Birgün Gazetesinden Rabia Yılmaz ve Deniz Sarı’nın haberine göre, Türk Havayolları'nın Libya ofisinde 26 Aralık 2013’de gerçekleşen saldırıda hayatını kaybeden Muhasebe Şefi Uğur Tezcan'ın babası Feridun Tezcan THY'ye 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Davanın ikinci duruşması 17 Şubat'ta görüldü. THY’nin demir çubuklarla öldürüldüğünü açıkladığı Tezcan'ın Libya tarafından hazırlanan ölüm belgesi ve ilk adli tıp raporundaki belgelerde ateşli silahla öldürüldüğü ortaya çıktı.
‘THY KUSURLU'
Feridun Tezcan’ın avukatı Hüseyin Ufuk Konbak, THY’ye gerekli ve yeterli güvenlik önlemi almadığı gerekçesiyle davanın açıldığını belirtti. Konbak, “Uğur Tezcan'ın çalıştığı işyerinin Libya'daki ofisinin, bulunduğu 16’ncı katta güvenlik görevlisi, alarm butonu ve kameranın olmadığı, dolayısıyla davalı şirketin yurt dışında çalışma ortamında gerekli ve yeterli güvenlik önlemini almadığı için olayın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunu belirttik” dedi. Konbak, Nadide Nur Duman'ın ağır yaralandığı saldırı sonrası Türkiye'ye getirildiğinde alınan ifadesinde kendilerini saldırıdan bir gün sonra bulduklarını belirttiğini ifade ederek, “Yani Uğur Tezcan saldırı akabinde kurtarılabilecekken olaya geç müdahale edilmesi sonucunda belki de kan kaybından vefat etmiştir. Kısacası, olayda silah kullanıldığı halde bu durum ne basına yansıtılmış ne de Nadide Nur Duman tarafından yetkililere bildirilmiştir” dedi.
'ÖNLEM ALINMAMIŞ'
Şirketin gerekli güvenlik önlemlerini almadığı belirten Konbak, “İç savaşın olduğu bir ülkede çalıştırdığı işçisinin can güvenliğini sağlamak üzere, insan yaşamının kutsallığı kavramını gözeterek, hiçbir masraftan kaçınmadan her türlü önlemi alması gerekirken, THY işçiyi gözetme borcuna aykırı davranmıştır” diye konuştu.
NEDEN SAKLIYORLAR
Baba Feridun Tezcan, açıklananların aksine Uğur Tezcan’ın ateşli silahla öldürüldüğünü raporların ortaya koyduğunu belirterek, şunları söyledi:
“THY bunu neden saklıyor? İnsan şüpheleniyor. Oğlumla birlikte saldırıya uğrayıp yaralanan kadın 14 ay boyunca baş sağlığı dilemedi. Ve ben bundan da şüphelendim. Bana Libya'dan gelen Arapça 4- 5 sayfa raporu Türkçe'ye çevirttim. Raporda yer alan bilgilere göre; oğlum ateşli silahla öldürülmüş. Raporlara ulaştıktan sonra davayı açtım. Onun öncesinde bir talebim yoktu. Oğlumun nasıl öldürüldüğünü öğrenince dava açtım. Demir çubuk söylentisinin nereden çıktığı bile belli değil. THY hiçbir şekilde açıklama yapmadı. Oğlumun silahla öldürüldüğü raporda yazıyor. Demir çubuklarla değil.’’
RABİA YILMAZ - DENİZ SARI – Birgün
HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ…