Semerci’nin yazısı şöyle:
Hayırlı olsun…
İstanbul’un yeni havalimanını Cengiz, Limak, Kolin, Kalyon ve Mapa’nın ortaklığında kurulan İGA şirketi inşa edecek. İlk etap yatırımın 7-7.5 milyar Euro olması beklenen ve 76 milyon metrekarede gerçekleşecek bu projeye ihale aşamasında karşı çıkmıştım. Nedenlerini rakamlarla ifade etmiştim. Tekrarlamanın gereği yok. İsteyen internet sitemizden eski yazılarımdan bulabilir. En nihayetinde ihale yapıldı ve karar alındı. Geri dönüşü olmayan bir yola girildi. Şu andan itibaren yeni havalimanının bir an önce tamamlanarak Türk havacılık endüstrisine hizmet vermesini desteklemek lazım.
Dün güncel bir haber kamuoyuna yansıdı. Yıllık 100 milyon yolcu kapasitesine sahip olacak yatırım için Türk bankalarından kredi bulunmuş. (Yabancı kreditörlerden neden kredi bulunamadığı sorusu bir başka yazının konusu...) Ziraat Bankası 1.5 milyar Euro, Halkbank ve Vakıfbank 1’er milyar Euro, Denizbank 500 milyon Euro, Garanti Bankası ve Finansbank da 300’er milyon Euro kredi verecekmiş ilk yatırım için...
Kredinin vadesi, 4 yıl ana para ödemesiz 16 yıl olacakmış. Dünya Gazetesi bu haberi “Kamu, bu yatırımdan herhangi bir harcama yapmadan 25 yılda 22.2 milyar Euro+KDV gelir elde edecek” şeklinde duyurmuş. İşte buna itirazım var. Bu krediye kim kefil? Devlet Hava Meydanları İşletmesi. Krediyi kim veriyor? Hazine’ye ait kamu bankaları... Yani bu proje aslında bir yap-işlet-devret projesi değil. Tam tersi bir inşaat projesidir. Ve her yerinde kamu vardır. Kamu garantisi ve kamu bankaları olmadan hayata geçmesi mümkün olmayan bir proje ortaya çıktı.
Bu projenin kârlı bir proje olduğunu bize göstermeye yetecek nitelikte yabancı veya yerli özel sektör kreditör desteği alınamadı. Yine de siyaset kurumu kararı verdiğine göre yazının başında dediğim gibi inşallah bir aksilik çıkmadan tamamlanır. Aslına bakarsanız, devlet kendisinin yaptığı bir havalimanını sanki işletecek firmalara yaptırıyormuş gibi yaparak bize hava bastı...
Yavuz Semerci-Habertürk