THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, paralel yapının, kendisinin de telefonlarını dinlediğini ve bu tip kamplaşmalarla ülkenin nereye geldiğinin ortada olduğuna dikkat çekti.
Topçu, paralel yapının “THY emelleri”ne ilişkin şöyle konuştu:
"BEN DE MAĞDUR EDİLDİM"
“Bu yapının THY üzerinde bir emeli olabilir, elbette ki sempatizanları vardı, belki de vardır şu anda da… Ama bu tip bir faaliyetin, bu tip bir kamplaşmanın ülkeyi ne hale getirdiğini gördük. Ülkenin adaletinde, polisinde, ülkenin vatandaşları arasında bir kamplaşma olmamalı. Adalet devletin koyduğu normlar çerçevesinde uygulanmalı. Polisin, kolluk kuvvetlerinin, emir komuta zincirinin bozulmasının nelere sebebiyet verdiği ortada… Ben de bunun mağduruyum. Benim de telefonlarım dinlendi. İpe sapa gelmeyen konuşmalar yayınlandı. Konuşmaların bir kısmını kesip bir kısmını ilave ederek birçok çarpıtmalar yapıldı. İnanılmaz komplolar hazırlanmış. Şahsıma yapılan şeyleri ayıplıyorum. Bir insanın telefonunun dinlenmesi herhangi bir suç olmadan, takip edilmesi, bunlar kanunlarımızda suçtur. Ama bir bakıyoruz ki, bu suç devletin içindeki birimler vasıtasıyla yapılıyor. Bu en küçük ifadeyle ahlaksızlıktır! Bu neticede devlet erkinin yerine geçme isteğidir ki, bunu hükümet zaten bir ‘darbe’ olarak algıladı. Gerçekten bu yapılan işlere baktığımız zaman bu şebekenin ne durumda olduğu ortada. Sadece THY değil, birçok alanda bu tip organizasyonlara gidilmiş. İnsanların kardeşlik duygularını istismar edilerek kardeşler arasında ihtilaf yaratacak gruplaşmalar oluşturulmuş.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI BÖYLE ÇIKTI
Bir ülkede devletin otoritesi kaybolduğu zaman, devlet otoritesi içerisinde başka otoriteler hakim olmaya başladığı zaman orada kargaşa çıkar. İşte Birinci Dünya Savaşı’na ülkenin sokulması gibi. O dönemde sarayın haberi olmadan Rusya’nın limanlarının bombalanması buna en güzel örnektir. Paralel yapı o zaman da vardı. Bunlar ülkemize artı getiren şeyler değil. Bunlar halkımız tarafından iyi görüldü ve son seçimde zaten bunlara prim verilmediği ortaya çıktı. Bu kadar insanın mağduriyetini, suçsuz bir sürü insanın vebalini bu işlere bulaşan adamlar ödeyemez. Türkiye’de son 10 yılda dinlenme yolu ile insanları sindirme operasyonu yapıldı. Sindirmenin en güzel yolunun bu olduğu bu grup tarafından tespit edildi. İyi niyetli, düzgün adam diye ilgili yerlere yerleştirdikleri adamlarla mesleğe, makama, ülkeye ihanet edildi. Son bir senede yaşanan olayların bu ülkeye maliyeti çok büyük olmuştur. Gezi olaylarından tutun, darbe girişimlerinden tutun… Bu ülkenin hiçbir vatandaşına katkı sağlamamıştır. Ülkenin rekabet gücünü aşağıya çekmiştir. Bunların bedelini hep beraber ödüyoruz.