KTHY eski Genel Müdürü Bilal Ekşi, sendikanın grevi sonrasında meydana gelen gelişmelerin şirketin yeniden hayata döndürülmesi amacıyla hazırlanan projeye aykırı olmasından dolayı istifa ettiğini söyledi. Ekşi "Benim buradaki varlık sebebim ortadan kalkmış oldu. Ben bu projenin KTHY menfaatlerine olduğuna inandığım için buradaydım. Proje ortadan kaldırılmış olduğuna göre, bana düşen görev de istifa etmekti" dedi.
KTHY'nin diğer rakipleriyle benzer maliyetlere sahip olması gerektiğini kaydeden Ekşi, fiyatların at başı gittiği ve müşterilerin 5 liralık fark için başka şirketle uçtuğu havacılık sektöründe maliyetlerin kontrol altına alınmasının şart olduğunu, aksi takdirde şirketin varlığını sürdürmesinin mümkün olmayacağını belirtti.
İstifasını Çarşamba günü sunan ve KTHY Genel Müdürlüğü'nden dün itibariyle ayrılan Bilal Ekşi, TAK muhabirine istifa gerekçelerini anlattı.
“AMAÇ İYİ NOKTAYA TAŞIMAKTI”
Bilal Ekşi, KTHY Genel Müdürlüğü'ne, şirketin içinde bulunduğu sıkıntılı sürecin aşılması ve "milli bayrak" taşıyıcısının daha iyi noktaya taşınabilmesinde Türkiye'nin nasıl bir destek vereceğinin belirlenmesi amacıyla hazırlanan proje kapsamında Ocak 2010'da atandığını söyledi. Ekşi, KTHY'nin yeniden hayata dönüşü amacıyla hazırlanan projenin, KKTC'nin bazı özel koşullarından dolayı hızla hayata geçirilemediğini ve önlerine çıkarılan bazı engellerden dolayı elzem olan koşulların uygulanamadığını belirtti.
Ekşi, "Kıbrıs'ın bir milli bayrak taşıyıcısı olacaksak, yapılması gereken şeylerden ve bu ana projeden, gündelik birtakım kaygı ve kararlarla veya 12 haftalık projeksiyonlarla vazgeçmemek gerekiyordu" dedi.
“GREV ŞEKLİ HAVACILIĞA YAKIŞMADI”
Bilal Ekşi, Hava Sen'in "havacılığa pek de yakışmayacak şekilde" bir gece yarısı greve gitmesi ve grevin arkasından meydana gelen olaylar sonunda sendikayla imzalanan protokolün, “KTHY'yi yeniden hayata döndürme projesine temelde aykırılıklar taşımasından dolayı istifasını sunduğunu” söyledi.
Ekşi, şöyle devam etti:
“Benim buradaki varlık sebebim ortadan kalkmış oldu. Ben bu projenin KTHY menfaatlerine olduğuna inandığım için buradaydım. Proje ortadan kaldırılmış olduğuna göre, bana düşen görev de istifa etmekti… Bu kararı alan yöneticilerin bundan sonraki sürece ilişkin bir vizyonları mutlaka vardır. KTHY inşallah bundan sonraki süreçte çok daha iyi noktada olur.”
“BUNA 137 KİŞİ OLARAK BAKMAMAK LAZIM”
Bilal Ekşi, 137 kişinin işten durdurma ihbarlarının geçersiz kılınması kararının istifasına etkisinin sorulması üzerine, bu kişilerin hâlihazırda çalıştığını, işsiz kalmalarının söz konusu olmadığını söyledi. Ekşi, “Buna 137 kişi olarak bakmamak lazım. KTHY'nin diğer rakipleriyle benzer maliyetlere sahip olması gerekir. Dünya değişince, sizin de değişmeniz gerekiyor veya değişen dünya sizi dışlar” dedi. KTHY'nin CAS'tan aldığı hizmeti rakiplerinin 3 katı bir fiyata aldığına işaret eden Ekşi, şöyle devam etti:
“Şimdi siz bir yandan biletinizle rekabet ederken, aldığınız hizmetleri de 3 kat fazla almaya devam ederseniz, bu şirketin yürütülmesi mümkün değil. Siz şu kararı vermek durumundasınız: Ya bu 137 kişi işini yapmaya devam etsin ama piyasa şartlarıyla devam etsin. Bunun karşılığında şirket milli bayrak taşıyıcısı olmaya devam etsin. Veya biz 137 kişiyi ve sendikayı mutlu edelim ve bunun yükünü Kıbrıs Türk halkı taşısın.”
