Başbakan Ahmet Davutoğlu İstanbul’un yeni havalimanında incelemelerde bulundu. Ulaştırma Denizcilik Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile birlikte proje alanına gelen Davutoğlu burada çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Yapılan görüşmelerde havalimanı inşaatını yürüten firmaların sahipleri de hazır bulundu. Başbakan Davutoğlu kendisine verilen brifingin ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Başbakan Davutoğlu’nun açıklamasından satırbaşları şöyle:
GURUR VERİCİ BİR PROJE
Proje, Türkiyenin yükselen ekonomik gücünü yansıtıyor. Gerek iş hacmi, gerek projenin mahiyeti itibariyle dünyanın mega projelerinden birisi. İstanbul’un merkezi konumu uluslararası havacılık anlamında en önemli hat haline dönüştü. Bir ülkenin kalkınmışlık göstergesi havaalanına indiğiniz andan itibaren o havaalanının kalitesiyle kendini ortaya koyar. İstanbul gerek bir merkez olması, gerekse THY’nin performansıyla en gelişen kentlerden biri haline geldi. Bu havalimanının İstanbul’da inşa ediliyor olması aslında vizyoner bir yaklaşımın ortaya konduğunu gösteriyor. Bu projenin en kısa sürede en iyi şekilde tamamlanması için firmalarımızdan katkı bekliyoruz. Bu işin Türk firmaları açısından üstlenilmiş olması inşaat sektörümüzün de seviyesini gösterir. İstanbul’un çevre dokusu itibariyle de duyarlı olmamızı gerektiren bir proje. 10 milyar 247 milyon avro yatırım 22 milyar kira bedeli 32 milyar Avro’luk bir projeden bahsetmek mümkün. 150’den fazla havayolu şirketinin bu alanı kullanacağını planlıyoruz. Yılda 90 milyon yolcuyu ağırlayabilecek. 3. fazda 120 milyona, 4. faz tamamlandığında 150 milyona çıkarak dünyanın en büyük projesi olacak. Bütün bu fazların baştan iyi planlanması gerekiyor.
EN DOĞRU ALAN
Burası İstanbul için en doğru alan. Bu alanda zemin değişmiş, dönüşüm geçirmiş. Şirketlerden özel olarak istediğimiz husus, bozulmuş zeminin düzeltilmesi… Burada bir çevre duyarlılığı projenin asli unsuru olarak devrede. Burası bir orman alanının havaalanına dönüşümü değil, topografyası bozulmuş bir alanın eski niteliklerine döndürülmesini ihtiva ediyor. Bu proje bittiğinde 60-70 yıllık zemin bozukluğu giderilmiş olacak. Ve en elverişli coğrafya sağlam bir zemine kazandırılmış olarak dünyanın en büyük projesi hayata geçecek. 3000 iş aracı faaliyet gösterecek 30 bin kişilik istihdam oluşacak. İşletmeye geçildiğinde 120 bin istihdam olacak. Yaşayan orman alanlarında en ufak bir eksiklik olmayacak. 5 milyon ağaç dikilecek. Geniş bir ağaçlandırma faaliyeti yürütülecek.
FİNANS VE KREDİDE SORUN YOK
Finans ve kredi çalışmaları da son derece başarılı bir şekilde yürüyor. Hedef tarih olan 29 Ekim 2017’de dünyanın en büyük havalimanının ilk fazı tamamlandığında şölen havasıyla hizmete açacağız. 2017’de THY’nin 70 milyon kapasiteye ulaşması bekleniyor. Zaten açılıştan itibaren 90 milyonluk kapasitenin 70 milyonu THY tarafından kullanılacak.
KUR ARTIŞINDAN ETKİLENMEZ
Başbakan Davutoğlu, “Döviz kurlarında yaşanan artışın maliyeti artırdığı bu nedenle yeniden planlama söz konusu mu” şeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı:
Bu konuyu ele aldık. Gözden geçirmeye ihtiyaç yok. Burada planlamalar Avro bazında yapıldı. Yeniden değerlendirmeyi gerektiren bir tablo söz kosunusu değil. Firmalarımız da herhangi bir sıkıntı olmadığını, işi etkilemediğini ifade ettiler.
İSİM BELLİ DEĞİL
İsim konusu istişare edilir. İstanbul’a yakışan bir isim üzerinde çalışılır. Önemli olan bebeğin dünyaya gelmesi, projenin ortaya çıkması, hepimizi gururlandıracak şekilde dünyaya takdim edilmesi.
ATATÜRK HAVALİMANI NE OLACAK?
İstanbul’un master planı içersinde kadim bir kent olması itibariyle itinayla korunması gerekilen ve küresel bir merkez olması acısından itinayla geliştirilmesi gereken bir kent. Doğal çevrenin korunması bizim asli görevimizdir. Bu dengeyi korumamız lazım. Atatürk Havalimanı’nın yeni konumu da bu dengeyi koruyacak şekilde olacaktır. Birçok kentte olduğu gibi daha küçük ölçekli işler için tanzim edilebilir, yeşil alan haline dönüştürülebilir. Bunlar istişare ile geliştirilecek hususlar.
Hedef tarih 29 ekim 2017. Burada önemli olan bir tarih vermek değil topografyanın düzeltilerek zemin tam anlamıyla tahkim edilmesi gerekmektedir. Önemli olan bu.
SÜLEYMAN ŞEN-Airkule.com