Hava-İş Sendikası THY’nin grevin kanunsuz olduğunun tespitine ilişkin davada Hava-İş Sendikası iddiaları yanıtladığı dilekçesini üyeleriyle paylaştı:
Değerli Üyelerimiz;
İşverence halen sürmekte olan THY Grevimiz ile ilgili grevin kanun dışı olduğuna dair iddialarla İstanbul 2. İş Mahkemesinde açılan dava sendikamıza 15 gün cevap süresi verilerek 20 Haziran 2013 tarihine ertelendi. Sendikamızın işveren iddialarına yönelik verdiği ilk cevap dilekçesi aşağıdadır. Bilginize
AVUKAT ABDİ PESOK
ISTANBUL 2. İŞ MAHKEMESİNE
Esas No:2013/168
CEVAP VEREN
DAVALI : Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava İş Sendikası)
İncirli Caddesi, Volkan Apt.68/2 Bakırköy/ISTANBUL
VEKİLLERİ : Av.Abdi PESOK-Av.A.Kutlu ÇOBAN-Av.M.Alp PESOK
Mecidiyeköy, Yeni yan yol Cad, Celilağa iş Merkezi No:10 Şişli
DAVACI : Türk Hava Yolları A.O.
THY Genel Müdürlük Binası Atatürk Havalimanı Yeşilköy/IST
VEKİLİ : Av.Gökhan AYDAR
THY Genel Müdürlük Binası Atatürk Havalimanı Yeşilköy/IST
KONUSU : Davaya cevap ve haksız açılan davanın reddine karar verilmesi
istemidir.
Huzurunuzdaki davada, dava dilekçesi, 24.05.2013 tarihinde, İstanbul 2. İş Mahkemesine geldiği gün, saat 9.00 da, Davacı şirket avukatının el yazısı ile yazarak sunduğu ilave dilekçedeki talebi üzerine, 6 gün sonraya duruşma günü verilmiş ve tebligat mahkeme katibi ile elden yapılmıştır.
Bir hukukçu olarak, bu durumun “özel” ihtimam olmamasını, Ülkemizdeki tüm yargılamaların aynı hızla ve ihtimamla işleme konmasını arzu etmekteyiz.
Tesadüfen olsa gerek, Hava İş Sendikasının açtığı, Aynı işverenin, 6356 sayılı Yasanın 68 maddesine aykırı olarak, Greve katılan işçilerin yerine yasa dışı bir şekilde çalıştırdığı “grev kırıcı” işçilerin, “Delil tesbiti” olarak tesbiti isteği, HMK daki açıklayıcı hükümlere rağmen;
İstanbul 1.İş Mahkemesinin 2013/2 D.İş dosyasında,
17.05.2013 tarihinde talep etmemize rağmen,
20.05.2013 tarihinde THY A.O. na heyetle gidilebilmiş,
20.05.2013 tarihinde saat 16.00 civarında, mahallinde keşif icrası sırasında, Mahkeme heyeti, istenilen belgeleri alamamış, şirket yetkililerince bilerek ve kasıtlı olarak Mahkeme heyetine verilmemiş, önce, birkaç saat içinde, sonra, saat 03-05 arasında bilgisayardan alabileceklerini belirtmişler, daha sonra, ertesi gün Bilirkişi heyetine ulaştıracaklarını söylemişler, daha sonra da “ertesi gün” diye oyalamışlar, halen de istenilen bilgileri ve belgeleri vermemiş durumdadırlar.
Özetle, THY A.O işvereni, mahkeme heyetine, Yargının yetkilerine saygılı olma zorunluluğu duymama cesaretini gösterebilmiştir.
Şu an için sonuç, tersine “özel” ihtimam olmuştur….
Halen, Delil Tesbiti yapılamamıştır.
Bu durum, Hukukçu olarak da, Yurttaş olarak da, farklı işlem ve anlayış ise, bizleri üzmektedir. Umarız, Farklı işlem ve anlayış yoktur. Tesadüfendir veya Sehvendir.
Hukukçu ve Yurttaş olarak, tereddüt etmekte haklıyız da,
Çünkü,
Üzgünüz ama, Yargının, siyasi baskılara maruz kaldığı, Yargının siyasallaştığı yönünde değerlendirmeler, çeşitli platformlarda dile getirilmektedir.
-ABD Dış işleri Bakanlığı, 2012 yılı İnsan Hakları Raporunda bu hususlar dile getirilmiştir.(EK-1)
-Son olarak, 25-26 Mayıs 2013 tarihlerinde yapılan Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulunda, O tarihteki TBB Başkanı olan sayın Vedat Ahsen COŞAR tarafından da, aynı husus dile getirilmiştir.(EK-2)
Yurt içinden ve yurt dışından en üst düzeyde 2 örnek vermekle yetiniyoruz. Örnek sayısını çok çok sayıda vermek imkan dahilindedir.
