Basına ve Kamuoyuna,
Bizler, 29 Mayıs tarihinde, havacılık iş kolunda grevi yasaklayan yasa tasarısına karşı, üyesi olduğumuz Hava-İş Sendikasının üyelerine yaptığı bir takım çağrılar ve Atatürk Havalimanındaki basın açıklaması sonucu oluşan olumsuzluklar neticesinde işten atılan bir grup THY işçileriyiz. Sendika görevlilerinin ve yönetiminin bu süreci doğru yönetemediğini ve yanlışları olduğunu düşünenlerden ve bunu açıkça dile getirenlerin oluşturduğu 29 Mayıs Birliği üyeleriyiz. Dün bir havacılık haber sitesinde yayınlanan ve bizi hain ilan eden haber üzerine bu açıklamanın yapılmasının gereklilik olduğunu düşünüyoruz.
İşten atılmamızdan hemen sonra, süreç hakkında bilgi sahibi olmak ve sorularımıza yanıt aramak üzere görüştüğümüz Hava-İş Sendikası yöneticileri, açık bir ifadeyle, hukuki yaptırımlardan başka yapacak bir şey olmadığını beyan etmiştir. Sendikanın tüzüğünde yer alan, grev ve eylem sonucu üyelere maddi önlemler ve yardımlar maddeleri hakkında sorduğumuz sorulara ise “havalimanında eylem yapıp direnene yardım ediyoruz, gelmeyene yapmıyoruz” cevabını aldık.
Yıllardır üyesi olduğumuz sendikanın, en çok ihtiyacımız olduğu anda 305 kişi arasında yaptığı bu ayrımcılığı kabul etmemiz mümkün değildir.
Sendikanın sözde mücadele adına izlediği yönteme ve her şart altında iktidarını koruma refleksiyle yürüttüğü sendikacılık anlayışına itirazımız var!
Bunu daha önce sadece kendi haklılığımıza olan inancımızla, korkmadan, maskelerin arkasına saklanmadan defalarca dile getirdik. Öte yandan, kaynak gösterilmeksizin yapılmış söz konusu haberle öğrendik ki, 29 Mayıs Birliği olarak; Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF)'e, Hava-İş Sendikasını “haketmedikleri” suçlamalarla itham ettiğimiz bir mektup yazarak şikayet etmişiz ve sendikadan 30 bin lira para talep etmişiz.
Öncelikle ITF'e iddia edildiği gibi bir mektup yazmadık, ama bu yazmayı düşünmediğimiz anlamına gelmemelidir. Çünkü yaptığı eylemi üstlenmeyen, işten atılan üyelerine sahip çıkmayan, işinden olmuş üyelerini kucaklamak yerine suçlayan bir sendika yönetimini, yıllarca aidat ödemiş ve dün toplu iş sözleşmesi mücadelesinde birlikte yürümüş insanlar olarak eleştirmek en doğal hakkımızdır. Tarafımızdan gönderildiği iddia edilen mektubun ya da elektronik postanın iddia sahipleri tarafından ne kadar belge ve bilgi varsa açıklanmasını aksi takdirde iddia eden ve bunu savunan kurum, kuruluş ve kişiler çok büyük bir töhmet altında kalacak ve yaşanan bu sıkıntılı sürecin taraflı ve yalancıları olarak kamuyou bunları asla unutmayacaktır.
Bizlerin sendika yönetiminden astronomik para istediğimizi beyan eden Hava İş sendikası Başkanı Atilay Ayçin yönetim hatasını maalesef işsiz kalmış, hayatları dağılmış insanlara iftira atarak düzeltmeye çalışmaktadır. Eğer işsiz kalmış üyelere sendika tarafından bir yardım yapılacaksa; bu yardımdan faydalanmak istediğimizi söylememizin malum internet sitesi tarafından “bizden 30 bin TL istediler” şeklinde yayınlayarak yalan yanlış haberlere prim vermesine hiç şaşırmadık ve bu malum internet sitesinin işten atıldığımız gün sicilllerimizle birlikte adlarımızı ifşa ettiğini unutmadık! Gerçekler er ya da geç ortaya çıktığında herkesin yüzündeki maske düşecektir.
Söz konusu sitenin habercilik anlayışını ise, habercilik ilke ve etiğinin gerekliklerine dair değerlendirmeyi en doğru şekilde yapabilecek, siz kitle iletişim araçlarının değerli temsilcilerine bırakıyoruz.
Saygılarımızla
29 Mayıs Birliği