Senaryo benzerlikleri dikkate alındığında Top Gun’ın yerli versiyonu olarak da nitelendirilebilecek 2011 yılı Ömer Vargı yapımı film, Türk Hava Kuvvetlerinin 100’ncü kuruluş yıldönümü anısına çekilmiştir. Hava Kuvvetlerinde pilotların öğrencilik devresinden başlayıp Türk Yıldızları akrobasi timine kadar olan süreçteki acı tatlı serüvenleri işleniyor. Eskişehir Hava Hastanesindeki sağlık muayeneleri, alçak basınç odası ve santrifüj cihazındaki testleri, Çiğli’deki zorlu uçuş eğitimleri, kustuğu için uçuştan ayrılanlar, aşklar, teğet geçen kazalar, vs… Tüm oyuncuların performansları çok başarılıdır…
Filmde havacılık tıbbı, uçuş psikolojisi, kazalarda insan faktörü ve CRM’i ilgilendiren konularda güzel mesajlar var. Bizim tespit edebildiklerimiz aşağıda özetlenmiştir:
1. Pilot seçimi sürecinde sağlık kontrolleri çok önemlidir. Tam sağlıklı olduğu belirlenen adayların bile havacılığa özel fizyolojik zorlanmalara (hipoksi, vertigo, G kuvvetleri) ne kadar dayanıklı oldukları test edilmelidir. (Eskişehir Hava Hastanesinde yapılan budur.)
2. T-37 uçaklarındaki uçuş eğitiminde kustuğu için yer sınıfına ayrılan pilot adayları hüzün ve hayal kırıklığı yaşar. Filmde Tunç karakteri, bunun ‘oyunda yanarak oyun dışı kalmak’ gibi bir şey olduğunu ağlayarak söyler. Ancak Tunç sonra toparlanır ve arkadaşlarını teselli eden kişi olur. Böylece uçuş motivasyonunun çocukça ve patolojik bir saplantı olmaması gerektiği, oyuncakları elinden alınan çocuklar gibi küsmenin doğru olmadığı ve havacılığın bir takım oyunu olduğu mesajı verilmiştir. Sonra hava kontrolörü sınıfına ayrılan Tunç, kritik uçuşlarda arkadaşlarına yerden yaşamsal destekler vererek bunu kanıtlar… (Filmde havacılığın, sadece pilotların yaptığı tekil bir iş olmadığının ve zincirin tüm halkalarının ayrı ayrı önemli olduğunun altı çizilmiştir.)
3. (Çağatay Ulusoy’un canlandırdığı) Tğm. Ahmet Onur, iyi geçen bir uçuş sonrası arkasına bakmadan keyifle uçak başından ayrılırken, (Engin Altan Düzyatan’ın canlandırdığı) öğretmeni Bnb. Kemal Tanaçan sertçe; “Sen 1 saat uçasın diye o uçağın bakımına bütün gün emek harcayan teknisyene bir teşekkür etmeyecek misin?” diye fırçalar ve ertesi günkü uçuşunu keser. (Bu da ekip çalışmasıyla ilgili ikinci derstir.)
4. Tğm. Ahmet, ilk kez yalnız uçuşa çıkacağı gün babasının kalp krizi nedeniyle hastaneye kaldırıldığını öğrenir, buna rağmen uçuşunu başarıyla tamamlar. İndiğinde ıslatılarak kutlanır, ancak o sırada babasının öldüğü haberi gelir. Sonraki uçuşlarında dalgınlaşır, hatalar yapmaya başlar, 2 kez kırmızı alır. Uçuştan ayrılma aşamasındayken filo komutanı, Ahmet’in, annesini yalnız bırakmamak için uçuştan ayrılmayı düşündüğünü öğrenir. Anneyi üsse davet eder; havacılık felsefesiyle ilgili sohbette sonra, “Ey ana, eğer oğlun bir asuman aşkına tutulmuşsa, bırak uçsun!” mottosunu göstererek bu krizi iyi yönetir ve çözer. (Yani, ülke savunması için yapılan askeri havacılık faaliyeti özveri gerektirdiği gibi, özel yaşamla ilgili konulardan daha öndedir. ‘Show must go on!’ gibi…)
5. Çok yetenekli bir pilot olan Ahmet, Konya’da yapılan ‘Anadolu Kartalları’ ortak hava tatbikatında F-4 ile uçmaktadır. Bu kez sevgilisiyle olan sorunları yüzünden kafa karışıklığı içindedir ve hatalar yapar; arkadaşının uçağına çarpmaktan kıl payı kurtulur. Filo Komutanı yeniden devreye girer; ‘her uçuşu ilk uçuş’ gibi görmesi, kişisel sorunlarını havaya taşımayıp yerde bırakması gibi uyarı ve nasihatlerde bulunur. (Bu da uçuşta konsantrasyonun yaşamsal önemiyle ilgili bir mesajdır.)
6. Sonra F-16 ile uçarken motora kuş girer, Bnb. Tanaçan düşmekte olan uçaktan atlamasını telsizde defalarca bağırarak emreder; ama Ahmet uçağı kurtarmak için risk alır, cesaretini ve ustalığını ortaya koyarak uçağı hasarsız indirmeyi başarır. Hava K. Komutanı (Ediz Hun) tarafından ödüllendirilir… (Burada, uçağıyla bütünleşen pilotların, onu kaybetmemek ve ülkenin milli servetini korumak için canı pahasına yaptığı fedakârlık örneklenmiştir. Zaten afişte filmin ikinci adı olarak, ‘Vatan Kanatlarımın Altında’ ifadesi vardır. Filmdeki hamaset ve milliyetçilik sahnelerinden rahatsız olanların Top Gun ve benzeri Amerikan filmlerine bakmalarını öneriyoruz.)
7. Filmin her bölümünde, aklı havada / kanı kaynayan genç pilotları hem eğitecek, hem kontrol altında tutacak ve hem de rol modeli olacak nitelikli öğretmen ve liderlere gereksinim olduğu anlatılmaktadır…