Havayolu şirketleri ayakta kalmaya çalışırken, THY yeni projelere koşmaya başladı. Atatürk Havalimanı’na 5 yıldızlı otel için kolları sıvayan THY, işletmeyi ise dev zincirlere verecek.
Dünya havacılık sektörü 9 milyar dolarlık zarar beklerken, yılın ilk çeyreğinde yüzde 10’luk büyüme sağlayan THY, Atatürk Havalimanı Genel Yönetim Binası yanındaki arazisine Airport oteli kurma kararı aldı. Avrupa Havayolları Birliği’nin referans alınması gereken şirket tanımlaması yaptığı THY, 27 dönümlük arazi için yolcuların havaalanından hiç dışarı çıkmadan uçağına gidebileceği, 5 yıldızlı, işletmesini de Kempinsky, Marriot, Hilton, Dedeman, Intercontinental gibi markalara verecek. Önümüzdeki günlerde proje teklifi almaya hazırlanan THY, bu otelle ve THY Do&Co üzerinden de Ortaköy’deki Hatice ve Fehime Sultan Yalıları ile ilk kez otel sahipliğine de girmiş olacak. THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin, oteli işletecek olan grubun yıllık belli bir oranda gelir taahhüt edeceğini söyledi. Karlıtekin ‘Otel havalimanı yanındaki 27 dönümlük araziye kurulacak. Yurtdışındaki airport otellerin tarzında olacak. Yolcuların uçaklarına gitmeleri için yürümeleri yeterli olacak’ dedi. Karlıtekin, star’ın sorularını yanıtladı.
ABD ve IMF’den krizin dibe vurduğuna dair açıklamalar geliyor. Sizce de kriz dibe vurdu mu?
Krizin ortasına ya da sonuna geldik diye açıklamalar, mantıklı ve yeterli verilere, analizlere dayanmıyor. Temenni beyanı gibi... Ama yanıldıkları bir şey var. Herkes kapitalist sisteminin ekonomide dengeye doğru kendisini yönlendiren bir sistem olarak algılıyor. Bu bir kere doğru değil. Yani ‘piyasalar her şeyi kendiliğinden halleder’, ‘uzun süreli işsizlikler olmaz’ önermeleri de geçerli değil. ‘Bırakınız yapsınlar’ dönemi zaten yoktu ve son olaylar da bunu teyit etti. Türkiye’de de benzer bir durum var. Türkiye’de de sesi çok çıkan şirketler geçmişteki yanlış yatırımlarının sonuçlarını sanki kriz nedeniyle olmuş gibi milletin sırtına yüklemek için hükümeti baskılamaya çalışıyorlar. Krizin geçip geçmediğinden çok bundan sonra dengeli bir ekonomi nasıl kurulur onu sorgulamak lazım. Kapitalist ekonomide her hangi bir devlet müdahalesi olmadığı durumda ekonominin aktörleri işlerin içine tabii olarak kendilerini veremiyorlar. Bu mevcut ahlaksız yapı aynı kaldığı takdirde ekonomik kriz biter ama biraz zaman alır.
Mevcut ekonomik yapının yerine yeni bir finansal sistem inşa ve ikame edilmezse dünyadaki küresel kriz tehlikesi boynumuzun üstünde sallanmaya yine devam edecektir.
TÜRKİYE’DE DURUM VAHİM DEĞİL
Türkiye’de o kadar vahim bir durum yok. Çünkü 2001 krizindeki tecrübemiz bizde krize karşı bağışıklık kazanmamıza neden oldu. Ayrıca Türkiye’nin iç pazarı da büyük. Türkiye, yıllık yüzde 3’lük büyümeyi dünya yıkılsa da iç dinamiklerle sağlayabilir. Yani ‘2023’te dünyanın ilk 10 ekonomisi olabiliriz’ söylemi geldiğimiz insan kaynağı ve üretim kapasitesi itibarıyla şimdi ütopya olmaktan çıktı. Hükümet dış politika olarak da Türkiye’yi önemli bir oyuncu yaptı. Bölgesinde ağabey ülke konumuna da geldi. Bu konumu destekleyecek ekonomik güç olmamız da mümkün hale geldi.
Batılı bankacılar Türk bankalarına akıl danışıyorlardı. Havayolu şirketleri de size geliyor mu?
Uluslararası platformlarda 2004’te kimse yüzümüze bakmazdı. O dönemde basit bir oyuncuyduk. Ama şimdi meslekdaşlarımız bu işi nasıl yaptınız diye soruyorlar. Krizi nasıl yönettiniz diye soruyorlar. Biz de onlara krizin ancak kriz henüz uğramadan yönetilebileceğini anlatıyoruz ama bu çözümler bize has çözümler. Bu şirkete has çözümü başka şirketlere uygulamak zor olur. Bütün tecrübeleri inceledik. Ama onların çözümünü taklit etmedik. Bir yerde başarılı olmuş bir model başka bir yerlerde işlemeyebilir. Kendi çözümünüzü üreteceksiniz.
Domuz gribinde 6. aşamaya geçildi. Bu uçuşlarınızı nasıl etkileyecek?
Sağlık Bakanlığı’nın takip ettiği ve bizim üstümüze düşen konular dışında bir şey yapmayacağız. Alınan önlemler şu an yeterli. Abartılı önlemler gereksiz panik yaratıyor. Onun ötesinde her türlü tedbiri alıyoruz. Bu iş biraz abartılıyor.
İlk 3 aylık kárı 155 milyon lira oldu
Küresel kriz 2009’da THY hariç tüm havacılık şirketlerini vurdu. Bu yılı ilk üç ayında 155 milyon lira net kár ve toplam satışta ise yüzde 18’lik artışı yakalayan THY’nin aksine toplam 230 havayolu şirketinin üye olduğu Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), bu yıl havayollarının zararının 9 milyar doları bulabileceğini söyledi. IATA hükümetlere, korumacılık politikalarından uzak durulması ve serbestlik çağrısında bulunarak ‘Bu ucuz ve etkili bir teşvik. Bugün bazı anahtar konumdaki yollara serbestlik getirmek 24 milyon iş ve 490 milyar dolarlık ekonomik aktivite yaratacak’ dedi.
İstikrarlı ortam başarının kurdudur
Karlıtekin ‘Şirketler ve ülkeler için genel bir kural var: Uzun süreli istikrar sonunda kriz getirir diye. Çünkü istikrar insanları uyutur. Uyutunca ekonomideki yapısal değişimlere intibak refleksini kaybettirir. O nedenle her zaman işler iyi giderken köklü değişiklikler gerekiyorsa acı ilacı, sıkıntıyı yaşayan ve yaşatan bir insanım. Biz THY’de işler iyi iken, 2003’te plan yaptık. THY, karman çorman durumdaydı. Nitekim bugün 132 uçağımız var. 6 yıl önce 53 uçağımız vardı. Bugün yeni bir hat açmak istediğimiz zaman uçağımız yok diyorlar . Yani ülkemizin potansiyelini kullanmayı başardık’ dedi.
İbrahim ACAR-STAR