Rolls-Royce ve alanında öncü lüks jet ve helikopter hizmeti sağlayıcısı Luxaviation Group, Gelişmiş Hava Hareketliliği’nin (AAM - Advanced Air Mobility) geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına öncülük etmek üzere işbirliği yapacaklarını duyurdu. İşbirliği kapsamında Rolls-Royce, Luxaviation Group'un planlanan vertiport ağı için elektrifikasyon çözümleri, bakım destek hizmetleri ve dijital çözümler sağlayacak. Dünya çapında 120'yi aşkın VIP terminalinde varlığını sürdüren Luxaviation Group ve Rolls-Royce, Gelişmiş Hava Hareketliliği alanında sahip oldukları vizyonu birleştirerek tamamen elektrikli ve hibrit elektrikli dikey kalkış ve iniş uçakları ile sabit kanatlı kısa mesafe (commuter) uçakları alanlarında çözümler üretecekler.
Rolls-Royce Electrical, Rolls-Royce Power Systems ve Luxaviation arasındaki mutabakat anlaşması yolcuların seyahat şeklini değiştirmeyi hedeflerken operasyonlara, vertiportlara ve ilgili altyapıya odaklanıyor. Söz konusu stratejik ortaklık kapsamında üzerinde durulacak üç temel alan ise vertiportlar için şarj ve enerji altyapısı, elektrikli uçakların bakımının sağlanması ve Gelişmiş Hava Hareketliliği ile ilgili uygulamalar için dijital çözümler üretmek olarak belirtiliyor.
Rolls-Royce Elektrik Bölümü Başkanı Rob Watson, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Rolls-Royce, AAM için tamamen elektrikli ve hibrit elektrikli güç ve tahrik sistemlerinin lider sağlayıcısı olarak konumlanıyor. Stratejimiz çerçevesinde, mevcut bakım-onarım ve analitik yeteneklerimizin de yardımıyla yeni uçaklar için bakım ve hizmet opsiyonlarımızı değerlendirmeye devam ediyoruz. AAM endüstrisinde sektörün önemli liderlerinden bir tanesi olacağını düşündüğümüz Luxaviation Group ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyor, bu iş birliğinin her iki şirketi de AAM pazarının ön saflarına taşıyacağına inanıyoruz.
Bu stratejik ortaklık sayesinde eVTOL ve commuter uçakları için elektrikli güç ve tahrik sistemleri geliştirirken Rolls-Royce genelindeki yeteneklerden ve teknolojiden de yararlanılacak. Rolls-Royce olarak elektrikli sistemler için bakım hizmetleri sunmak üzere mevcut ağımızın üzerinde geliştirmeler yapmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra Rolls-Royce Power Systems, elektrikli uçakların hızlı şarj edilmesini desteklemek ve vertiportlara güvenilir, uygun maliyetli, iklim dostu ve sürdürülebilir güç sağlamak için mikro şebeke çözümleri de sunabilecek.”
Rolls-Royce iş birimleri genelinde tek bir kaynaktan entegre çözümler sunacaklarını belirten Rolls-Royce Power Systems CEO’su Andreas Schell, “Güç Sistemleri birimi olarak yenilenebilir enerji kaynaklarını, batarya depolamayı ve geleneksel enerji üretimini bir araya getiren iklim dostu mikro şebekeleri kullanıcılara sağlamaya devam ediyoruz. Yakın zamanda bu şebekeleri yakıt hücresi jeneratörleri, hidrojen motorları ve elektrolizörlerle birlikte piyasaya sunacağız. Bu gelişmeler, Rolls-Royce'un havacılığı nasıl daha sürdürülebilir hâle getireceğinin göstergesi” dedi.
Luxaviation Strateji ve Ticari Havacılık Destek Hizmetleri Başkanı Christophe Lapierre ise konuyla ilgili görüşlerini, “Değer zincirinin tamamında global bir ağa, yeteneğe, uzmanlığa ve vizyona sahip iki pazar lideri Rolls-Royce ve Luxaviation'ın, bu stratejik ortaklık aracılığıyla Gelişmiş Hava Hareketliliği`nin yaygınlaşmasını hızlandıracağına inanıyoruz.
Mevcut yeteneklerden yararlanarak zaman kaybetmeksizin harekete geçme konusundaki ortak vizyonumuz, bu ortaklığı ileri bir düzeye taşıyarak söz konusu yeni endüstri segmentinin gelişimine önemli ölçüde katkı sağlayacak. Benimsediğimiz anlayış kapsamında düzenlemelere ilişkin adımlar ve pazar talebiyle birlikte Gelişmiş Hava Hareketliliği operasyonlarını artırmak için çevik ve sürekli gelişen çözümler sağlamayı hedefliyoruz” sözleriyle dile getirdi.
Sabit Operatör yolcu hizmetlerinde ve yüzlerce uçağın yönetiminde 60 yılı aşkın bir deneyim sahibi olan Luxaviation Group, şimdiye kadar Gelişmiş Hava Hareketliliği’nin geleceğine yönelik pek çok projeye imza attı. Rolls-Royce ile ortaklığı ise ilk olarak elektrikli çözümlerin ana hatlarını oluşturan bir pilot projenin geliştirilmesi ve uygulanmasına yarayacak.
Geçtiğimiz yıl Rolls-Royce, net sıfır karbona ulaşma konusunda bir yol haritası belirleyerek, sahip olduğu elektrik teknolojisinin küresel ekonominin kritik alanlarını karbondan arındırmaya yardımcı olacağını açıklamıştı. Rolls-Royce ayrıca, yeni ürünlerini 2030 yılına kadar, hizmette olan tüm ürünlerini ise 2050 yılına kadar net sıfır faaliyetlerle uyumlu hâle getirmeyi taahhüt ediyor.
