3. havalimanı milli mesele ‘şart değildi‘ demek haksızlık
Akçayoğlu’yla ‘3. havalimanı şart mıydı’ polemiğinden, çevre hassasiyetine kadar her şeyi konuştuk.
Daha önce Katar havalimanını hayata geçiren, Abu Dabi Havalimanı projesini yöneten Yusuf Akçayoğlu, 3. havalimanına CEO olarak transfer oldu. TAV’dan CMLKK ortaklığına transfer olan Akçayoğlu, Ortadoğu’daki tecrübeleriyle yeni havalimanının ilerlemesini, vaktinde tamamlanmasını sağlayacak. Projenin detaylarını AKŞAM’a anlatan Akçayoğlu, son dönemde sıkça gündeme gelen ‘3. havalimanı şart mıydı’ sorusuna da, ‘Ağaçlar kesiliyor, doğa katlediliyor’ söylemlerine de yanıt verdi.
TÜRKİYE'NİN GELECEĞİYLE İLGİLİ
TAV’dan 3. havalimanına transfer oldunuz. Bu teklif neden size geldi?
Yaklaşık 11 yıldır Ortadoğu coğrafyasındaydım. Çünkü havacılıkta en agresif büyüyen bölgeler şu anda Dubai Katar ve diğer Körfez ülkeleri. Oralarda büyük havaalanı projelerine dahil oldum. Eski firmam TAV İnşaat’ta oradaki bütün majör havaalanı inşaatlarını aldık. Ve başarıyla bitirdik. Katar tamalandı. Abu Dabi ve Muscat da bitmek üzere. Bu süreçte Hamdi Akın ve Sani Şener’le çok yakın çalışma fırsatı buldum. İkisi de Türk havacılığı için çok önemli isimler. Hamdi Bey yap-işlet modeliyle TAV’ı yaratmıştır. Sani Bey de liderliğiyle TAV’ın büyümesini sağlamıştır. İkisiyle de çalışmaktan gurur duydum her zaman. Ortadoğu’da bu kadar mega iki projede çalıştıktan sonra bu projede çalışmak gurur verici olacak. Bu teklifi kabul ettim. Çünkü bu Türkiye’nin geleceğiyle ilgili çok önemli bir proje. Konsorsiyum da çok değerli firmalardan oluşuyor. Bir tarafı çok iyi altyapıcı, diğer tarafı da havacılığı çok iyi biliyor.
3. havalimanı tüm çevreler tarafından kabul gören bir proje olmadı, çok eleştirildi. Bir de son dönemde ‘Gerçekten gerekli miydi’ tartışması sürüyor… Ne diyorsunuz bu söylemlere, gerçekten gerekli miydi 3. havalimanı?
Bu projenin tepki alması doğal. Bu Türk havacılık endüstrisinin geleceğiyle alakalı bir proje. Türk havacılık endüstrisi çok agresif büyüyor. THY’nin büyümesi müthiş. Geniş gövdeli uçak siparişleri var. Atatürk Havalimanı bu uçakları barındıracak nitelikte değil. Ne pist anlamında ne de yolcu köprüleri anlamında. Dolayısıyla böyle bir mega havalimanı havacılık endüstrisinin olmazsa olmazı. Yoksa THY’nin büyümesini engellemiş oluruz. THY’nin büyümesini engellemek demek, THY’den sonra gelen özel havayollarının da küçülmesi hatta yok olması demektir.
‘Atatürk genişletilebilirdi’ diye de bir görüş var…
Evet bu uzun zamandır konuşulan bir hadise. Ben orada yıllarca bulunmuş biri olarak şunu söyleyebilirim ki o havalimanının büyüme kapasitesi havacılık endüstrisinin gelişimine uyum sağlayacak, bu büyümeye cevap verebilecek nitelikte değil.
Atatürk Havalimanı genişletilemezdi çünkü…
Neden genişletilemezdi?
Size şöyle bir örnek vereyim… Sadece Dubai şu anda 220 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı planlamış durumda. Abu Dabi’de başlanan bir proje var o da 700 bin metrekarelik bir terminal. Çok küçük emirlikler dahi 80 milyonluk Türkiye’nin planladığı havalimanına neredeyse eşdeğer projeler tasarlıyor. Bizim şu anki havalimanımız büyük gövdeli uçakları karşılayacak kapasitede dahi değil. Ayrıca Atatürk Havalimanı inşa edilirken bugünkü kapasiteler, transfer yolcular hesap edilerek planlanmamış. Şu anda yüzde 50’ye yakın transfer yolcu var. Bu yüzden bu kesinlikle milli bir projedir. Bunu ticari konuları bir tarafa bırakıp, havacılık endüstrisinin devamı anlamında görmek lazım. Bir havayolu büyümesini durdurduğu anda orada sabit kalamaz. Karlılığı düşen bir havayolu küçülmeye geçer. THY küçülürse diğer havayolları yok olur. Bu kaybı düşününce 3. havalimanın neden şart olduğu da net bir şekilde görülür.
Kuşları, ağaçları düşünüyoruz
Çevre konusunda ciddi hassasiyetimiz ve çalışmalarımız var. En basit bir örnek vereyim. Başka ülkedeki bir projede bir havza kurutulması söz konusuydu. Ve bu havza göçmen kuşların konaklama noktasıydı. Biz oraya uzak olmayan başka bir havzada öğretmen kuşları eğiterek göçmen kuşların oraya yönelmesini sağladık. Bilimsel bir çalışmayla yeni bir göçmen kuş havzası yaratılması başarıldı. Burada da gerek görülürse benzer çalışmalarımız olabilir. Kamuoyunda ormanları yok ettiğimize yönelik bir algı var. Bizim projemiz o alanın yeniden kazanımıdır. Oradaki kötü görüntünün ekonomiye kazandırılmasıdır. Biz burada yapabildiğimiz bütün yeşil alan korumasını gerçekleştirip, yeni yeşil alanlar oluşturacağız.
Osmanlı'dan da çizgiler taşıyacak
TÜRK kültürüne özel bir mimari planlanıyor. Elbette modern bir havalimanı ama Türk çizgileri, Osmanlı çizgilerini de bünyesinde barındıracak.
Rötarlar bitecek
Şu anda bir kapasite aşımı olduğu için maalesef bazı gecikmeler olabiliyor. Şu anki havalimanında 3 pist var. Yeni mega havalimanında 6 pist olacak. Kapı sayısı da çok daha fazla olacak. Bekleme, rötar neredeyse sıfıra inecektir.
Proje baharda ivme kazanacak
CMLKK bugüne kadar zemin etüdüyle çok meşgul idi. Zemin iyileştirme konusunda dünyanın en iyi firmaları en iyi teknik danışmanlarıyla çalışılıyor. Şu anda teknik olarak zemin tamamen çözülmüş durumda. Kazı ve dolgu konusunda şu an metodumuzu netleştiriyoruz. Şu aşamada bizim için dizayn ve inşaatın paralel bir şekilde yürütülmesi için çekirdek kadronun kurulması önemli. Bu bahar itibarıyla proje büyük bir ivme kazanacak. Planlamalarımız bu yönde. Finansmanla ilgili zaten büyük kısmı bitmiş durumda. Bugüne kadar projeyi tam anlatabilmiş değiliz. Daha aktif bir iletişimle bu gurur projesini anlatacağız.
ŞENAY KÖŞDERE-AKŞAM