Havalimanı projeleri ağırlıklı olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında farklı fonksiyonlarda pek çok nitelikli mimari ve iç mimari projeye imza atan GMW Mimarlık, Taşkent Havalimanı projesiyle, Architecture MasterPrize 2019’da “Ulaşım Projeleri” kategorisinde “Honorable Mention” ödülünün sahibi oldu.
Bu yıl 4. kez organize edilen, dünya çapında mimari tasarımda yaratıcılık ve yenilikçiliğin önemini arttırmayı amaçlayan Architecture MasterPrize 2019’a dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda proje başvurdu. Yarışma bünyesinde finale kalan projeler, “Peyzaj Mimarlığı”, “İç Mimarlık” ve “Mimari Tasarım” ana kategorileri altında 41 alt kategoride yarıştı. Architecture MasterPrize ödül töreni 14 Ekim 2019 tarihinde Guggenheim Museum Bilbao’da gerçekleşecek.
Architecture MasterPrize 2019, GMW MIMARLIK tasarımı “Taşkent Uluslararası Havalimanı” projesinin elde ettiği ilk başarı değil. Proje, mimarlık dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen World Architecture Festival (WAF) Awards’ta da “Future Projects - Infrastructure” kategorisinde finalist olma başarısını gösterdi. “Taşkent Uluslararası Havalimanı” projesi, 4-6 Aralık 2019’da Amsterdam’da gerçekleştirilecek olan WAF Awards finallerinde yarışarak kategori birinciliği ve WAF Overall Winners için mücadele edecek.
Özbekistan’ın Mimari Kimliğini Çağdaş Yapım Yöntemleriyle Yorumluyor...
GMW Mimarlık’ın mimarlık, mühendislik ve danışmanlık hizmetleri sunacağı Taşkent Uluslararası Havalimanı kapsamında yaklaşık 90,000 m² terminal alanı, iki adet 10,000 m²’lik yönetim ofisleri, 6,000 m²’lik yeme-içme hizmetleri binası, 20,000 m²’lik bakım hangarı ile tüm kara ve hava bölgesinin altyapı tasarım hizmetleri bulunuyor.
Gerçekleştirdiği tüm havaalanı terminali projelerinde olduğu gibi bu projede de yolcu konforunu en ön planda tutarak; güvenlik, işletme etkinliği, terminalin ticari başarısı, büyütülebilirlik, esneklik ve sürdürülebilirlik gibi işlevsel kavramları yerine getirmeyi amaçlayan GMW Mimarlık, Taşkent Uluslararası Havalimanı projesi için üç farklı tasarım yaklaşımı hazırlamış, idare tarafından da seçilen alternatif ile yarışmaya katılarak finalist olmuş.
Tasarımda Özbekistan’ın Khiva, Semerkant, Buhara gibi şehirlerindeki mimari mirasından ve yerel bir simge olan Huma kuşundan yola çıkılarak çağdaş yapım yöntemleri ve teknoloji ile kültürel kimlik öğeleri bir araya getirildi. Kütleden iç mimariye kadar tüm tasarım kararlarında yöreye özgün öğelerle kullanıcıların nerede olduklarını hissettikleri, akılda kalıcı özgün bir dil yaratıldı.