Moskova’ya girişlerine izin verilmeyen 30 kişiye yakın bir grup dün sabah saatlerinde İstanbul’a döndü. Atatürk Havalimanı’nda gazetecilere açıklama yapan Türkler, 20 saattir havalimanında aç susuz bekletildiklerini söyledi. Moskova’ya giriş yapamayan bazı Türkler ise valizlerinin açıldığını ve içlerindeki değerli eşyaların alındığı söyledi.
TECRİT ODALARINA ALDILAR
İstanbul’a geri gönderilen Türklerden Cemil Özdemir, Rusya’ya misafir olarak gittiğini belirterek, “20 saate yakın esir hayatı yaşadık. Biz misafirdik, kaçak gitmedik. Ama misafir olarak değil de son olayların esiri olarak tutulduk. 15 kişilik bir gruptuk. Bizim dışımızda içeride başka grupların olduğunu biliyorduk. Konsoloslukla sürekli irtibat halindeydik. Beş buçuk saatlik ilk beklemeden sonra bizi tecrit odalarına aldılar. Herkesi dağıttılar. Kadınlar erkekler ayrı ayrı. Öncelikle konsolosluğumuzdaki arkadaşlara teşekkür ediyoruz. İlgilendiler ama yine de daha fazla olabilirdi. Belki diplomatik olarak yollar tıkalıydı, sorun büyüktü. Yaklaşık 14 saat yemek yemedik. Sonunda konsolosluktan gelen arkadaşların getirdikleri yiyecekleri yedik. Yaklaşık olarak 10 saat su yoktu. Çeşme sularını içirmeye çalışıyorlardı, içmedik, olay çıkartmadık. Sürekli tahrik ediyorlardı. Biz sakin kalacağız dedik. Sağ salim geldik ülkemize.” diye konuştu.
VALİZLER DİDİK DİDİK EDİLİYOR
Elektrik-elektronik mühendisi Ramazan Güdümen ise 24 saat gözaltında tutulduklarını ve ülkeye sokulmadıklarını anlatarak, “Biz pasaporttan geçemediğimiz için valizlerimiz geçti. ‘Valizlerimiz ne olacak diye’ sorduğumuzda ‘İstanbul’da alacaksınız’ dendi. İstanbul’a indiğimizde gördüğünüz gibi valizin içi boş. Laptop, kamera lensleri vardı, hiçbiri yok. “ dedi.
‘ERDOĞAN’A SELAM SÖYLEYİN’
20 seneden beri Rusya’ya gidip geldiğini söyleyen Aydın Tali ise, “1senelik vizem var. Her 3 ayda bir gidip geliyorum. ‘Sizi bırakmıyoruz, Türk olduğunuz için. Gidin Erdoğan’a selam söyleyin’ dediler. 15 kişiyi içeri aldılar. Ne yemek ne su hiçbir şey verilmedi. Ben Türkiye’de emekli oldum ama burada çalışıyorum dedim. 12 sene çalıştığıma dair belgem var. Çantalarımızdaki bisküvileri ve aldığımız baklavaları yedik. “dedi.
AİRKULE.COM