Kaptan Hüsheng Şahbazi geçen Ekim'de Tahran'daki Uluslararası İmam Humeyni Havaalanı'na inmeye hazırlanıyordu ki, 40 yaşındaki Boeing 727'nin kokpitinde yanıp sönen kırmızı ışık, büyük bir sorun olduğuna işaret etti: Burundaki iniş takımları sıkışmıştı. Yolcular mecburi inişe hazırlıklı olmaları için uyarılırken, kaptan pilot parçalanmış bedenler ve uçak enkazıyla ilgili düşünceleri kafasından atıp iki eliyle birden kontrolü sağlamaya çalıştı. Şahbazi 1983'te İran'ın devlet havayoluna katıldığında, Airbus ve Boeing filosu gıcır gıcırdı. Ama İran'ın Batı'dan yeni uçak ve yedek parça almasını engelleyen Amerikan yaptırımlarıyla geçen 17 yıldan sonra, Şahbazi artık yolcuları karşısında utanç duyduğunu ve Amerikan politikalarına öfke beslediğini söylüyor. Kaptan pilot, bin 700'den fazla insanın ölümüne yol açan uçak kazalarından, Amerikan politikalarını sorumlu tutuyor. Yaptırımlar, petrol zengini İran'ı düşük standartlı Rus uçaklarını kullanmak ve hizmet ömrünü çoktan tamamlamış olan döküntü jetlerini yamamak zorunda bırakıyor. İran'da uçak kazası olmadan yıl geçmezken, Avrupa Birliği İran uçaklarının çoğuna iniş yasağı uyguluyor.
Şahbazi, "Uçaklarımız çok yorgun. Gerçeği söylemek gerekirse, her uçuşumuz sonuncusu olabilir" diyor. Ama faciaya mahkûm gibi görünen Moskova-Tahran uçuşu, Şahbazi'nin son uçuşu olmadı. Kaptan pilot, frenleri ustaca kullanarak mucizevî bir iniş gerçekleştirdi. Günler sonra kendisine takımlardaki arızanın hidrolik basınç eksikliğinden kaynaklandığı söylendiğini, Şahbazi bunun uçağın yaşı ve yorgunluğunun doğal bir sonucu olduğunu belirtiyor. "Böyle olmak zorunda değil. ABD uçak satın almamıza izin verebilir" diyor.
CLİNTON DÖNEMİNDE BAŞLADI
Havayolu yaptırımları, 1995'te Bill Clinton'ın ABD başkanlığı döneminde yürürlüğe sokulmuştu. İran ile yürütülen yeni müzakerelerde, dünya güçleri uranyum zenginleştirmenin durdurulması karşılığı yaptırımları askıya alma teklifini masaya koydu. ABD Başkanı Barack Obama, İranlılar için endişelendiğini ama İranlıların içinde bulundukları durumdan liderlerini sorumlu tutmaları gerektiğini söylemişti. 2010'da Obama yönetimi, uluslararası petrol şirketlerini Avrupa ve Asya'da İran uçaklarına yakıt dolumunu kesmeye mecbur etti. Bu da sık kullanılan pek çok hattın iptaline yol açtı. 27 yaşındaki Ali Rastegar ile 30 yaşındaki ablası Haniye, babalarının ölümüyle ilgili hesap soracak birini bulmakta zorlanıyor. Babalarının çalıştığı Boeing 727, Ocak 2011'de batıdaki Urumiye kentinin yakınlarında düşmüştü. Ali, "Babam bana hep mecbur olmasa havada çalışmayacağını söylerdi. Uçakların çok tehlikeli olduğu uyarısını yapardı" diyor. O kazada çoğu üniversite öğrencisi toplam 77 kişi öldü. Ablası sessiz sessiz ağlarken, Ali, "Yeni uçaklarımız olsaydı, onlar hala hayatta olacaktı'' diyor. Babası uçaklardaki ciddi sorunlardan oğluna pek çok kez söz etmiş. Uçak teknisyeni olmak için eğitim alan Ali, "Sürekli tamir yaparak böyle bir sorunu çözemezsiniz. Ama şimdilik elimizden başka bir şey gelmiyor" diyor.
125 BİN İMZA
Obama yönetimini yeni uçak ve yedek parça yaptırımını kaldırmaya ikna etmek için bağımsız bir kampanya başlatan Şahbazi ise, web sitesinde 125 bin İranlının imzasını topladı. Kaptan pilot, "Başkan Obama'dan bizi, İran halkını düşünmesini ve sorumluluk almasını rica ediyorum. Siyaset yüzünden canımızdan olmamalıyız" diyor.
New-York Times.