Ülkemden rötar manzaraları
Dün İstanbul'a gitmek üzere Erzurum Havalimanı’na geldim. Onur Air ile 14.55'te uçacağım. İki adet x-ray cihazı var, ama tek cihaz çalıştırılıyor. Meydanın yoğun olduğu saatler belli, fakat nasıl idare edildiğini ben keşfedemedim. Birileri işleri rahatlatmaktan ziyade, kargaşa çıkararak, rantına talip olma hesabı yapmış olabilir. Neyse apronda bekleyen uçağa 10 dakika geç bindik. Sebebini uçağa binince anladık. Çünkü 14.55'te kalkması gereken uçak, Ankara'dan kalkış için iznin geç gelmesi sebebiyle (pilotun anonsu) 15.35'te kalktı. Fakat kaçan slotlar sebebiyle Atatürk Havalimanı'na inmek için havada epeyce beyhude turlar attık. Ama inemedik. Pilot uçağın yakıtının bitmek üzere olduğunu, dolayısıyla Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’na yakıt ikmali için ineceğimizi izah etti. Ve Sabiha Gökçen’e 17.50 gibi indik. Bazı yolcular bu limanda inmek için ayaklandı. Hostesler yaşananları anlatmaya çalıştı, ama anlayan olmadı. Bu tarz rötarların ciddi anlamda Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) kaynaklı olduğunu ben biliyorum. Fakat vatandaş bilmiyor. Karadaki duble yollar havada yapılmadı. Ayrıca üzerine fazla kapasite bindirildi. Dolayısıyla rötarlar makul karşılanıyor. Ama yoğun saatlerde meydanlar ve hava sahamız iyi idare edilmiyor.
Güntay ŞİMŞEK-Habertürk