THY yazısı bir komplo teorisi değildir
Bu köşede dün yazdığım “FBI düşen THY uçağına 40 dakika kimseyi sokmadı” başlıklı yazı büyük ilgi çekti. Ancak gelen yorumlardan ve sorulardan anladığım kadarıyla pek çok kişi yazının ana temasını değil “komplo teorisi” olarak nitelenecek bölümünü ele almış. Bu nedenle birkaç noktaya açıklık getirmek istiyorum.
Öncelikle THY uçağının düşmesi ile içinde gizli bilgiler taşıyan Amerikalı Boeing yetkililerinin arasında hiçbir ilişki yoktur. Yazıdan “uçak düşürüldü” gibi bir sonuç çıkarmak yanlış. Burada önemli olan ABD’nin “kendi çıkarı söz konusu olduğunda” hiçbir engel tanımaması ve insan hayatını bile tehlikeye atacak kadar gözünün kara olmasıdır.
Pentagon’a ait gizli bilgiler yüklü laptop’ları taşıyan Amerikalılar muhtemelen İstanbul’dan “güvenli” biçimde uçağa bindirildikten sonra aynı “güvenlikle” Amsterdam’da karşılanacaktı. Anlaşıldığı kadarıyla uçağı Amsterdam’da karşılayacak olan Amerikan güvenlik ekibi, uçağın alana çok yakın bir yerde düşmesi üzerine paniğe kapılıyor ve laptop’ları olmak için harekete geçiyor. Bu aşamada örneklerini filmlerden gördüğümüz gizli mekanizmalar devreye giriyor ve FBI ajanları ulaşmak istedikleri laptop’ları alıncaya kadar yardım ekipleri harekete geçirilmiyor.
Alanda görevli bir Türk yetkili ise “zor kullanılarak” etkisiz hale getiriliyor. Hollanda ise tüm bunlara göz yumuyor. Ve belki komplo teorisi olarak algılanacak bir soru: ABD’nin uğruna insan hayatını tehlikeye attığı Pentagon’la ilgili sırlar Türkiye’de ne arıyordu? Bu Amerikalılar transit geçiş mi yapmışlardı yoksa Türkiye’deki bazı görüşmelere mi katılmışlardı?
CAN ATAKLI-Vatan