Tanımı: Benzer pozisyonlardaki kişilerin problemli durumlarda birbirlerine verdikleri bilgi ve deneyim desteği; sosyal, duygusal ve davranışsal yoldaşlık sistemidir… Havacılık için sistematize edilmiş olan bu programın benzerleri uzun yıllardır bedensel-zihinsel özürlü veya uyum güçlüğü çeken çocuklarda; alkolizm, madde bağımlılığı, şizofreni, Alzheimer gibi erişkin hasta gruplarında, travma sonrası stres bozukluğu olgularında da uygulanmaktadır. Ülkemizde şimdilik pilotlarda başlanması plânlanan program, zamanla kabin ve hava trafik kontrolörlerini de kapsayacaktır.
Havacılıkta akran desteği çalışmalarının evveliyatı 1970-80’lere kadar gider: ABD’de HIMS (Human Intervention Motivation Study), CIRP (Crisis Incident Response Program), İngiltere’de WIP (Welfare Intervention Program); 1990’larda Almanya’da (Stiftung Mayday), 2000’lerde Hollanda’da (Anti-Skid Group) bu mahiyette çalışmalar başlatmıştır. Ülkemizde de TSK’da sorunlu erlerden pilotlara kadar, farklı isimlerle (Buddy, Candaş) uygulanmıştır.
Bu programın sivil havacılıkta yine-yeniden önem kazanması, 24 Mart 2015 günü ikinci pilot Andreas Lubitz’in, GermanWings uçağını Fransız Alp’lerine intihar dalışı yaptırarak 10 dakika içinde 150 insanın ölümüne sebep olduğu trajik olay vesilesiyle olmuştur. EASA öncülüğünde Avrupalı pilot, uçuş hekimi ve havacılık psikoloğu dernekleri (ECA, ESAM, EAAP) ortak çalışmalar yapmış; 14 Şubat 2021 gününden itibaren bu programın (EPPSİ: European Peer Pilot Support Initiative) uygulanması zorunlu hale getirilmiştir.
Programın rasyoneli
Prestij, itibar, kariyer veya maddi kayıp endişeleri içindeki pilotlar, hava trafik kontrolörleri ve kabin ekipleri, genelde psiko-sosyal sorunlarını yöneticilerle veya psikologlarla paylaşmaktan kaçınırlar; üstünü örtmeye ve dışa yansıtmamaya çalışırlar. Yöneticilerinden, hekimlerden veya psikologlardan destek istemekten imtina eden bu kişilerin akran meslektaşlarıyla konuşarak sorunlarını çözmeleri daha uygun görülür. Gerçekten de destek ve yardımın, aynı stresleri birlikte yaşayan arkadaşlardan gelmesi; empatik ilişki, güven ve gizlilik tesisi görece kolaydır. Bu biçimde sürdürülen destek ilişkilerinin iyi sonuç verdiğine dair deneyimler vardır.
Gönüllü olarak destek verme sorumluluğu üstlenen ‘Peer’ pilotlar; guru, mentor, yaşam koçu değildir; ama onların yaptıklarıyla amaç ve yöntem benzerlikleri vardır. İlişki biçimi; ast-üst, usta-çırak, terapist-hasta, öğretmen-öğrenci, mentor-mentee ilişkisi de değildir; ama bunlarla örtüşen yanları çoktur. Akran desteğinde meslektaşların hiyerarşik olmayan, eşit konumda bulundukları bir destek ilişkisi söz konusudur. (Peer to Peer, Buddy to Buddy, Pilots help Pilot, For pilots by Pilots, For Colleagues by Colleagues…)
Kapsam dışı durumlar:
1-Ruhsal hastalıklar. (Uzmana sevk edilir).
2-Disiplin sorunları. (İdari işlem yapılır).
3-Programa direnç gösterenler, işbirliği kurmayanlar. (Dışlanır).
Akran Destek Programının odaklandığı başlıca durumlar şunlardır:
-Yaşamsal streslerle başa çıkma zorlukları (ailevi, sosyal, mesleki, adli, finansal)
-Sosyal düzeyi aşan, kontrolsüz alkol kullanımı
-Uçuş kazaları ve diğer travmatik stresler; kaygı, korku ve panik halleri
-Diğer psikiyatrik bozukluklar (örtülü veya açık)
-Hastalık düzeyinde olmayan ama psikolojik, bilişsel ve iyilik halini (wellbeing) bozarak uçuş emniyeti tehdidi yaratan durumlar…
Görüldüğü gibi program, ağırlıklı olarak psikososyal sorunlara ve psikiyatrik bozukluklara müdahale ve destek üzerine oturmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da havacılık psikologları ile psikiyatristlerin kontrolünde yürütülmek zorundadır.
Herkes ‘Peer’ Olabilir mi?