“DAHA AZ İNSANLA UÇAKLAR UÇURULABİLİR”
Maliyeti yükselten ana kalemlerden birisinin, rakiplerinden çok yüksek olan personel gideri olduğunu kaydeden Ekşi, 750 kişinin çalıştığı KTHY'nin, uluslararası kriterler göz önüne alındığında daha az insanla işini yapabileceğini söyledi. Ekşi, “Ya bu zararı millet karşılayacak, ya da insanlar piyasadaki şartlarla çalışmaya, yaşamaya hazır olacak. Çünkü rakiplerimizin çalışanları Kıbrıs koşullarında daha makul fiyatlarla çalışıyorlar. Biz de maliyetlerimizi onların seviyesine çekmezsek, onlarla rekabet edemeyiz” dedi. Şirketin kara geçebilmesi için yapılabilecek daha çok şey bulunduğunu kaydeden Ekşi, KTHY'nin satışını artırabilmesi için mutlaka bir network taşıyıcıyla ilişkiye geçmesi gerektiğini söyledi. Ekşi, adanın izole edilmesinden kaynaklanan zorlukların aşılabilmesi için Türkiye'deki başka hava yollarıyla yakın ilişki içine girmesi gerektiğini belirtti.
“YÜKSEK MAAŞLI ÇALIŞANLAR…”
Bilal Ekşi, “personel giderinin oldukça yüksek olduğu şirkete son dönemlerde yüksek maaşlı çalışan alınması” haberleriyle ilgili olarak da, söz konusu kişilerle ilgili haberlerin çarptırılarak basına yansıdığını söyledi.
Emeğinin piyasadaki karşılığının verilmesi halinde, en iyi insanın işe alınabileceğine işaret eden Ekşi, “Bir bekçiye genel müdür maaşı vermemeniz gerekiyor. Bekçi piyasada ne alıyorsa onu almalı. Bir müdür, piyasada ne alması gerekiyorsa onu almalı. Ama siz bekçinize, müdürünüzden fazla maaş verirseniz, o şirketi dünyayla rekabet ettiremezsiniz” dedi. Ekşi, “bu dengelerin sendikalardan dolayı alt üst olduğunu ve şirkette müdüründen fazla maaş alan çalışanlar bulunduğunu” kaydetti.
“HAVACILIKTA SENDİKALAR DAHA ANLAYIŞLI OLMALI”
KTHY'nin her an grev yapılabilecek şirket imajı vermesinin güvensizlik yarattığını ve iş kapasitesini olumsuz etkilediğini kaydeden Ekşi, havacılık sektöründeki sendikaların daha anlayışlı hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Ekşi, “Sendikalar, şirketin geleceğine ipotek koyacak, geleceğini sıkıntıya sokacak hal ve davranışlarda bulunmaması gerekiyor. Bu kısa vadede çalışanların lehine görünse de uzun vadede hem çalışanların hem de toplumun zararına sebep olabilecek bir şeydir” dedi.
Bilal Ekşi, sendikanın mutlaka olması gerektiğini ancak sendikanın dünyayı görmesi ve “ne yaparsam bu şirket batar” diye düşünüp, bunu yapmaması gerektiğini söyledi.
Projeye ve THY'ye dönük eleştirilere de değinen Ekşi, sendikanın yayın organının projeyi “Akritas Planı” olarak isimlendirdiğini kaydederek, “Çalışanların temsilcisi olan sendikanın Türkiye'yi veya THY'yi böyle bir benzetmeyle anmasını cehalet ve edepsizlik olarak görüyorum” dedi.
Star/KKTC