35 YILIN BİR ÖZETİ
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği TALPA’nın Atatürk Havalimanı’nda yapılan genel kurulunda sunumunu yaptıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karagülle, olayla ilgili neredeyse tüm detayların basında çıktığını söyledi. Karagülle, ”Bu olayda gerçekten karar vermesi zordu. Ancak bütün koşulların değerlendirilerek verilen doğru bir kararın sonucu olarak kimsenin burnunun kanamadığını gördünüz. Olay, bu mesleğin tecrübeye ve deneyime ihtiyacının olduğunun bir kanıtıdır. Uçuşta yapılan, diğer arkadaşlarımın da disiplinle uyduğu talimatlarıma ve tüm görevlilerle yaptığımız koordine içinde gerçekten 35 yılın bir özetidir bu“ dedi.
BOMBADAN DAHA BÜYÜK TEHDİT VARDI
Karagülle, Rusya’dan gelen ‘Uçak hava sahamıza girerse vururuz’ tehdidini doğrulayarak şunları söyledi:
“Ukrayna hava sahası içinde uçuyorduk. Böyle bir olay başımıza geldi. Hi-jack olduğunu kararlaştırdık. Yanımdaki ikinci pilot arkadaşımla bu konuyu güzel bir şekilde planladıktan sonra aklımdan geçen tüm düşünceler içinde daha önce ve o anda Rusya’da Soçi’de kış olimpiyatları olduğunu ve korsanın da oraya gitmek istediğini değerlendirdiğimde Rusların bu konulardaki tutum ve davranışlarını çok iyi bildiğim için kesinlikle uçağımın oraya indirilemeyeceğini düşündüm. Bence bomba tehdidinden daha büyük başka bir tehdit vardı. Bu da önleme uçakları tarafından, içinde bir korsanın olduğu bir uçağın, bir olimpiyatın olduğu yere yaklaştırılmayacağını kesinlikle düşündüm. Başımıza bu gelebilirdi. Ayrıca oldu da indiğimde bir operasyon yapılacak oylasaydı ki sonuçta muhakkak operasyona gideceğini biliyordum. Rusya’da daha önce izlediğimiz haberlerde önceki yıllarda, basit bir baskında bile özel tim operasyonunda birçok masum insanın öldüğünü düşündüğümde, yolcuların birçoğunun burada kaza kurşununa kurban gidebileceğini düşündüğüm için öncelikle kararımı Türkiye üzerine dönmek olarak değerlendirdim. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı kendi ana üssüm, en kolay operasyon yapılacağını düşündüğüm bölge idi. Deniz üzerinden, ormanların üzerinden karanlıktan gelerek korsanın denizden karaya çıkıp Soçi’ye benzer şekilde indirilmesi gerektiğini düşündüm. “
İÇERİYİ KARARTMADIM
İlyas Karagülle basında çıkan haberlerin aksine uçağın içerisini karartmadığını aksine aydınlattığını belirterek, “Aydınlık bir alanda içerden dışarıyı görmek daha zordur. Ayrıca korsana yapılacak bir baskında korsanın hareketlerinin herkes tarafından görülebileceğini düşündüm. Korsanın dışarısını görmesini engellemeye çalıştım” dedi.
F-16’LARA ‘ARKAMDAN GELİN’ DEDİM
Pegasus Hava Yolları kaptanı ABD’deki 11 Eylül saldırılarından sonra usuller gereği kaçırılma olaylarında yolcu uçaklarına savaş uçaklarının eşlik ettiğini hatırlatarak, “Uçak emniyet altında indirilene kadar savaş uçakları eşlik ediyor. Kendilerini göstermeyecek şekilde arkamdan gelmelerini ikaz ettim. Onlar da buna uydular” dedi.
İlyas Karagülle, Haber Müdürümüz Süleyman Şen'e kaçırılma olayıyla ilgili bilgi verdi
BİRKAÇ KEZ ‘SOÇİ’YE İNİYORUZ’ ANONSU YAPTIM
Korsanı yanıltmak için Soçi’ye iniyoruz anonsunu İngilizce ve Türkçe olarak yaptırdığını açıklayan Karagülle, “Korsana da tercümesi yapıldı. Korsanla bire bir ilişki olmadı. Uluslar arası belirlenmiş tüm kurallar harfiyen uygulandı. Ekibim de almış olduğu eğitimleri yerine getirdi. Onlara da teşekkür ederim. Onların disiplini sayesinde birçok konu rahat bir şekilde atlatıldı. Yolcular dahil olmak üzere Sabiha Gökçen’e indiğimizi kimse bilmedi. Daha sonra öğrendiler” diye konuştu.
AİLELER TRAVMA GEÇİRDİ
Kimsenin burnunun kanamadan uçağı yere indirmiş olmanın bir rahatlık duygusu verdiğini ifade eden Karagülle, “Uçağı indirmek güzel bir tatmin konusu. Bu olay benim üzerimde fazla travma yaratmadı, çabuk geçirdik, gayet normal karşıladık. Görevimiz gereği, eğitimimiz gereği zaten bunlara hazırız. Asıl üzüldüğüm konu, ailelerimiz bu konuda gerçekten hala travma içerisindeler. Kolay değil başka yapacak bir şey yok. Onlar için daha zordu” dedi.
İbrahim KÖKTENER-Süleyman ŞEN/Airkule.com