Programın kilit kişisi özel sorunları olan pilotlar ise, anahtar da akran desteği verecek olan pilotlardır (supporter, peer). Destek vermeye gönüllü olan her akran meslektaşın ‘peer’ olup olamayacağına dair sorunun yanıtı olumsuzdur. Mesleğinde başarılı bireylerin hepsi nasıl ki iyi lider veya iyi eğitici olamıyorsa, peer’lik de özel yetenek ve beceriler gerektirir. Bazı insanlar bu iş için çok uygun kişilik özelliklerine sahiptir (readiness); bazıları da değildir. Şirketler, kendi iç dinamiklerini dikkate alarak, iletişim ve başa çıkma becerileri iyi olan peer adaylarını belirleyip bir eğitim sürecine tabi tutarlar. Eğitim, EPPSI dokümanlarına göre 3-4 gün sürebilir. Sonrasında, destek alacak ve verecek kişiler arasında, mizaç uyuşması ve ilişki kolaylığı esaslarına göre bir ‘eşleştirme’ (matching) yapılır.
Akran Pilot Desteğinde İLKELER
1. Çözüm fırsatı: Pilotlar dışarıdan birilerine açılmak ve onlardan yardım almaktansa, sorunlarını kendileriyle aynı pozisyonda olan kişilerle çözmeyi tercih ederler. Bu olanak onlara sunulmazsa sorunlar gizlenir, halının altına süpürülür veya yeraltına iner. PPSP onlara güvenli bir bölgede (safe zone) sorun çözme fırsatı verir.
2. Güvence: Kendini açan, sorunlarından kurtulmak için çaba gösteren pilota, bu süreç sonunda cezalandırılmayacağı veya lisansını kaybetmeyeceği güvencesi verilir. Ancak bu güvencenin kötüye kullanılmasına izin verilmez.
3. Gizlilik: Paylaşılan bilgiler kesinlikle gizli tutulur, emniyet tehdidi olmadıkça asla başkalarıyla paylaşılmaz. KVKK’ya (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) özen gösterilir; bilgiler kayıt altına alınmaz ve dosyalanmaz.
4. Bağımsızlık: Pilota destek verme sorumluluğunu alacak olan pilotlar (peer) ve programı yöneten uzmanlar bağımsız çalışır; şirket yöneticilerinden direktif almaz.
5. Destek alacak pilotların belirlenmesi: Program tüm pilotlara duyurulur, güvenceler açıklanır, programın amacının kimseyi sistemden uzaklaştırmak olmadığı anlatılır, teşvik edilir; anonim başvuru ve iletişim kanalları (web, telefon, e-posta, vs) bildirilir.
Destek arayan pilotlar için 3 yol:
a. Sorunlarını kabullenip programa kendi istekleriyle katılabilirler (Self Report)
b. Meslektaşları ya da aileleri tarafından bildirim yapılabilir (Report)
c. Şirket içindeki PPS grubu, kişisel gözlem ve duyumlarına göre bazı pilotları programa katılmaya davet ve teşvik edebilir…
6. Destek verecek olan meslektaşlar (peer, supporter): Örnek davranışlara sahip, kötü alışkanlıkları olmayan (temiz), deontolojiye uygun davranan, güvenilir, sorunları anlama ve ikna becerisi yüksek, gönüllü pilotlar arasından seçilir. Bu kişilere konuyla ilgili eğitim verilir; belirli aralarla uzman grubuyla istişare ederler.
7. Sınırlar: Peer grubu her sorunu çözme iddiasında olamaz, özellikle klinik hastalık düzeyindeki durumlarda uzman desteği ister.
Ülkemizdeki Durum
EASA’ya tam üye olmamakla birlikte Türk sivil havacılığı bu konuda bazı AB ülkelerinden daha hızlı davranarak çalışmalar yapmış durumdadır. EPPSI ile ilgili ilk toplantının yapıldığı 2017 yılında SHGM’nin talebi ile Havacılık Tıbbı Derneği bir çalışma grubu kurarak faaliyete başlamıştır.
Çalışmaların tamamlanmasını takiben ilk kez Pegasus Havayolları şirketinden gelen talep üzerine 2019 yılı Mart ayında Eğitim Programı uygulanmıştır. 2020 yılı sonunda ve 2021 yılı başında ise Pegasus Havayolları şirketine ikinci kez olmak üzere, Sun Express Havayolları ve TALPA peer adaylarına da Akran Pilot Destek Eğitimi verilmiştir. Eğitmen grubunda 3 psikiyatrist, 4 havacılık psikoloğu, 1 uçuş hekimi, 1 SMS uzmanı, 1 öğretmen pilot bulunmakta; interaktif biçimde sürdürülen teorik eğitimler ‘Rol playing’lerle pekiştirilmektedir.
Ülkemizde SHGM’nin çok önemsediği bu programla ilgili talimat 1 Temmuz 2021 tarihinde çıkacak ve havayolu şirketlerinin konuyla ilgili faaliyetleri izlenecektir.