Hava-İş THY'de grevin uygulamaya konulması tarihini açıkladı. O tarih 15 Mayıs 2013
Hava-İş’ten şu açıklama yapıldı:
Değerli Basın ve Kamuoyumuza;
THY A.O işletmesinde 14 bin üyemizi ilgilendiren 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesinde masada çözüm fırsatları maalesef THY Yönetimince hovardaca harcanmıştır.
Hava-İş Başkanlar Kurulu 29 Nisan 2013 tarihinde yaptığı toplantıda gelişmelere göre Genel Merkez Yönetim Kurulunu en kısa sürede grev uygulama kararı alabilmesi için yetkilendirmişti. Bu yetki çerçevesinde Hava-iş Yönetim Kurulu 03.05.2013 tarihinde olağanüstü toplanarak aşağıdaki kararı aldı.
“THY A.O Genel Müdürlüğü ve Bağlı İşyerleri İşletmesi ile yürütülen 24.Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanmış, yasa uyarınca resmi arabulucu safhasına geçilmiş, resmi arabulucu safhasında da işverenin, ‘İşletmede Örgütlülük ve Toplu İş Sözleşmesi istememesi’ amacıyla hareket etmesi sebebiyle sonuca ulaşılamamış, Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanamamıştır.
Resmi arabulucunun 18.03.2013 tarihli raporu 25.03.2013 tarihinde sendikamıza ulaşmıştır. Tamamen yapıcı anlayışla ve iyi niyetle hareket edilmek suretiyle 10.04.2013 tarihine kadar beklenilmiş, işveren yetkililerince hiçbir olumlu eylem ve işlemle karşılaşılmaması üzerine;
Sendikamız Yönetim Kurulu 10.04.2013 tarih ve 68 Sayılı Kararı ile THY A.O. Genel Müdürlüğü ve Bağlı İşyerleri İşletmesinin tüm işyerlerinde Grev İlanı Kararı almış, Grev İlanı Kararını aynı gün İşyerlerinde ilan etmiş ve tüm yasal işlemleri tamamlamıştır. Aynı gün Grevi Uygulamaya Koyma Kararı alma imkânı var iken, yine tamamen yapıcı anlayışla ve iyi niyetle Grev Uygulama Kararı alınmamış, sadece Grev İlanı ile yetinilmiştir.
Grev İlanı yapılan 10.04.2013 tarihinden sonra işveren yetkililerinden yine hiçbir işlem, yaklaşım veya çağrı da bulunulmamıştır. Bunun üzerine Sendika Yetkililerimizin girişimi ile THY Yönetim Kurulu Başkanı ile bir ön görüşme yapılmış, bu ön görüşmenin sonucu olarak 22.04.2013 tarihinde THY Yönetim Kurulu Başkanı, THY Yönetim Kurulu Başkanvekili ve THY İş Hukuku Danışmanı ile kapsamlı bir görüşme yapılmış, bu görüşmenin gereği olarak da 24.04.2013 tarihinde bu defa THY A.O. Personel Başkanı ve Hukuk Müşaviri ile görüşülmüştür. Hava-İş sendikası yetkilileri Yönetim Kurulumuzun yetkilendirdiği şekliyle bu görüşmelerde çözüm için net olarak görüşlerini işveren yetkililerine sunmuşlardır.
Tüm bu görüşmeler ve çalışmalar sonucunda işveren yetkililerinin cevabı ve bu cevap doğrultusunda uyuşmazlığın kotarılması beklenirken 26.04.2013 tarihinde THY A.O. Personel Başkanı ve İnsan Kaynakları Yardımcısı Vekili sadece sendika önerilerinin THY Yönetim Kurulu Başkanına iletildiğini ve değerlendirileceğini belirten sözlü bir bilgi iletmiştir.
29.04.2013 tarihinde toplanan Sendikamız Başkanlar Kurulu ve Yönetim Kurulumuz, asgari nezaket kaidesi gereği dönülüp bilgi verilmesini dahi yerine getirmeyen işverenin bu tutumunu olması gereken iyi niyet ve iş barışı amacıyla bağdaştıramamıştır. Ancak, çalışanlar, şirket ve ülke menfaatlerinin sorumluluğu duyularak, bu sorumluluklar çerçevesinde, yine, grev uygulama kararı alınmamış, gelişmelere göre hareket edilmek suretiyle Sendikamız Yönetim Kurulu tam yetkili olarak yeniden görevlendirilmiştir.
Tüm bu iyi niyetli tutum ve barışçıl çabalara rağmen uyuşmazlık konuları konusunda sendikamızın kamuoyu ile paylaştığı gibi işverence olumlu bir yeni toplantı çağrısı tarafımıza iletilmemiştir.
