Türk Hava Kurumu'ndaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarına isimleri karışan, aralarında kurumun eski başkanı Osman Yıldırım ve oğlu Emre Yıldırım'ın da bulunduğu 41 sanığın yargılanmasına Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı.
'HAYATIMIN SONBAHARINDA’
Hayatının sonbaharında, sağlık sorunlarının olduğu dönemde 10 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Osman Yıldırım, savunmasında THK Başkanlığı görevine geldiğinde, kurumun ekonomik anlamda vahim durumda olduğunu, çok sayıda yatırım yaparak ekonomik gelişme sağladıklarını anlattı. Yıldırım, Eurocopter firmasından 17 helikopter alınması için rüşvet aldığı iddiasıyla ilgili olarak "Sözleşmedeki şartlara en uygun helikopterler, Eurocopter firmasında mevcuttu. Bu alışverişten THK yaklaşık 5.5. milyon Euro kâr etti. Airbus gibi bir firma satış yapmak için kimseye rüşvet vermez, rüşvet almaz" dedi.
'ŞAHSİ CV’Sİ İYİYDİ'
İddianamede, Eurocopter firmasında alınan rüşvetin aktarılması için Emre Yıldırım’ın arkadaşı kantin çalışanı Hakan Azemoğlu adına Azemoğlu Havacılık Eğitim Meday Gıda inşaat AŞ isimli bir firma kurulduğu iddiasına ilişkin olarak Emre Yıldırım, Eurocopter'in kendisinin Azemoğlu isimli şirketle çalıştıklarını ifade ederek "Eurocopter'in Hakan Azemoğlu'nun şahsi CV'si nedeniyle temsilcilik verdiğini biliyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı Hüseyin Karamanoğlu'nun, Airbus gibi bir dünya devinin lise mezunu ve İngilizce bilmeyen bir kişiye nasıl temsilcilik verdiği sorusuna Emre Yıldırım, "Şahsi gelişimi nedeniyle bu temsilcilik verildi diye biliyorum" açıklamasını yaptı. Azemoğlu firmasının sahibi görünen Hakan Azemoğlu da savunmasında, 2012 yılında THK kantininde işçi olarak çalışmaya başladığını belirterek şu iddialarda bulundu:
ADINA ŞİRKET KURACAĞIM
"Kantinde çalışırken, bir gün Emre Bey beni çağırdı, 'Senin adına bir şirket kurmak istiyorum. Maaşına zam yapacağım' dedi. Ben de içinde bulunduğum maddi sıkıntı nedeniyle kabul ettim. Adıma şirket kurulduktan sonra yaklaşık 8 ay daha kantinde çalışmaya devam ettim. Daha sonra Azemoğlu şirketi adına bir ofis tutuldu. Ben de oraya geçtim. Burada sadece internette araştırmalar yapılıyordu. Daha sonra şirkete 'havacılık' ibaresi eklendi."
'YABANCI DİL BİLMEM’
"Ben yabancı dil bilmeyen bir kişiyim. Bilgiyardan fatura kesmesini bile bilmem. Yapılan bütün işlemleri Emre Bey kesmiştir. Sadece imzaları atıyordum. 11 aydır tutukluyum. Ben bir suç işlemedim. Zaten yasadışı bir iş yapıldığını bilsem, gelen paranın tamamını göndermezdim. Kendi payımı almış olurdum. Ben 2 bin TL alarak çalışan biriyim."
Mahkeme, ifadelerin ardından tutuklu baba oğul Yıldırımlar ve kantinci Azemoğlu'nun adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
Mesut Hasan BENLİ - Hürriyet