Anlaşmanın ardından, 2015 yılında, bazı uluslararası yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte, Amerika'da az sayıda şirketin İran ile ticaret yapması onaylanmıştı. Ancak bu durumda bu şirketlerin ticaret yapma hakkı da kadük oldu. Trump'ın son adımıyla bu şirketler 3 ila 6 ay arasında eski kontratlarını iptal edecekler, yeni kontrat da imzalayamayacaklar.
En büyük zarar Boeing'in: Trump'ın kararının en büyük kaybedenleri havacılık devleri Airbus ve Boeing oldu. İran hükümeti, yaşlanan hava filosunu yenileme kararı alınca, İran Air ile Boeing arasında son 40 yılın en büyük anlaşması imzalanarak, 16,6 milyar dolar karşılığında 80 uçak alımı imza altına alındı. Ancak ilk uçakların teslim tarihi olan 2018 sonu, ertelenmişti.
Boeing, bir diğer İran havayolu şirketi Aseman ile de, 30 adet 737 MAX uçak satışı için 3 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Uçakların teslimi 2022-2024 tarihleri arasında öngörülüyordu. Şimdi bütün bu anlaşmalar tehlikeye girdi. Boeing, Salı günü yaptığı açıklamada, bu sözleşmelerin Amerika'da binlerce yeni iş imkanı yaratsa da, Başkan Trump'ın yaptırımların yeniden kurulması yönündeki kararını izleyeceklerini duyurdu.
Airbus'ı da vurdu: Avrupa havayolu devi Airbus ise aralarında A320 neo model Airbus'ların bulunduğu 100 uçak için, İran Air Tour ve Zagros Airlines ile 20,8 milyar dolarlık anlaşma imzalamıştı. Ancak Airbus'un pek çok uçak parçası yapan firması Amerika'da bulunuyor. Ve bu nedenle yaptırım kararı Airbus'ı da kapsıyor.
British Airways ve Lufthansa, anlaşmanın ardından Tahran'a direk uçuşlara başlamıştı. Eğer Amerika'ya uçuşlara devam etmek istiyorsa bu Alman ve İngiliz havayolu firmaları da İran'a direk uçuşlara son vermek zorunda kalacak.
Enerji sektörü: Trump'ın kararından yalnızca havacılık değil, enerji sektörü de büyük zarar görecek. Amerikan enerji devi General Electric, ABD dışındaki şirketleri aracılığıyla, İran ile 10'larca milyon dolar karşılığında, gaz araması ve petro kimya ürünlerinin geliştirilmesi için makina ve ekipman satışı anlaşması imzaladı.
Fransız Total şirketi ise, Çin CPNC firmasıyla ortaklaşa, South Pars (Güney Pers) petrol tesislerini işletmek için 5 milyar dolarlık yatırım anlaşması imzaladı. Ancak Total, bu anlaşmanın uygulanabilmesinin Trump'ın kararına bağlı olduğu konusunda daha önce uyarıda bulunmuştu.
Otomotiv sektörü: Otomotiv sektöründe ise, Alman Volkswagen 17 yıl aradan sonra ilk kez, 2017 yılından itibaren, İran'a yeniden araba satışına başlayacağını duyurmuştu. Dizel motorlar skandalı ile zaten zor durumda olan Alman firması, şimdi İran ile Amerikan pazarı arasında seçim yapmak zorunda.
Geçtiğimiz yıl İran'a 160 bin araba satan Fransız otomotiv devi Renault, ortağı Nissan'ın Amerikan pazarında yer almasından dolayı, yaptırım kapsamına giriyor.
Fransız şirketi Peugeot PSA ise, İran pazarında yüzde 30'luk paya sahip. 1991 yılından bu yana Amerika'da otomobil satmayan Peugeot-Citroen, Amerika ile yeni bir "oto-paylaşım" projesi için çalışıyordu. Peugeot da, "İran'ı mı yoksa Amerikan pazarını mı seçecek", bu konuda karar vermek zorunda kalacak.
Otelcilik sektörü: Aynı durum otelcilik sektörü için de geçerli. Fransız otelcilik devi Accor Grubu, İspanyol Melia Hotels, Birleşik Arap Emirlikleri'nden Rotana Hotels, 2015'ten bu yana İran'da oteller açmaya başladı. Bu gruplar da Amerikan pazarını kaybetmek istemiyorsa bir karar verecek.
"Hedef tüm yaptırımların uygulanması"
ABD Hazine Bakanı Steve Mnuchin Salı günü yaptığı açıklamada, söz konusu şirketler hakkında daha fazla ayrıntı vermeden, "Bazı şirketlerin önümüzdeki üç ay içinde feragat edebileceklerini veya yeni ruhsatlar alabileceğini" söyledi. Hazine Sekreteri, “Her şirket için ayrı ayrı çalışacağımız bir durum söz konusu, ama küresel bir bakış açısıyla hareket edeceğiz. Hedef tüm yaptırımların uygulanmasıdır" dedi. Mnuchin, İran'ın ABD finansal sistemine erişmesini engellemeyi hedeflediklerini söyledi.
Amerikaninsesi.com