Tüm bu hususlar ve terddütler değerlendirilerek, Sayın Mahkemenizin, “Yargı Bağımsızlığı” konusunda mümkün olduğu kadar hassas değerlendirme yapmasını, her anlamda, İstismarcılara fırsat vermemek için, daha da duyarlı olmasını talep ediyor ve bekliyoruz.
Biliyoruz ki, “Adalet Mülkün Temelidir” veya “Adalet Devletin ve Toplumun Temelidir.”
Bizler, Bağımsız-özgür yargıçlarımıza güvenmeye, inanmaya, devam ediyoruz.
Dosyanın bu hassasiyetler içerisinde değerlendirilmesini özellikle takdirlerinize sunmaktayız.
Davacı şirket iddiası ve isteği:
Davacı şirket, açtığı davada, Hava İş Sendikası tarafından 15.05.2013 tarihinde uygulamaya konulan Grevin, Kanunsuz Grev olduğunun Tespitine, karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe olarak da, 29.05.2012 ve devam eden tarihlerde işten çıkartılan, “305 kişi” olarak isimlendirilen işçilerin işe başlatılması için bu grevin yapıldığını, Bunun da Yasaya göre, “Yasa dışı Grev” olduğunu belirtmiş,
Delil olarak da, Gazete haberlerini, internet haberlerini, CD görüntülerini dilekçesi ekinde sunduğunu belirtmiştir.
CEVAPLARIMIZ:
Bu dava, Hak arama anlayışı dışında, Yasal olarak devam eden Grev uygulaması hakkında zihin bulandırmaya ve greve devam eden çalışanları caydırmaya yöneliktir.
Ayrıca, basında çok sayıda yer alan kendi beyanlarındaki “işçilerin greve itibar etmediği, uçuşlar eksiksiz yapıldığı” iddiasına göre, herhangi bir kayıpları da olmamasından dolayı, dava açma şartlarından olan menfaat de söz konusu değildir.
Hava İş Sendikası,
15.05.2013 tarihinde uygulamaya konulan ve halen başarı ile devam etmekte olan Yasal Grev uygulamasında, İşverenin, 6356 Sayılı Yasanın 68. Maddesinde düzenlenen hükme aykırı bir şekilde,
Greve çıkan işçilerin yerlerine,
-65.Maddeye göre; Grev ve Lokavt dışı tesbit edilen personeli,
-Organik bağı bulunduğu diğer Havayolu şirketlerinin çalışanlarını,
-Greve katılmayıp çalışmasına devam eden çalışanları,
-Grev uygulamasından sonra, yeni işe aldığı personeli,
Çalıştırmaya başlamış ve halen de, bu yasa dışı işlemine devam edebilmektedir.
Neden ve nasıl devam edebilmektedir ?
6356 Sayılı Yasanın 68/1 in son cümlesinde, “.. işverenin bu yasağa aykırı hareketi, taraf sendikanın yazılı başvurusu halinde görevli makamca denetlenir.” denmesine rağmen,
Bu konuda Görevli Makam olan, T.C. TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ISTANBUL ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ’ne, Grev uygulamasının başladığı gün olan 15.05.2013 tarihinde, 20.05.2013 tarihinde ve 29.05.2013 tarihinde olmak üzere, ayrı ayrı 3 defa başvuruda bulunulmasına rağmen, halen, hiçbir işlem yapılamamıştır. 3 Başvuru dilekçe örnekleri ektedir. (EK-3)
İncelendiğinde görüleceği gibi, 29.05.2013 tarihli son başvuruda, konu ve gelişmeler tekrar edilmiş, işlem yapılmamaya devam edilmesi halinde, “İlgili Devlet görevlileri hakkında, savcılığa suç duyurusunda bulunulacağı” ihtar dahi edilmiştir.
Devlet adına görev yapanlar, görevlerini yapmamışlardır.
İşte, Bu nedenle, işveren yetkilileri, Kanuna aykırı işlemlerine devam edebilmektedirler.
Görüldüğü gibi,
Devletin ne Yargı organından, zamanında Delil Tesbiti yaptırabilmek mümkün olmuştur, ne de Devletin memuruna, Yasada açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, denetleme ve işlem yaptırabilmek mümkün olabilmiştir.
Bu 2 ana hususu belirtmekle başlamamızın sebebi, işveren, gerçek anlamda yasaların ihlali nedeniyle hak aramaktan çok, Yasal olarak devam eden grevi yaralayabilmek, greve katılmış işçilerimizin morallerini bozabilmek amacıyla hareket etmekte olduğunu, geniş çerçeveli anlatabilmektir.
