Bin dokun, bin ah işit misali yine THY!
Meğer Türk Hava Yolları’nın rötarlarından muzdarip olan ne çok insan varmış... “Bir dokun, bin ah işit” misali 10 gündür dört koldan yoğun bir bombardıman altındayım: “Lütfen bu konuda yazmaya devam edin!”
Ve yüzlerce telefon, e-posta mesajı, sokakta-markette yolumu çevirip dert anlatanlar...
Atalarımız boşuna “Vakit nakittir” dememiş; hele her şeyin jet hızıyla yaşandığı bugünün dünyasında, istisnasız hepimizin zamanı çok kıymetli. Yapmak isteyip de zamanımız yetmediği için yapamadığımız pek çok şey var.
Okurlarımdan gelen “rötarlı uçuş kâbusları” içinde beni en bunaltan, Frankfurt-İstanbul uçuşları oldu; iyi ki Frankfurt’a sık gidip gelmek zorunda değilim.
Çıldırtan çağrı merkezi
Tek sorun rötar değil tabii. Hızlı büyüme nedeniyle ipin ucunu kaçırma ve olayın tümüne hâkim olamama var, personel yetersizliği var, işin uzmanı yerine ahbap-çavuş usulü kadrolaşmaya ağırlık verme var, mağduriyetlerin tazmininden kaçınma var, teknolojik yatırımlarda aksama var...
Mesela elektronik bilet almak ya da telefonla rezervasyon yapmak zorunda kalan THY müşterileri, son dönemde saçlarını-başlarını yolar hale gelmişler.
Meral Tamer’in yazısının tamamı için;
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&ArticleID=1072801&AuthorID=55&Date=19.03.2009&b=Bir%20dokun,%20bin%20ah%20isit%20misali%20yine%20THY&a=Meral%20Tamer&ver=52