THY ULUSLARARASI TEPKİYLE KARŞI KARŞIYA
ITF yeni bir basın açıklaması yaptı. Hava-İş Sendikası’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Üst örgütümüz ITF’in (Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu) az önce yaptığı basın açıklamasının İngilizce orijinali ve Türkçe çevirisi aşağıdadır. ITF basın açıklamasını İngilizce ve Türkçe olarak yaptı.
ITF bugün yaptığı açıklamada, Türk Hava Yolları ve Türkiye Hükümetinin, çalışanların işten çıkarılması ve grev yasağı getiren yeni kanun değişikliğine karşı çıkan bir kamuoyu bombardımanına maruz kaldığını belirtti.
ITF (Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu), Pazartesi günü -Türkiye’nin zaten son derece baskıcı sendika karşıtı kanunlara sahip olmasına rağmen- grev haklarını ellerinden alan bir kanun değişikliğini protesto etmelerinin ardından işten çıkarılan 305 Türk Hava Yolları (THY) işçisinin işe iadelerini sağlamak için bir kampanya başlattı.
Kampanyanın web sitesi www.reinstate305.org adresinde de görülebileceği gibi, ITF’in kampanyası, işten çıkarılan işçilere ve sendikaları Hava-İş’e yönelik bir uluslararası destek seferberliği başlatmış durumda.
ITF Genel Sekreteri David Cockroft ve ITF Başkanı Paddy Crumlin, ITF'in sivil havacılık kolundan Sharon James ve Britanya’nın Unite sendikasından temsilcilerle birlikte, dün Londra'daki Türk Büyükelçiliği yetkilileriyle bir araya geldiler.
ITF Genel Sekreteri David Cockroft şu açıklamayı yaptı: “Toplantı olumlu bir havada geçti ve şimdi Türkiye hükümetinin bu anlaşmazlığa bir çözüm bulmak için çabalarını iki kat artıracağını umuyoruz. Bununla birlikte, Türkiye'nin ve ulusal havayolunun bu işçilerin işe iadelerini sağlamak için harekete geçmemeleri ve sendikaları Hava-İş’e saldırmaya bir son vermemeleri durumunda, dünya havacılık işçileri tarafından Türk Hava Yolları’na karşı eşgüdüm içinde yürütülen bir uluslararası kampanyayla karşı karşıya kalma riskini alacaklarını kendilerine açıkça belirttik.”
Paddy Crumlin ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Görülen o ki, sürmekte olan bu uyuşmazlık ülkenin ve havayolunun marka imajına giderek daha fazla zarar verecektir. Bu durum, hükümetin Avrupa’yla ilgili beklentilerine ve BM Güvenlik Konseyi’ne 2015 – 2016 dönemi için yaptığı üyelik başvurusunda, ‘insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü temel ilkeleri ve değerleri için çalışacağına dair verdiği güvencelere uygun düşmemektedir.”
Crumlin sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, sektörde en iyi uygulamaların yerleşiklik kazanması için iyi işverenlerle birlikte çalışmayı tercih ediyoruz, ancak bu türden haksız saldırılar gerçekleştirildiği zaman harekete geçmekten başka seçeneğimiz kalmıyor. Türk Hava Yolları’ndan, Star Alliance’ın önde gelen oyuncularından biri olarak, dünya standartlarında bir havayolu gibi davranmasını ve işçi haklarına saygı göstermesini bekliyoruz.”
ITF’e üye sendikalar Brezilya, Etiyopya, Polonya, Tayland ve ABD'de Türk Büyükelçiliklerinden randevu aldılar ve diğer ülkelerde de sendikalar Türk Büyükelçiliklerinden randevu talebinde bulunacaklar. Canberra ve Washington'da bu toplantılar gerçekleştirilmiş durumda.
Bu arada, Londra’da Day-Me Türk-Kürt Halkevi üyeleri Hava-İş’i desteklemek amacıyla başkentteki Türk Hava Yolları bürosu önünde bir gösteri yapmayı planlıyor.
Avrupa Parlamentosu milletvekilleri Evelyn Regner (Avusturya Sosyal Demokrat Partisi) ve Jutta Steinruck’un (Alman Sosyal Demokrat Partisi) konuyu Avrupa Parlamentosu’nda gündeme getirmeleri ise hükümet ve THY üzerindeki baskıyı daha da artırdı.