Değerli Üyelerimiz;
24. Dönem Toplu İş Sözleşmesinin daha 2. oturumunda işveren tartışma masasından kaçmış ve uyuşmazlık zaptı tutmuştur. Tüm kamuoyu 2 dönemdir toplu iş sözleşmesini çıkmaza sokan tarafın kim olduğunu şimdi daha açık görecektir.
Yetki aşamasında “biz sendikadan önce yetkiye başvurduk sendikayı masaya davet edeceğiz” diyenler hukuken, vicdanen ve etik olarak ne yazık ki bizleri yine yanıltmamışlar tam da tahmin ettiğimiz gibi bu kez zamanında başlayan toplu sözleşmesini yine sabote etmeye girişmişlerdir.
İşverenin sendikamızın siz üyelerimiz adına hazırladığı yeni hiçbir öneriyi tartışmaya gerek duymadan reddetmesi, artık THY A.O Yönetimin kronik bir rahatsızlığı haline dönüşen “baskı, tehdit ihlallerle yönetme ve siz çalışanları yok sayma” psikolojisinin bir kez daha tekrarlanmasından başka bir şey değildir.
Hava-İş sendikasının bu dönem zamanında başlayan toplu iş sözleşmesinin iş barışı ve huzurunun sağlanması için bir fırsat olduğunu bu konuda taşın altına elini koymaya hazır olduğunu açıkça ifade etmesi, işvereni telaşlandırmış, sizlerin sorunlarının çözülmesine yönelik hazırladığımız tekliflerin ne kadar haklı olduğunu bildiği için yine uzlaşmaz tutum yolunu seçmiştir.
Mahkeme kararları ve Bilirkişi raporları ile artık “yasadışı” olmadığı açıkça anlaşılan 29 Mayıs onurlu tavrının altında ezilmeye başlayan THY A.O Yönetiminin yarattığı haksızlık ve hakkaniyetsizlik çözümlenmeden bu işyerinde iş barışı ve huzuru tesis edilemez, tam tersi yapılan haksızlık yanlarına kar kaldı diye düşünenler daha büyük haksızlıklara girişirler.
Biz bu nedenle açık olarak masada da ifade ettik, grev yasağı bir hataydı bu hata kabul edilerek onarıldı. Ancak bu hata nedeniyle haksızlığa uğratılan 305 işçiye yapılan haksızlık ortadan kaldırılmadıkça hiçbir üyemizin vicdanen bu sözleşmenin imzalanmasını kabul etmeyeceğini biliyoruz. Buna inancımız tamdır.
Bizler “%3’lük sadaka ücret artışları ile ve diğer hiçbir maddeyi tartışmam” mantığı ile ortaya konulan bu tavrı, bu şirketi son beş yılda iki şirket yapan çalışanlara bir saygısızlık olarak görüyoruz.
THY A.O Yönetimi ne yazık ki kendini hem savcı, hem hakim, hem de infaz memuru yerine koymakta, hukuku hiçe saymakta, toplu iş sözleşmesini her gün çıkardığı prosedürlerle ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Artık haklarımızın PROSEDÜRLE değil TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ ile garanti altına alınmasını talep ediyoruz.
Yıllık izin, İkramiye gibi maddelerde müfettiş raporları ve mahkeme kararları ile oluşan somut haklarımızı uygulamayanlar, yeni alınan işçilere kıdem farkı uygulayıp yıllarca bu şirkete özveri ile çalışan sözleşmeli personelin kıdem sorununu yok sayanlar, uçucu ekiplerin çalışma motivasyonu ihlallerle yok edip müşterinin patron onlarında köle olduğunu hiç sıkılmadan ifade edenlere karşı üyelerimizin 2 yılda bir elimize geçen bu toplu sözleşme fırsatı ile onlara gereken yanıtı vereceklerini biliyoruz.
Hava-İş sendikası üyesine her şartta güvenmekte ve 24. Dönem toplu iş sözleşmesinin kazanımlarla bitirileceğine sonuna kadar inanmaktadır. Mücadele süreci yeni başlamaktadır. Hava-İş sendikası bu süreci uzlaşma ile başlatalım diyerek iyi niyetini ortaya koymuştur. ancak sanırız işverence bu iyiniyet her zamanki yanlış bir bakış açısı ile sendikanın zaafı gibi algılanmıştır. Ancak bu zihniyet ile gidilen her dönemde kendileri duvara toslamıştır.
Bu noktadan sonra Hava-İş sendikası 305 arkadaşımızın işe dönüşü dahil sizler adına hazırladığı yeni tekliflerin bütüncül olarak tartışılması halinde her zaman görüşmeye açık olduğunu, ancak sürecin işverence tıkandığı her durumda demokratik ve meşru haklarını kullanmaktan kaçınmayacağını bir kez daha belirtmektedir. Saygılarımızla.