Malezya'dan kalktıktan yaklaşık bir saat sonra, 227 yolcusu ve 12 mürettebatıyla kayıplara karışan yolcu uçağının tek parça halinde yere indirildiğine dair senaryolar gün geçtikçe daha çok dile getirilmeye başlandı.
Ekipler enkaz arama çalışmalarından somut bir sonuç elde edemedi, ancak Malezya Havayolları'nın basın sözcüsü Ahmed Cevheri Yahya'nın dün yaptığı açıklamalar, uçağın yardımcı pilot tarafından kaçırıldığı ihtimalini kuvvetlendirdi.
Yahya uçaktan alınan son mesaj olan "Hadi bakalım, iyi geceler" cümlesinin, yardımcı pilot Farik Abdulhamid tarafından sarf edildiğini duyurdu. Abdulhamid'in yer ve sivil havacılık radarlarıyla iletişimi kestikten 12 dakika sonra kuleye "Hadi bakalım, iyi geceler" dediği, o andan sonra da uçaktan hiçbir haber alınamadığı belirtiliyor.
'FİDYE İSTEĞİNDE BULUNULMADI'
Malezya Savunma Bakanı Hişamuddin Hüseyin de "Herhangi bir acil durum çağrısının ya da fidye isteğinin kendilerine ulaşmadığını, hiçbir terörist grubun da olayı üstlenmediğini" duyurarak, "yolcuların hala hayatta olduklarına dair ümit beslediklerini" dile getirdi. 8 Mart'ta kayıplara karışan MH370 sefer sayılı uçağa dair en ufak bir izin bulunamaması ise olayı çevreleyen esrar perdesini derinleştiriyor. Kokpitten gelen son sesin "Hadi bakalım, iyi geceler" olması, kayıp uçağın karmaşık bir terör planının bir parçası olduğu izlenimini oluşturuyor.
25 ÜLKE ENKAZ ARIYOR
Sivil radarlar tarafından fark edilmeden 7 saat daha havada kaldığının ortaya çıkması, Kuala Lumpur-Pekin seferini yapan yolcu uçağının "ne yaptığını iyi bilen kişiler" tarafından kaçırıldığı senaryosunu doğruluyor. Uzmanlara göre uçak bin 500 metrenin bile altındaki bir irtifada, dağlık bölgelerin üzerinden uçarak sivil radarlara yakalanmamayı başardı. Uçağın sanılandan 7 saat daha fazla havada kaldığının tespit edilmesi ise arama çalışmalarının geniş bir alana yayılmasına neden oldu. Boeing 777 tipi büyük bir yolcu uçağı iniş yapabilmek için en az 1.5 kilometrelik bir piste ihtiyaç duyuyor. Uçağın bu 7 saat içinde varmış olabileceği yerlerde, bu özelliği taşıyan iniş pistlerinin sayısı ise 634'ü geçiyor. Enkaz arama çalışmaları 25 ülkenin katkısıyla devam ederken, Malezyalı yetkililer pilotların evlerini aradı ve yolcuların geçmişleri hakkında soruşturma başlattı.
İSRAİL'İN OLAĞAN ŞÜPHELİSİ: İRAN
İsrailli uzmanlar ise uçağın İranlı teröristler tarafından kaçırıldığı yolundaki iddialarını sürdürüyor. New Jersey'de sivil havacılık danışmanı olarak görev yapan Isaac Yeffet, "Uçağın, çalıntı pasaportlarla yolcuların arasına karışmayı başaran iki İranlı tarafından kaçırıldığını düşünüyorum. Bence uçak kaçırıldı ve kimsenin tahmin edemeyeceği gizli bir yere indirildi. Tabii ki böylesine büyük eylem sadece iki kişiyle gerçekleştirilemez. Uçaktan ya da yerden yardım aldıklarına da kesin gözüyle bakıyorum" dedi. Yeffet, Times of Israel gazetesine verdiği röportajda "Aralarında Çin, Japonya ve ABD'nin de bulunduğu birçok ülke uçağın başına ne geldiğine dair araştırma yürütüyor, fakat aradan geçen bunca zamana rağmen bir sonuca ulaşamıyor. Bana kalırsa bu mükemmel kurgulanmış bir terör eylemi" ifadelerini kullandı. İsrail Hava Kuvvetleri'nin eski savaş pilotlarından Eran Ramot ise uçağın "Bangladeş'e indirildiğini, Afganistan sınırına yakın bir yerde gizlendiğini ve yolcuların hâlâ hayatta olabileceğini" söyledi.
'RADARA KARŞI ALÇAKTAN UÇTU' İDDİASI
Öte yandan uçağı arama çalışmaları, Güney Yarıküre'de Avustralya'dan, Kuzey Yarıküre'de Kazakistan'a kadar genişletildi. Uçağın radara yakalanmamak için alçaktan uçtuğu da iddialar arasında. Kazakistan Ulaştırma Bakanlığı ise dün yaptığı açıklamada "Uçak hava sahamıza girmedi" ifadesini kullandı. Çin'in sosyal medyasındaki yonumlar, sözkonusu uçağın İran'da olabileceği üzerinde birleşti.
SABAH