Dassault Systèmes’in onaylanan hedefleri, şirketin operasyonlarından (kapsam 1 ve 2) kaynaklanan emisyonları kapsıyor ve Paris Anlaşması’nın en iddialı amacı olan ısınmayı 1,5 santigrat derecede tutmak için gereken azaltmalara uygunluk gösteriyor. İş seyahatlerinden, çalışanların işe gidip gelmesinden ve değer zincirinden (kapsam 3) kaynaklanan emisyonlar için belirlenen hedefler ise SBTi en iyi uygulama kılavuzu ile uyumlu.
Dassault Systèmes, diğer emisyonları dengelemek ve 2040 yılına kadar sürdürülebilirlik taahhütlerini yerine getirmek için, karbondioksiti atmosferden kalıcı olarak uzaklaştıran yenilikçi teknolojik çözümlerin 3DEXPERIENCE platformu üzerinde geliştirilmesi konusunda endüstriyel firmalarla ortaklık yapacak.
3DEXPERIENCE platformu, Sanal İkiz Deneyimlerinin merkezinde yer alıyor. Platform, üretim, sağlık, inşaat ve diğer ekonomik sektörlerde endüstriyel dönüşüme yön veren Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) uygulamaları için oyunun kurallarını değiştirir nitelik taşıyor. Ayrıca platform, şirketlere ve müşterilere sürdürülebilir yenilikleri hayal etmek, geliştirmek ve sunmak için tamamen yeni bir yaklaşım sağlıyor. Çığır açan fikirleri risk almadan test etmek ve geliştirmek için gerçek dünya verilerini entegre eden senaryoları platform sayesinde simüle edebilen şirketler, emisyonlar ve atıkları azaltmak için değer yaratma sürecini düzenleme imkânına sahip oluyor.
Dassault Systèmes Başkan Yardımcısı ve CEO’su Bernard Charlès, konuyla ilgili görüşlerini şöyle ifade etti:
“Dassault Systèmes olarak bilime dayalı bir şirketiz ve amacımız; ürünleri, doğayı ve yaşamı birbiriyle uyumlu hale getirmek. 3DEXPERIENCE platformumuz ve Sanal İkiz Deneyimlerimiz ile güçlendirdiğimiz müşterilerimiz, daha sürdürülebilir bir ekonomi yaratmak için çevresel ayak izlerini ve ‘eko-faturalarını’ azaltıyor. Bu kapsamda, onaylanmış emisyon hedeflerimize ve net sıfır taahhüdümüze ulaşmak için pratik bir yol haritası stratejisi uyguluyoruz. Sürdürülebilirliğe geçişte işletmeleri destekleyen sektör çözümlerini ve en iyi uygulamaları sağlayarak ürünleri, doğayı ve yaşamı daha da uyumlu hale getirebileceğimize ve önümüzdeki on yıl içinde Paris Anlaşması hedeflerine ulaşma yolculuğuna anlamlı bir katkı sağlayabileceğimize inanıyoruz.”