Davutpaşa'da 31 Ocak 2008 tarihinde bir maytap atölyesinde meydana gelen 21 kişinin ölümü ve 116 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan patlama nedeniyle, ilk kez iş cinayetlerinden sorumlu olarak bir belediye başkanı sanık sandalyesine oturdu.
Daha önce idarenin izin vermemesi nedeniyle dava açılamamış ancak Danıştay kararıyla yargı yolu açılabilmişti. Dün Bakırköy Adliyesinde 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın sanık olarak yargılandı. Patlamada yaşamını yitiren işçilerin aileleri adliye önünde bir basın açıklaması yaparak "Adalet İstediler" 5 yıldır bu davayı takip ettiklerini ve gerçek sorumluların sanık sandalyesine oturtulmasını sağladıkları için umutlu olduklarını ifade ederek şu soruları sordular:
1-Maytap atölyesi olarak çalışan bir yere nasıl plastik imalatçısı ruhsatı verilmiştir?
2-Denetime gelindiği halde neden işlem yapılmamıştır?
3-İskan ruhsatı olmayan binaya nasıl işyeri ruhsatı verilmiştir?
4-Binanın normal ruhsatının dışında yapılan çatı katı nasıl işyeri olarak çalıştırılmıştır?
Duruşmada yazılı olarak savunmasını veren Aydın mağdur avukatlarının sorularını da yanıtladı.
Bir önceki duruşmaya Murat Aydın hasta olduğu gerekçesiyle gelmemiş ama daha sonra yemekli toplantılarda olduğu sosyal medyada yer almış, 15 kadar belediye zabıtasını da mahkeme kapısına göndermişti. Dün mahkeme kararıyla gelmek zorunda kalan Murat Aydın'a yakınlarını kaybeden aileler "denetleme yapacak yeterli zabıta olmadığı" şeklindeki savunmasını hatırlatarak "O zaman mahkemeye neden zabıtaları yığdığını" sordular.
Basın açıklamasında sorumluların belli olduğunu ancak Belediye Başkanı'nın yargılanabilmesi için 5 yıldır verdikleri uğraşı anlatan yakınlarını kaybeden aileler, “İş kazası değil, bu bir cinayet”, “Sorumlular belli adalet istiyoruz”, “Davutpaşa’yı unutmadık unutturmayacağız” sloganları haykırdılar.
Duruşma ara karar ile 14 Haziran 2013 tarihine ertelendi.
Yakınlarını kaybeden ailelerin yaptıkları basın açıklaması şöyle:
BASINA VE KAMUOYUNA…
31 Ocak 2008’de Davutpaşa’da maytap atölyesinde meydana gelen patlamada canlarımızı kaybettik. Tam 5 yıl oldu. 5 yıldır seslerine, kokularına, sıcaklıklarına, yârenliklerine hasretiz.
5 yıldır her gün yüreklerimizde meydana geliyor aynı patlama. Her gün yüreklerimiz dağlanıyor, acılarımız taptaze.
Acımız birleştirdi bizi. Bizler, Davutpaşa patlamasında yakınlarını kaybedenlerin, yaralananların adalet arayan yakınlarıyız. Tam 5 yıldır adalet arayışımızı sürdürüyoruz.
5 yılda neler oldu?
• Patlamadan hemen sonra, 3 ayda Cumhuriyet Savcılığı tarafından görevlendirilen bilirkişi heyeti raporunu düzenledi; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Zeytinburnu Belediyesi, BEDAŞ’ı sorumlu tuttu.
• İdarelerin izin vermemesi nedeniyle bu kurumlardan yetkililer yargılanamadı. Ancak Savcılığın ve bizlerin Bölge İdare Mahkemesi’ne ve Danıştay’a başvurularıyla yargılanabildiler.
• Bu süreç 2,5 yıla yakın bir zaman aldı. Aileler olarak, 35 hafta her pazar günü saat 11.00’de Taksim tramvay durağında adalet aradık.
• Yetmedi; Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na, Adalet Bakanlığı’na, Başbakanlık’a, Cumhurbaşkanlığı’na kadar hep birlikte gittik.
• Ceza davası yalnızca Zeytinburnu Belediyesi Müdürleri ve Bina sahipleri için açılabilmişti. 4. yılına girerken Çalışma ve Sosyal Güvenlik İl Müdürü’nün sanık olarak davaya iştirakini sağlayabildik.
• İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Zeytinburnu Belediye Başkanı için “yargılamaya izin vermeme” kararlarını Danıştay’a taşıdık. Danıştay, Zeytinburnu belediye Başkanı’nın yargılanmasına izin vermeyen kararı iptal etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı için ise izin vermeme kararını onadı. Bu karar için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne müracaat ettik.
• Danıştay sonrası, Zeytinburnu Belediye Başkanı hakkında yetkili kılınan Cumhuriyet Savcısı 1 haftada “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz ettik ve itirazımız kabul edildi. Zeytinburnu Belediye Başkanı nihayet sanık oldu.
