Şehit teknisyen yolcu mu sayılacak?
Ülke gündemi o kadar yoğun ki, bir yanda yolsuzluk skandalları, bakan istifaları, öte yanda havada, denizde şehit haberleri.. Birinde ayakkabı kutularında milyon dolarlar, diğerinde ateş düşen ocaklar. Hepsinin ortak tek özelliği ise gelir geçer, kamu vicdanını tatmin etmeyen açıklamalar. Ve yanıtsız kalan sorular...
***
Ankara Gölbaşı’nda 17 Aralık’ta düşen 10550 kuyruk numaralı Sikorsky’nin olumsuz hava koşullarına rağmen test uçuşuna çıkarıldığı yolunda iddialar vardı. Dahası bir binbaşı, bir üsteğmen, iki astsubayın şehit olduğu helikopter pilot “inisiyatifi egale edilerek” yani, pilotun uçup uçmama kararı dikkate alınmaksızın emirle havalanmıştı. 19 Aralık tarihli yazımızda bu iddialara değinmiş ve çeşitli sorular yöneltmiştik. Onlara yanıt alamamışken, bu kez de ordudaki uçucu personelin durumuyla ilgili yeni emir ve sorular karşımıza çıktı.
***
Kara Havacılığı Genel Uçuş Yönergesi’ne göre; helikopterin uçuş mürettebatı iki pilot ve asgari bir teknisyenden oluşuyor. Yönerge açık, birden fazla teknisyen olması zorunlu görevlerde (teknik ana motor sarsıntısı tecrübe uçuşu, havadan yaralı nakli, vinçle yaralı kurtarma gibi) teknisyen sayısı artabilir. Artıyormuş da... Ancak Kara Havacılık Komutanlığı’nın uçuş faaliyetlerini düzenleyen 16 Mart 2012 tarihli emri uyarınca görev gereği uçuşa katılan ve uçuş riski alan helikopterdeki teknisyenlerden sadece biri mürettebattan sayılıyormuş. O nedenle de diğerleri uçuş tazminatı alamıyormuş.(0200-43-12) numaralı emrin bu konudaki ilgili maddesi şöyle:
“Aynı anda aynı uçuşta asgari uçuş ekibi sayısından daha fazla kişiye uçuş yazılmayacak. Açıkça emredilen durumlar dışındaki (komuta kontrol, VIP uçuşları dahil) görevlerde uçuş ekibinden daha fazla sayıda görevlendirilen teknisyen, o uçuşta DG (diğer görevli) olacaktır.”
Bu ne demek, gerekirse emirle uçacaksın, görev yapacaksın ama, uçuş ekibinden değilsin. Bir başka deyişle görevli değil, yolcusun... Bu emirden kaynaklanan uygulamalar nedeniyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde açılmış uçtuğu halde alınmayan tazminatlarla ilgili davalar da var. Örneğin, 2012-2013 döneminde 132 saat uçmasına rağmen, tazminat alamayan bir teknisyenin dava dilekçesinde şöyle deniliyor:
“Yönergenin teknisyensiz veya pilotsuz uçuşa çıkılmasının önüne geçilmesi amacıyla ortaya koyduğu yasağın yanlış yorumlanması neticesinde, azami bir teknisyen yazılması uygulaması mutat bir hal almıştır. Yasa yapıcının amacı hiçe sayılarak, mevcut uçuş riskinin sadece teknisyen koltuğunda oturana ait olduğu kanısına varılmıştır.”
***
Gelelim, Gölbaşı’nda düşen helikopterle ilgili askeri savcılıkça yürütülen soruşturmaya katkısı olur düşüncesiyle öncekilere eklenen yeni sorulara:
* 10550 kuyruk numaralı Sikorsky’deki şehit düşen ikinci teknisyen uçuş ekibinde miydi? Uçuş tazminatı alacak mıydı? Yoksa emir gereği DG, yani “yolcu” statüsünde miydi?
* Uçuş ekibinden sayılmayan DG’nin vazife şehidi kabul edilmeme durumu söz konusu mu?
* TSK’da karargahlarda çalışmasına, yani uçmamasına rağmen, “uçuş tazminatı alan” üstsubay ve general pilotlar var mı?
Tunca Bengin’in yazısı için TIKLAYINIZ…