Ören Bayan’ın eski patronu Moiz Dana, kontrol için ABD’ye giderken uçak Atlas Okyanusu üzerindeyken kalp krizi geçirip hayatını kaybetti. Pilot havada Moiz Dana’nın eşini arayıp, geri dönebileceklerini söyledi ancak, aile yolcuları mağdur etmemek için bunu kabul etmedi ve uçak New York’a indi.
Türkiye’nin ilk nakış ve dantel ipliği markalarından Ören Bayan’ın 83 yaşındaki eski patronu Moiz Dana, İstanbul’dan New York’a giden uçakta inişe 4.5 saat kala kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Kalp hastası olan ve New York’a oğlu Metin Dana ile birlikte, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın da ameliyat olduğu Clevelend Clinic’e kontrol planıyla giden Moiz Dana, uçakta bulunan bir kardiyoloğun müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Uçağın pilotu kokpitten Moiz Dana’nın eşini arayarak, Atlas Okyanusu üzerinde olduklarını, İstanbul’a geri dönebileceklerini söyledi. Moiz Dana’nın ailesi yolcuları mağdur etmemek için bu öneriyi kabul etmedi.
Bayan Bağış devrede
Pilotun, merhumu uçağın ön koltuklarının bulunduğu bölümde yere yatırtıp, üzerini beyaz örtüyle örttüğü, bu koltuklarda oturan yolcuların arka sıralara kaydırıldığı belirtildi. Diğer yolcuların, uçuşun son 4.5 saatini endişeyle geçirdikleri ifade edildi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın Astoria’da Vakko mağazası işleten eşi Beyhan Bağış’a ulaşan Dana Ailesi’nin, New York’ta otopsi yapılmaması için ricada bulunduğu, Bağış’ın konsolosluğunu arayarak New York’taki havalimanına başkonsolos yardımcısı, 2 konsolos ve New York Din Ateşesinin gönderilmesini sağladığı bildirildi. Naaşın, pazartesi günü (bugün) Türkiye’ye gelmesi, cenaze töreninin salı günü yapılması bekleniyor.
Borç harçla işe girdi
Türkiye’nin hem dantel-nakış ipliğinde hem de örgü ipliğinde en büyük pazar payına sahip ve en bilinen markası Ören Bayan’ın eski patronu Moiz Dana’nın ilginç yaşam hikayesi şöyle:
Moiz Dana, 1960’larda Sultanhamam’da maaşlı bir çalışan olarak hayatını kazanıyordu. 1968’de İstanbullu bir Rum’un sahip olduğu Ören Bayan’ı yakın dostu Jak Karako ile birlikte borç harç satın aldılar. O günlerde 200 metrekare büyüklüğünde bir atölyeye sahip olan Ören Bayan’ı iki ortak 10-15 yılda, biri 15 bin metrekare öbürü 10 bin metrekare kapalı alana sahip iki fabrikada üretim yapan dev bir şirket haline getirdiler.
Darbe örgüyü artırdı
1980’deki darbenin ardından cezaevine girenler ile evine kapanan insanların dantel ve el örgüsüne yönelmesi, iplik satışlarını artırıcı bir etki yaptı. 1985’te Ören Bayan, Türkan Şoray’ın oynadığı reklam filmleriyle hem bilinirliğini hem de pazar payını artırdı. Hálá Türkiye’nin en büyük ve en bilinen iplik markası olma özelliğini koruyor. 1980’lerde el örgü ipliklerine giren marka, bu kategoride de liderliğini sürdürüyor.
İkinci krizde toparlanamadı
1990’larda Moiz Dana ve Jak Karako işleri oğulları İzzet Karako ve Metin Dana’ya devretti. Sultanhamam’da oğul Dana ve Karako 1000 metrekare büyüklüğünde, 4 katlı bir mağaza açarak, büyük sükse yapmıştı. 1994’te ilk krizi, 2001’de ikinci krizi yaşayan Ören Bayan’ı, 2000’lerin başında en büyük rakibi Altın Başak markasının sahibi Diktaş İplik satın aldı. Ören Bayan yeni sahipleriyle büyümeyi sürdürürken, İzzet Karako ve Metin Dana babalarından kalan dostluk ve iş ortaklığını inşaat sektörüne taşıdı. Diktaş İplik Pazarlama Müdürü İmdat Özcan, Moiz Dana’nın çok kıymetli bir insan ve girişimci olduğunu belirterek, "Ören Bayan’ı Ören Bayan yapan onlardır. Biz onlardan çok kıymetli bir marka aldık" dedi.
Havacılıkta ölüm varsa kaptanın yetkisi geniş
Havacılıkla ilgili kanun ve düzenlemeler, eğer uçakta bir yolcu hayatını kaybetmişse pilota geniş yetki veriyor. Havacılık uzmanları şu bilgileri verdi: "Uçağı geri döndürmek veya en yakın alana inmek kaptanın kontrolündedir. Pilot, uçağı Türkiye’ye geri döndürmeyi bir zerafet olarak söylemiş olabilir. Ölüm anında yapılabilecek şeylerle ilgili kaptanın yetkisi çok. En yakın alana inip cenazeyi bırakıp, kendi gideceği havalimanına yönelebilir. Ölümle ilgili kararı vermek zordur. Hasta öldü zannedilebilir ama yaşıyor olabilir. Fakat bu olayda uçakta kardiyolog bulunması bu kararı kolaylaştırmıştır. Uçaktaki diğer yolcular da bir cenaze ile birlikte seyahatlerini sürdürmekten rahatsız olabilirler. En doğru kararı kaptan verir."
Türkan Şoray’la reklam yaptı, hafızalardan hiç silinmedi
Ören Bayan’ı yakın dostu Jak Karako ile birlikte 1968’de satın alan Moiz Dana, reklam ve tanıtıma büyük önem vererek, yenilikçi yaklaşımlarla pek çok rakibine fark atmış. Ören Bayan, 1985’te ’Türk sinemasının sultanı’ olarak anılan Türkan Şoray’ı reklam filmlerinde oynatmıştı. Türkan Şoray’ın önünde Ören Bayan dantel iplikleriyle poz verdiği afişler tüm Türkiye’ye yayılmış. Türkan Şoray ile hafızalarda önemli bir yer edinen Ören Bayan’ın logosu ise bir fenomen kabul ediliyor. Ören Bayan logosuyla ilgili internet ortamında çok sayıda karikatür ve resimler bulunuyor.
Markiz Adaları, Meksika ve Avustralya’da bile satılıyor
Şu anda dantel ve el örgü ipliklerinde aylık 200 ton üretim ve satış kapasitesine sahip olan Ören Bayan, Türkiye’de pazar lideri olmanın yanında Arnavutluk, Suriye, Makedonya, Bosna-Hersek, Kosova, Azerbeycan gibi ülkelerde kendi yerel markası sanılacak kadar benimsenmiş. Ören Bayan, Markiz Adaları’ndan Meksika’ya, Güney Kore’den Avustralya’ya kadar 50 kadar ülkede satılıyor. Ören Bayan’a sahip olan Diktaş İplik’in Pazarlama Müdürü İmdat Özcan, Paris ve Moskova’da 2 ayrı pazarlama şirketi kurarak yurtdışına da ağırlık verdiklerini söyledi. Ören Bayan’ın yıllık 10 milyon doları aşan bir ihracat rakamı var.
Razi Canikligil-Demet Cengiz Bilgin/Hürriyet