Medeni Kanunumuzun 2. Maddesinde “ Dürüst Davranma “ başlığında aynen,
“Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz“
Demektedir.
Dava açma hakkı da bu ana kural içerisindedir. Açılan dava bu ana kurala dahi uymamaktadır.
ESASLA İLGİLİ OLARAK:
T.H.Y.A.O. işvereni bu davada özetle, sendikanın işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını koruma altına almak veya geliştirmek amacıyla hareket etmediğini, tek amacının 29.05.2012 tarih ve devam eden günlerde işten çıkartılan 305 çalışanın işe başlatılmasını sağlamak olduğunu söylemektedir.
Bu iddia, çarpıtılmak suretiyle ileri sürülen gerçek dışı bir iddiadır.
Sendikanın toplu iş sözleşmesi yetkisini aldıktan sonra, işverene sunduğu TİS teklifinde böyle bir madde bulunmamaktadır.
Sendikanın hazırlayıp işverene sunduğu 107 asıl, 2 geçici madde ve 8 adet ek’ten oluşan 24.Dönem, İşletme Düzeyinde TİS Teklifi ektedir.(EK-4)
23.Dönem TİS de değişiklik yapılmak suretiyle veya yeni madde olarak, 24. Dönem TİS teklifinde yer alan, toplam madde sayısı 26 dır. Tüm diğer maddeler gibi anlaşma sağlanamayan bu 26 maddeyi gösteren, 3 sayfadan oluşan hükümler düzenlemesi ektedir.(EK-5)
Konunun değerlendirilmesinde ve Hukuk nazarında, esas olan, çarpıtılarak sunulan iddialar değil, belgelerdir.
6356 Sayılı yasa çerçevesinde işveren ve sendika arasında yapılan müzakerelerde ve tarafların imzasını taşıyan uyuşmazlık tutanağında, işverenin ileri sürdüğü bu gerçek dışı iddia ve husus bulunmamaktadır.
Hava İş Sendikasının, Bakanlıktan TİS yetkisi alındıktan sonra işveren yetkililerini toplu iş sözleşmesi görüşmelerine davet etmiş, ilk toplantı 10.01.2013 tarihinde yapılmış, TİS görüşmelerinin 16.01.2013 günü saat 14.00’ te THY A.O. Genel Müdürlük binasında başlanmasına karar verilmiştir.
Bu birinci toplantı uyarınca ikinci toplantı 16.01.2013 tarihinde THY A.O. Genel Müdürlüğü toplantı salonunda yapılmıştır. Yapılan toplantıda, tutanakta belirtildiği gibi, “taraflar, maddeler üzerinde genel bir değerlendirme yapmışlardır.“ ve müteakip toplantının 23.01.2013 tarihinde yapılmasına karar vermişlerdir.
Bu toplantı uyarınca da, taraflar 23.01.2013 tarihinde yine aynı yerde toplanmışlar ve UYUŞMAZLIK TUTANAĞI tanzim etmişlerdir.
10.01.2013 tarihli ve 16.01.2013 tarihli tutanaklarla 23.01.2013 tarihli Uyuşmazlık Tutanağı örnekleri ektedir.(EK-6)
Gerek TİS teklifinde, gerekse uyuşmazlık tutanağında açıkça belirtildiği ve görüleceği gibi, Hava İş Sendikası, 305 kişinin işe başlatılmasını ne ön şart ne de son şart olarak ileri sürmemiştir.
23.01.2013 tarihli uyuşmazlık tutanağında, açıkça “Sendika yetkilileri, bir evvelki oturumda, tekliflerinin madde madde değerlendirilmesini, ayrıca 29.05.2012 tarihi ve devamı günlerde işten çıkartılan 305 işçinin işe başlatılmasının, taraflar arasındaki çalışma barışının sağlanması ve TİS teklif edilen maddelerinin ve bütün olarak değerlendirilmesinin daha yapıcı noktalarda gerçekleşeceğini, bu durumun çalışanlar için de işverenlik içinde yararlı olacağını … “ belirtmiştir.
Buna karşılık, işveren yetkilileri 305 kişi konusunu ön şart olarak ileri sürmüşlerdir. Özetle, “29.05.2012 ve devam eden günlerde işten çıkartılan 305 kişinin, Mahkemeler tarafından işe iadelerine karar verilse dahi, işe başlatılmayacaklarını, şirket yönetiminin bu konuda kararlı olduğunu, ayrıca TİS tekliflerinin madde madde değil, bir bütün olarak görüşülmesi gerektiği …“ yönündeki görüşlerini belirtmişlerdir.
