Gündemde grev yapılıp yapılmayacağı sorusunun en çok sorulduğu THY ile Hava-İş Sendikası arasındaki Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri ağırlığını hissettiriyor. 12 Eylül 1980 darbesi ile işçi sendikalarının tepesine birkaç kez balyozla vurulduğu için şimdiki gençler grev, lokavt, TİS, sendika gibi kelimeleri pek duymuyorlar. Sanırım, THY yönetimi ve bu yönetime akıl verenler de bu kelimelere uzaklar. Zira, bir TİS görüşmeleri sırasında işçi sendikası grev kararı almışsa, sendikanın elindeki grev kozunu tek bir şekilde yok edebilirsiniz, bu da grev oylamasıdır. Ancak, grev oylaması sonrasında şayet karar evet çıkmışsa, sendikaya teslim olmuşsunuz demektir. Yani, işveren veya işveren sendikası grev oylaması isteyecekse en az iki kere düşünmek zorundadır ve oylama sonucu kesinlikle 'hayır' çıkacaksa oylama istenir, yoksa işçi sendikasının elini güçlendirmiş olduğunuz gibi kendi kalenize gol atmış olursunuz. Grev oylaması, işveren ile işçi sendikası arasındaki anlaşmazlıkta 'işçiler de benden yana demektir' yani REST çekmektir. Restinizi görürlerse ve ellerini açtıklarında mosmor olursanız, artık yapacak bir şeyiniz yok demektir. Cebinizdekilerin hepsini rakibinize vereceksiniz. Cebinizdekilerin hepsini vermeyecekseniz bu kere muhtara veya karakol amirinin insafına kaldınız demektir. Yani hükümetin-bakanlar kurulunun grev kararını ertelemesini bekleyecek, ondan medet umacaksınız. Bu TİS görüşmelerinde THY yönetimi amatör davranmıştır. Bu işi bilenlere danışması öğrenmesi gerekirdi, bunu yapmamıştır. Danışmış ama yanlış bilgi almışsa akıl hocalarını bir kez daha değerlendirmesi yerinde olur. Bu arada Hava-İş Sendikası yönetimi kötü niyetli gibi amacı bağcıyı dövmek, üzüm yemek gibi savunmalar ise tamamen hata. Zira bir sendika kendisine üye işçiler için en yüksek rakamları, en iyi çalışma ortamlarını sağlamakla görevlidir ve bu görevini yapacaktır. Yoksa işverenin her dediğine 'he' diyen bir sendika sarı sendikadır. Hava-İş'n sarı sendika olmadığı da bu görüşmelerde ortaya çıkmıştır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise THY yıllardır en çok kâr eden şirket olarak açıklanmaktadır ki, en çok kâr ettiren işçiler-çalışanlar da bu sonuçtan nemalanmalıdırlar. Üreten, kâr ettiren çalışanlar, işçiler değil mi? Kârdan pay alanlar da onlar olmalıdır.