• Zeytinburnu Belediye Başkanı geçtiğimiz duruşmaya ifade vermek üzere gelmesi gerekirken, doktor raporu göndererek mazeret bildirdi. Aynı gün sosyal medyada yemeklerde dolaştığı haberleri gazetelere yansıdı.
Bugünkü 13. duruşmada dinleyeceğiz kendisini. Ve soracağız kendisine; maytap atölyesi olarak çalışan bir yere nasıl plastik imalatçısı ruhsatı verildiğini, binanın normal ruhsatının dışında yapılan çatı katının nasıl işyeri olarak çalıştırıldığını, denetime gelindiği halde neden işlem yapılmadığını, iskân ruhsatı olmayan yerde nasıl işyeri ruhsatlandırması yapıldığını, geçtiğimiz duruşmaya neden gelmediğini, hasta raporuna rağmen yemekli gezilerde nasıl olduğunu.
Evet, giden canlarımızı geriye getirmeyeceğini biliyoruz. Bütün çabamız, bütün sorumluların yargılanması ve ekmeğini işçilik yaparak kazanmaya devam eden insanlarımızın canının yanmaması içindir. Bir daha olmaması içindir.
Duruşmalarda hepimiz sanık ifadelerindeki rezaleti izledik. Denetimsizliği, bahaneleri, başkan yardımcısı olarak neye imza attığını bilmemeyi duyduk, gördük. Adalet arayışımızdan vazgeçmedik.
Bizler 5 yıl boyunca... Sadece kendi adalet davamızın değil, emeğiyle geçinen, denetimsizlik-ihmal nedeniyle hayatlarını kaybeden bütün işçi kardeşlerimizin acısını kalbimizde hissettik.
2010’da Zonguldak-Karadon’a, 2010’da Bursa-Kemalpaşa’ya, 2011’de Ankara-Ostim ve İvedik’e, 2012’de Eskişehir’e aileler olarak dayanışmak üzere bizzat taziye ziyaretlerine gittik. İstedik ki, güçlerine güç katalım, biraz da olsa dertlerini paylaşalım.
Ve yetişemez, gidemez olduğumuzda da vicdanı olanlara çağrı yaparak, basın açıklamaları yürüyüşler düzenledik. Ostim’de, İvedik’te, Tuzla’da, BEDAŞ’ta, Van-Bayram Otel’de, dizi setinde, eve temizliğe gittiğinde, Esenyurt’ta iş cinayetlerinde hayatlarını kaybedenlerin aileleriyle birlikte VİCDAN ve ADALET NÖBETİ tutmaya başladık. Her ayın ilk pazarı Galatasaray Meydanı’nda saat 13.00’te.
Bütün kaygımız ve mücadelemiz, ekmek mücadelesinin işçinin hayatına mal olmamasıdır. Çalışırken ölmemek içindir. İşçi güvenliğinin sağlandığı, daha insani çalışma koşullarının yaratılmasıdır. Denetim sorumluluğu olanların görevlerini gereği gibi yapmasıdır.
5 yıldır haykırıyoruz: “İş kazası değil, bu bir cinayet.” 5 yıldır haykırıyoruz: “Sorumlular yargılansın, adalet istiyoruz.” 5 yıldır haykırıyoruz: “Davutpaşa’yı unutmadık, unutturmayacağız.”
İstedik ki, bir daha Davutpaşa’lar olmasın. Başka yürekler, canlar yanmasın. İstedik ki, Davutpaşa UNUTULMASIN. Unutturmamak için patlama alanının park yapılmasını İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi’nden talep ettik. Talep etmeye devam ediyoruz.
Biliyoruz ki bir aradalığımız sayesinde sorumlular adalet karşısına çıkarılıyorlar. Biliyoruz ki sesimiz güçlendikçe duyulur, görülür olacağız. Biliyoruz ki suskunlaşmış vicdanlara sesimiz güçlendikçe ulaşacağız. Biliyoruz ki adalet isteğimiz sen de yanımızda olduğun ölçüde güçlenecek. Çalışırken hayatını kaybedenlerin, yaralananların sayıları azalacak.
İş cinayetlerinde hayatlarını kaybedenlere rahmet, ailelerine, direnç ve sabır diliyoruz.
Gözünüz, kulağınız, varlığınız, vicdanınız bizimle olsun.
Saygılarımızla
ÇARESİ YOK… BÜTÜN SORUMLULAR YARGILANACAK…
İŞ KAZASI DEĞİL… CİNAYET!..
DAVUTPAŞA’YI UNUTMADIK... UNUTTURMAYACAĞIZ!..
Davutpaşa Patlamasında Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları ve Yaralananlar
www.davutpasayiunutma.org
[email protected]
www.iscinayetleriniunutma.org
[email protected]
facebook.com/VicdanVeAdaletNobeti
twitter.com/iscinayetleri
vicdanveadaletnobeti.wordpress.com