Hangi devirde yaşıyoruz?..
Pegasus, Yunan Tanrıları'nın ilahi atıydı. Kanatlı.. Tanrılar ve tanrıların gözdesi insanlar binerlerdi, uçmak için..
Günümüzdeki Pegasus da uçuruyor.. Ama insanları değil, köleleri.. Hani, Kunta Kinteleri izlemiştik ya dizi olarak TRT'de.. Köle tacirlerinin gemileri vardı, Afrika'dan Amerika'ya havyan taşınmaz koşullarda insan taşıyan..
Bizi Van'a uçuran Pegasus, onun yüzeni değil, uçanı..
Yahu ayıptır.. Yahu günahtır.. Yahu vicdansızlıktır.. İnsan böyle taşınır mı?.
Tam balık istifi oturuyorsunuz. Dirseğiniz yanınızdakinin göbeğinde.. Ya da onunki sizde.. O hadi neyse.. Ön koltukla aranızda mesafe insanlık dışı.. Kenefte oturur gibi iki büklümsünüz. Dizleriniz ön koltuğa gömülüyor. Gazeteyi ancak dim dik tutarak ve de gözünüze sokarak okuyabiliyorsunuz..
Hayır okuyamıyorsunuz. O kalkarken öyle.. Uçak düz uçuşa geçince, ikaz ışıkları söndü. Önümdeki koltuğunu geriye yaslayınca, burnumla önümdeki koltuğun sırtı arasında gazete koyacak mesafe bile kalmadı..
Yahu üç kuruş fazla kazanmak isteyen bir tüccar, insanları ton balığı gibi böyle üst üste koyabilir.. Ama o tüccara uçma iznini Sivil Havacılık Dairesi veriyor.. Yani benim vergilerimle maaş alan ve görevleri benim haklarımı savunmak olan devlet memurları..
Sivil Havacılık Genel Müdürü bir Pegasus uçağıyla Van seyahati yapsın bakalım, yapabiliyor mu?.
İstanbul- Van 1 saat 35 dakika.. 10 saat 35 dakika gibi geldi, işkence koşullarında uçmak yüzünden..
Dönüşte Türk Hava Yolları'ndaydık. Van seferlerinde Business sınıfı yok nedense THY'de.. Milletvekilleri oraya uçmuyor da ondan mı bilemem.. Ekonomi uçtuk, ama Pegasus'tan sonra THY ekonomisi, First de değil, de Luxe geliyor insana..
Hıncal Uluç’un yazısı için TIKLAYINIZ…