İşveren yetkilileri, Uyuşmazlık tutanağının 5. parağrafında, aynen;
“23. Dönem Toplu İş Sözleşmesi maddelerinin tamamının hiçbir değişiklik yapılmadan aynen kabul edilmesi gerektiğini, hiçbir değişiklik önerisini kabul etmediklerini, 23. Dönem Toplu İş Sözleşmesini ekteki ücret teklifi ile birlikte aynen imzalamaya hazır olduklarını,”
Açıkça belirtmişlerdir.
Uyuşmazlık tutanağının eki durumundaki, 2 sayfadan oluşan, işverenin yazılı teklifi ektedir. (EK-7)
Tartışmasız bir şekilde anlaşılacağı gibi,
Uyuşmazlık konusu, TİS Teklifinin tamamıdır.
Uyuşmazlık Tutanağına göre de,
Değişiklik yapılmadan eski haliyle önerilen maddeler dahil, sendika teklifinin tamamı uyuşmazlık maddesi olarak tespit edilmiştir.
Bu husus, tutanaklar ve uyuşmazlık tutanağında sabit olduğu gibi, Resmi arabulucu safhasında, Resmi arabulucu tarafından da tespit edilmiştir.
Resmi arabulucu raporunun III. ARABULUCULUK ÇALIŞMALARI başlığı altında, “Uyuşmazlık Maddeleri: Teklif tasarısının tüm maddeleri.” olarak tespit edilmiştir.
25.03.2013 tarihin Hava İş Sendikasına tebliğ edilen, Prof.Dr.Gülsevil ALPAGUT tarafından düzenlenen Resmi arabulucu raporu ektedir.(EK-8)
Sendika TİS teklifinin tamamı, İşçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacındaki maddelerdir
Bir hukuk devletinde ve hukuk düzeninde, belirleyici olan, gerçekdışı ve soyut iddialar değil,
Tarafların imzasını da taşıyan resmi belgelerdir.
İlave konularını ve ayrıntılarını daha sonra açıklama hakkımızı saklı tutarak, özetle belirttiğimiz bu hukuki durum, bilgi ve belgeler ışığında, soyut, işveren beyanlarının hiçbir hukuki dayanağı bulunmamaktadır.
Huzurunuzdaki dava, greve devam eden işçiler başta olmak üzere tüm çalışanların ve kamuoyunun zihinlerini bulandırmaya yöneliktir.
Hava İş Sendikası ve üyelerinin, İşverenle olan uyuşmazlığı ve uygulanmakta olan Grev, tamamen, Yasalar çerçevesinde olup, 6356 sayılı Yasanın 58. Maddesinde ve diğer ilgili maddelerindeki hükümler uyarınca, kanuni grev olarak yürütülmekte ve uygulanmaktadır.
Grevi uygulayan Hava İş Sendikasının özgür-serbest iradesi ile Grev uygulamasına katılan üyelerinin iradesini baskı altına alarak grevi etkisiz hale getirmek amacıyla, davacının gerçekle bağdaşmayan iddiaları doğrultusunda açılan bu dava hakkaniyete ve hukuka da aykırıdır.
Asıl olan, Hava-İş sendikasının ve greve katılan üyelerinin serbest – özgür iradesidir. Bu irade, tartışmasız yasa hükümleri çerçevesindedir.
Davacı iddiaları gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
Belirttiğimiz sebeplerle ve Mahkemenizce değerlendirilecek sebeplerle, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmekteyiz.
H.SEBEPLER : İlgili Mevzuat
K.DELİLLER : Ekte Sunduğumuz Belgeler, Sendika Kayıtları, Bakanlık-
İşkur Kayıtları, Davacı Şirket Kayıtları, Diğer Kurum ve
Kuruluşlardan Celbini isteyeceğimiz Bilgi ve Belgeler,
Tanıklar, Her Türlü Yasal Deliller vs.
SONUÇ : Belirttiğimiz sebeplerle ve Mahkemenizce
değerlendirilecek sebeplerle, haksız açılan davanın
reddine ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinin karşı
tarafa yükletilmesine karar verilmesini dileriz.
Saygılarımızla,
Davalı Hava-İş Sendikası
Vekilleri Av. Abdi PESOK – Av. A. Kutlu ÇOBAN
EKLERİ:
1- İnsan Hakları Raporu
2- TBB Başkanının Beyanı
3- 6356 / 68 uyarınca İşkur’a
Yapılan 3 adet Başvuru
4- 24. Dönem TİS Teklifi
5- 24. Dönem TİS’te yer alan 26 yeni madde
6- TİS Tutanakları ve Uyuşmazlık Tutanağı
7- İşverenin Yazılı Teklifi
8- Resmi Arabulucu Raporu
9- Vekaletname