceği öğretildildi. Ben son 35 yıldır o askeri arıyorum ama görmedim. 15 temmuzda onlardan binlercesini gördüm ama...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Kuleli Mezunu
21 Ağustos 2016 Pazar 23:58
Eski Işıklarlı'ya sözüm, Son 30 yılda bu kurumlara yeterince sahip çıkılıp çıkılmadığı tartışılır. Amma iş yuvalanmaya gelince; soruları çaldırıp sızmaya çanak tutanları, sızanların tespitinin nasıl engellendiğini, her şeye rağmen tespit edilenlerin atılmasını engelleyenlerin kim olduğunu bilmiyorsanız, ya Marsta filan yaşadınız, ya da Işıklar mezunu olduğunuz yalan. Kusura bakmayın ama bu kadar ilgisiz insan yetişmez askeri liseden.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Eski ışıklarlı
19 Ağustos 2016 Cuma 21:51
Askeri liseler eskiden Galatasaray lisesi ayarında idi, girmesi en zor okullardı. Siz son 35 yılın tüm komuta kademeleri, bu milletin en zeki çocuklarının okuduğu yerleri son 35 yıldır öylesine boşverdinizki yüce Atatürk yasakladığı halde siyaset yapacağım derken asli işlerle uğraşmadınız ve buraları teröristlerin eline göz göre göre bıraktınız. Bu millete bunları reva gören, bu yuvalanmayı görmeyen, göremeyen veya gördüğü halde müsade eden tüm komutanları kınıyorum. Bana göre görülmemesi imkansızdı. Son söz artık hükümetindir. Aynı komutanların şu anki hükümete artık akıl verme hakları yok. Çünkü boşvermişlik en az 30 yıllık bir mevzu... Yazık bu millete ve onun masum evlatlarına... sayenizde 170 yıllık okullara incir ağacını diktiniz. Evet sizler yerleştirmediniz ama görmemek basiretsizlik, bilip de susmak ortaklıktır... Bizim içimiz kan ağlarken şimdi sizler rahat rahat emekliliğinizi yaşayın.... Sözüm size değil Muzaffer hocam...
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
Atilla
16 Ağustos 2016 Salı 15:13
Muzaffer Hocamın Tüm söylediklerine katılıyorum.uzmanlık gereken durumlara uzmanları ahkam kesmeli.karar vermeli.
Katılıyorum  Katılmıyorum  
Puan verilmemiş
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
İbrahim Köktener
PEGASUS’UN FARKI
İbrahim Köktener
Engin Aksüt
KOKPİTTE TEK PİLOT
Engin Aksüt
Osman Gazi Baykal
HAVACILIK ŞİİRLERİ-III
Osman Gazi Baykal
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
HAVACILIKTA YAPAY ZEKÂLAR
Prof. Dr. Muzaffer Çetingüç
Tuğba İncel
GERMANWINGS KAZASI DAVASI SÜRÜYOR
Tuğba İncel
Faruk Sayılır
UCUZ HAYATLAR
Faruk Sayılır
ÇOK OKUNANLAR
  FOTO GALERİ
SİNGAPUR AIRSHOW-2020

SİNGAPUR AIRSHOW-2020

  VİDEO GALERİ
ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

ENGELLERİN AŞILDIĞI HAVALİMANI

  GÜNÜN MANŞETLERİ
 
İGA'YA HİZMET İHRACATI ÖDÜLÜ
HAVAYOLLARINDA DİJİTALLEŞME
KAÇAK ALTIN OPERASYONU
İGA'DA ÜCRETSİZ İNTERNET İŞ BİRLİĞİ
KOALİSYONUN İLK HAVAYOLU
KAR ALTINDA KORE
İFLAS EDİYORLAR
İSG CEO'SU İSTİFA ETTİ
THY'DE SEFER İPTALİ
İGA'DA 'ELBİSE-İ HÜMAYUN'
 
  UÇUŞ BİLGİLERİ
İç Hatlar Dış Hatlar
Geliş Gidiş Geliş Gidiş
  İstanbul Havalimanı
  Sabiha Gökçen
  Ankara
  Antalya
  HAVA DURUMU
  İstanbul
Cuma Cumartesi Pazar
24 / 28 °C 24 / 30 °C 23 / 29 °C
  ARŞİV
 
   
 
 
UNUTMAYACAĞIZ...
 
Onur Güntürkün
 
 
UNUTMAYACAĞIZ…
 
Ünal Başusta

  •Künye
  •İletişim
  •Havacılık Haberleri
  •Röportaj
  •Türkiye'den
  •Dünyadan
  •Seyahat Rotası
  •Havacılık
  •Uçuş Eğitim
  •Havalimanları
  •Göklere Veda
  •Havacılık Emekçileri
  •Havacılık
  •Reklam Videoları
  •Röportaj
  •Video Haber
  •İstanbul Havalimanı
  •Sabiha Gökçen Havalimanı
  •yolcu
  •turizm
  •filo