'Milli' uçak projesiyle ilgili Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve projeyi üstlenen SNC arasında yürütülen müzakerelerde bazı pürüzler yaşandığına dair geçen hafta Hürriyet'te çıkan haberin ardından SSM Müsteşarı İsmail Demir, "328 milli uçaktır, 'tamamen Türk uçağıdır', demedik, demeyeceğiz de. Hatta 628'de bile bir kısım bileşenleri yerli olmayabilecektir" açıklamasını yaptı.
AK Parti Hükümeti'nin 7 Haziran seçimlerinden 10 gün önce tanıtımını yaptığı 'milli' uçak işinde, uçağı geliştirecek Amerikan savunma şirketi SNC'nin sahipleri Eren-Fatih Özmen çiftinin geçen hafta Hürriyet'te yayınlanan mülakâtlarının ardından projenin şimdiye kadar kamuoyuna yansımayan detayları yavaş yavaş aydınlığa kavuşuyor. Özmenlerin, normalde savunma projeleri üstlenen Savunma Sanayii Müsteşarlığının (SSM) kurumsal öncelikleri nedeniyle kendilerine uçak için yüzde 70 yerli üretim şartı getirdiğini, bunun ilk aşamada güç olduğunu, 1.5 milyar dolarlık projede anlaşma olmazsa bazı yatırımlarını kaybedeceklerini söylemelerinin ardından SSM Müsteşarı İsmail Demir Hürriyetin sorularını yanıtladı.
* Yüzde 70 yerli şart mı?
SSM'nin projeyi yapış tarzından değişik bir tarz yok burada. Bir uçak çıkacaksa, dört sene sonra bu uçağın yüzde 70'i yerli olsun demek, Türkiye'deki şu anda mevcut imalat kabiliyetlerimizi, alt sistemleri yapan şirketleri dizdiğinizde, 'uçağı yapmayın' demek olur. Biz bunu demek istemiyoruz. Biz sadece bu katkı oranlarının ne kadarını teknoloji geliştirmeye sayacağız, ne kadar ihracat oranı olacak, hangi sürede olacak buna bakacağız. Bütün bu oranlar bizim proje yapış yöntemlerimizle tutturulacak oranlar.
* Yerli şartı nasıl olacak?
Bizim için toplam paket önemli. Belki ilk uçakta çok ufak bir yüzde yerli üretim olacak. Türkiye sanayiinin kabiliyetine bağlı. Biz yüzde 70'i projeyi engellemeyecek şekilde ayarlayacağız. Biz bazı geliştirme projelerinde bu yüzde 70'le ilgili esneklik de sağlıyoruz. Projenin durumuna, aciliyetine göre. Bu bizim bir iç şartımız. Kendi kendimize yerli sanayiyi nasıl geliştiririz diye ortaya attığımız bir şey.
Bunun istisnaları oluyor. Bizim için önemli olan işin çıkması. Bu konuda projenin önünü tıkayacak şekilde katı olmayız.
* Bu projede hedef ne?
Bizim burada hedefimiz sertifika sürecini yaşamış bir uçağı imal edip. endüstrimizi geliştirip, insan kaynağımızı o projede yetiştirip, Türkiye'nin adını bir 'uçak üreticisi ülke' olarak piyasaya sunup, uçağı mümkün olduğunca ticarileştirip, kullanılmasını sağlayıp, satışını yapıp, ihracatını sağlayıp yaygınlaştırmak. Ondan sonra da kendi özgün uçağımızı geliştirme safhasına geldiğimizde büyük bir tecrübe yaşamış bir ülke olarak çok daha rahat yol almak. Hem insan kaynağı yetiştirme açısından hem sertifikasyon sağlayacak otoritelerin güvenini kazanma açısından hem teknoloji geliştirme açısından.
TOLGA TANIŞ – Hürriyet