Ankara’da 2006 yılında Ergenekon davasından önce 'derin devlete yönelik ilk operasyon' olarak anılan 'Atabeyler' soruşturması başlatıldı.
Polise geldiği iddia edilen ihbar mailiyle Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli iki yüzbaşı ve iki subay ile birlikte 11 rütbeli asker, o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast hazırlığında oldukları iddiasıyla gözaltına alındı.
İhbar yazısında, grubun, Erdoğan ve danışmanı Zapsu'yu hedef alarak keşif yaptığı öne sürüldü. Oluşumun liderliğini Yüzbaşı Murat Eren'in yaptığı iddia ediliyordu. 3 ay 22 gün cezaevinde kalan Eren ilk duruşmada tahliye edildi. Bu arada ordudan atılmıştı. Hakkındaki iddialar nedeniyle iş bulamadı. Pazarcılık yaptı, su, çay, simit sattı. 6 yıl sonra suikast iddiasında beraat kararı çıktı.
Giderayak onadılar
Ancak Eren "izinsiz patlayıcı madde bulundurmak ve nakletmek" suçlamasıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay'a giden dosyada iki yıl boyunca karar çıkmadı. Ancak Balyoz, Şike, Askeri Casusluk ve Dink kararını da onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi yaklaşık 2 yıldır bekleyen bu kararı, 21 Ocak günü onadı. Evinde gözaltına alınan Eren pazartesi günü tutuklanarak Paşakapısı Cezaevi'ne gönderildi. Yargıtay'ın "efsane" dairesi 9. Ceza Dairesi'nin görev alanı Eren kararından bir gün sonra değişti.
'Merminin önüne geçerim'
Eren, ilk duruşmada "Sevelim, sevmeyelim o ülkemizin başbakanı. Ona sıkılacak merminin önüne önce ben geçerim, kendimi hedef yaparım. Ben Başbakan'ı Şemdinli'ye götüren helikopteri kullanan pilotum, suikast yapmak istesem orada yapamaz mıydım" diyerek kendini savundu. Eren, silah ve patlayıcıların ise Güneydoğu'daki operasyonlardan ellerinde kalanlar olduğunu söyledi.
ÇAĞDAŞ ULUS - Milliyet