Ercan-Adana uçağında yaşanan olay zihinsel engelli yolcu Tahir Yüksel’in bir takıntı olarak uçakla seyahat ederken sürekli olarak birinci sırada oturmak istemesiyle başladı. Olayı bizzat yaşayan Yüksel’in annesi Emine Yüksel, facebook hesabından başlarına gelen olayı şöyle anlattı:
Sevgili arkadaşlar, bu yazdıklarımı bir ihbar olarak kabul edebilirsiniz.
8 Ağustos 2016 günü 20:40’ta PC 238 uçuş numaralı PEGASUS uçağı ile Adana’ya gitmek için oğlum Tahir ile beraber uçağa bindik. Tahir Yüksel 1964 doğumlu zeka özürlü bir çocuktur. O halâ benim çocuğumdur. Bir takıntısı var; uçakla seyahat edeceğinde hep 1 (bir) numaraya oturmak ister. Terminalde koltuk numarası verenlere bu isteğini kaç kez söylediysek de bir numarayı kendisine hiç vermezler. Bu kez de yine 2 (iki) numaralı koltuğu verdiler. Ama Tahir yine gidip 1 (Bir) numaralı koltuğa oturdu. Her zaman anlayış gösteren hostesler bu kez zorluk çıkardı. Tabii Tahir de üzüldü ve canı sıkıldı. Krize girdi. Sözle isteğini anlatmakta yetersiz kaldığı için el kol hareketiyle oradan kalkmayacağını anlatmaya çalışınca kızılca kıyamet koptu. Ben uzakta oturduğum için yerimden kalkarak çocuğumun durumunu izah etmeye çalıştım. Maalesef gerekli anlayışı göremedim. Hostesler olayı kaptan pilota duyurdular. Pilot beni de, oğlumu da uçaktan indirme talimatı verdi. Tabii ben buna karşı çıktım. İtiraz ettim. Tahir’in normal bir insan olmadığını, akıl sağlığı yerinde olsa bu şekilde davranmayacağını anlatmaya çalıştım. Hosteslerden, kaptan pilota özürlü çocuğu olup olmadığını sormalarını istedim. Empati yapmasını beklediğimi bildirdim. Bu şekilde davranmaya hakları olmadığını ve anlayışlı olmalarını istedim. Ama nafile. Uçağa 5-6 tane polis ve uçak bileti kesen görevliyi çağırdılar. Ben pilotla konuşmak istedim. Yanına gitmek istedim. Gidemezsiniz dediler. Kendi gelsin konuşalım dedim, kabul etmediler. Bu durumu gören uçaktaki yolcular “onları indirirseniz biz de ineriz” diyerek ayağa kalktılar. Pilot yarım saat kadar rötar yaptı. Yolcular bile anlayışla karşılarken uçak yönetiminin gösterdiği bu tepkiye bir anlam veremedim. Bir süre sonra hostesler kaptan pilotun bir şartla bizi uçurabileceğini bildirdiler. Pilot benden çocuğumun Ercan-Adana hava yolunda bir taşkınlık yaparsa varışta polise teslim etmek için bir yetki kağıdı imzalamamı istiyordu. Tamam dedim. Teklifi kabul ettim ama bu kez onlar vazgeçtiler ve bize bu sıkıntıyı yaşattıktan sonra hiç birşey olmamış gibi uçağı kaldırdılar.
Şimdi soruyorum; özürlü insanlara reva görülen davranış böyle mi olmalıdır ?
Özürlülere hizmet, uçağa biniş ve inişte tekerlekli sandalyelere verilen kaldıraç hizmetiyle mi sınırlıdır ?
Pegasus görevlileri özürlülere ve yakınlarına bu şekilde davranmak için mi eğitim alıyorlar ?
Yoksa yaşatılan bu sıkıntı üç-beş kuruş kâr etmekten mahrum olmamak için midir ?
Bir bardak suya bile Euro biriminden bedel talep eden bir anlayıştan çok mu şey bekliyoruz yoksa ?
Unutmamalıyız ki, her an hepimiz bir kaza kurbanı olabiliriz. Herhangi bir uzvumuzu kaybedebilir ve sakat kalabiliriz. İnsanoğlunun her uzvu kıymetlidir ama akıl sağlığı bambaşka birşeydir.
Pegasus’u yönetenlere her şeyin ticaret olmadığını, insanlara hizmet verirken robotlaşmamak gerektiğini hatırlatmak isterim.
Saygılarımla…
İlter Yüksel (Tahir’in annesi)
Airkule.com olarak Pegasus Havayolları’nın uçuştan sorumlu yöneticilerinin bu haberi ve Emine Yüksel’in anlattıklarını okuduktan sonra gerekli araştırmayı yapmaya başladıklarını temenni ediyoruz.