Bunun üzerine sendikamızın yasal ve Anayasal güvence altında olan grev uygulama işleminden başka bir yolu kalmamıştır. Bu yasal hak çerçevesinde Yönetim Kurulumuz olağanüstü bir toplantı yaparak;
6356 Sayılı Yasanın 60.maddesi ve diğer ilgili maddeleri uyarınca, THY A.O. Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleri işletmesinin tüm işyerlerinde 15.05.2013 Çarşamba günü, grevin uygulamaya konulmasına, durumun noter kanalı ile işverene, yetkili makama bildirilmesine THY A.O. Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleri işletmesinin tüm işyerlerinde ilan edilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.”
Biz üyelerimize güveniyoruz ve THY’nin bu greve 1 gün bile dayanamayacağını biliyoruz. Hava-İş üyeleri sağduyu ve sabırla uzlaşmayı desteklediler, ancak işveren bu grevi kendisi istedi. Bu nedenle oluşabilecek olumsuzlukların tek sorumlusu THY A.O Yönetimidir.
Toplu sözleşmedeki taleplerimiz bir tüketici hakkı olan uçuş emniyeti ile de doğrudan ve dolaylı olarak bağlantılıdır. THY çalışanları temel talepler olarak;
En az personelle yorgun uçmak ve çalışmak istemiyor. Dinlenme sürelerinin bilimsel kriterlerde uygulanmasını talep ediyor. Part Time çalışanların toplu sözleşmeli olmasını istiyor. Kazanılmış sendikal haklarının geri götürülmesini kabul etmiyor. Kıdem haklarının verilmesini istiyor. Sağlığının korunması için istirahat raporu aldığında işten çıkarılmak, geçici uçuş men raporu verildiğinde ücretsiz izne çıkarılmak istemiyor. İşverenin keyfice ve tek taraflı prosedürlerle yaratılan kural ihlal ve baskılarına maruz kalmak istemiyor. Bu değişiklerde sendikanın onayının alınmasını talep ediyor.
Nihayet, bir yıl önce anti-demokratik grev yasağına karşı çıktıkları için haksız ve hukuksuzca işten çıkarılan 305 meslektaşının, arkadaşının bilirkişi raporları ve mahkeme kararları ile kesinleşen işe iade kararlarının uygulanarak onların işe geri döndürülmesini istiyor. Bu talepler Hava-İş Sendikası yöneticilerinin masa başında belirlediği talepler değildir. Bizzat 14 bin üyemizin talepleridir.
THY Yönetimi, personel üzerine negatif enerji yayarak, işten çıkarma tehdidi, korkutma ve cezalandırmaya dayalı ve gerektiğinde bunları örneklerle personele yaşatarak bu korkuyu pekiştiren çağdışı bir insan kaynakları politikası yürütmektedir. Hava İş sendikası ise iş barışı ve huzurunun tesisini talep etmektedir.
Bu aşamada hem THY Yönetimine hem de hükümete Anayasal en demokratik hak olan grev hakkına saygı duymaya ve hukuk dışı yollara başvurmamaya davet ediyoruz. Grev hakkımıza yönelik en küçük olumsuz bir girişimde bulunmayın. Madem uzlaşmadan kaçındınız, grev hakkımızı engellemeyin. Hukuk devleti ve anayasal güvence altında olan grev hakkımızı siyasi bir karar alarak ve sosyal hukuk devletine yakışmayacak şekilde işverenler yanında taraf olup, çalışanları mağdur edecek hakkaniyetsiz işlemlere girişmeyin.
Anayasamız, altına imza attığımız uluslararası sözleşme hükümleri yasa hükümleri açıktır. Bu mevzuatta belirtilen hükümler göz ardı edilerek, hukuka aykırı bir şekilde yasal grev hakkımızın herhangi bir şekilde engellenmeye veya ertelenmeye çalışılması halinde, eğer Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ise bu mümkün değildir, yargı bağımsız yargı ise bu mümkün değildir.
Şimdiden uyarıyoruz, biz hukuk çerçevesinde hareket ediyoruz siz hukukun dışına çıkmayın.
Hava-İş sendikası 15 Mayıs gününe kadar çözüm ve görüşmelere açıktır. Ancak uzlaşmayı reddeden şirket yönetimi rezervasyon kayıplarının, ihracat ithalat ile ilgili sıkıntıların, turizm firmalarının sıkıntılarının, şirkete daha grev uygulanmadan oluşan zararların tek sorumlusu olacaktır.
THY yönetimini uyarıyoruz. Sendikanın sunduğu görüşme çağrısı fırsatını iyi değerlendirin, şirketi kargaşa ve riske atan macera dolu yollardan vazgeçin. Gelin masada sorunları bütünsel olarak, karşılıklı iyi niyete dayalı bir anlayışla ele alalım ve her iki tarafı da memnun edecek bir biçimde çözelim. Saygılarımızla
Yaşasın 15 Mayıs THY Grevimiz.
Yaşasın 305 Direnişimiz
HAVA-İŞ Genel Merkez Yönetim Kurulu