Onlar, sayıları 70’e yaklaşan Türk Hava Yolları’nın kadın pilotlarından sadece ikisi. Kaptan Pilot Ferihan Işık ile yardımcı pilot Ece Özlük. Türk Hava Yolları’nın Airbus 320 filosunda görev yapan her iki pilot uçma tutkusundan bir türlü vazgeçemiyor. Mesailerinin büyük bir bölümü yerden binlerce metre yüksekte geçen her iki pilotun ayakları istirahat zamanlarında da yere basmıyor. ABD’li Cristopher Harrison’un mucidi olduğu ve bir hava egzersiz metodu olan Antigravity Fitness’i yapan pilotlar, uçakta maruz kaldıkları ‘G’ kuvveti ve kısıtlı bir mekan olan kokpitin sebep olduğu hareketsizliğin etkilerini bu sporla yenip zinde kalıyor.
EVİNDE BİLE YAPIYOR
Bu sporu 5 aydır yaptığını söyleyen Ferihan Işık, “Bir festivalde hamakta ters duruşu denedim ve ne kadar güzel bir şey olduğunu gördükten sonra devamlı yapmaya karar verdim. Uçuşta ve günlük şehir hayatımızda hep oturarak iş yaptığımız ve hep öne doğru eğildiğimiz için hem omuzlarda içe kapanma, hem de omurgada deformasyon oluyor. Hamak, hem omurların açılımını sağlıyor, hem eğlenceli, hem de boşluk hissi veriyor. Bir uçma hissi veriyor ve mekan sınırını sınırsız olarak yaşayabiliyorsunuz hamakta. Bu nedenle yapmaya karar verdim. Yaptıkça da tüm arkadaşlarıma herkese tavsiye ediyorum” dedi.
DENEYEN İÇİNDEN ÇIKMAK İSTEMİYOR
Ferihan Işık, “Uçuşta belli bir basınca maruz kalıyoruz. Kalkış sırasında uçağa belli bir ‘G’ yükleniyor. Tabi ki askeri uçaklar kadar olmuyor ama otururken sanki biri sizi omuzlarınızdan aşağıya bastırıyormuş gibi durum bu. Aşağıya gömülme hissiyatı gibi bir durum. Bizim bunu tersine çevirmemiz lazım ki dayanıklı olabilelim. Bunu da en kolay antigravity fitness yapıyor. Benim kendi evimde de var, uçuştan gelince genelde yapıyorum. O boşluk hissi zihninizi boşaltıyor. Bir rahatlama sağlıyor, günün tüm yorgunluğunu hem fiziksel hem zihinsel olarak alıyor. Ayrıca boy da uzatıyor. Babam bir gün ‘senin boyun mu uzadı’ dedi. Ben de şaşardım ve mutlu oldum. Arkadaşlar denedikten sonra hamağın içinden çıkmak istemiyorlar” şeklinde konuştu.
Bir seansının 55 dakika sürdüğü antigravity fitness ile birkaç aydır ilgilendiğini söyleyen Ece Özlük de, “Uçakta içtiğiniz küçük bir suyun şişesi yere indiğinizde büzülmüş oluyor. Bizim vücudumuz da aslında o etkileri görüyor. Sırtımızda ağırılar oluyor. Bu yüzden ben de yogayı tercih ediyorum. İyi ki başlamışım diyorum, herkese de tavsiye ediyorum. Sadece havacıların değil, masabaşı çalışan herkesin yapması gereken bir şey” dedi.
TÜRKİYE 2013’TE TANIŞTI
Antigravity fitness markasıyla Türkiye’ye giriş yapan bu sporu ülkemize getiren spor hocası Mine Melek, “Antigravity fitness bir hava egzersiz metodudur. Ağırlıklı olarak New York ve Uzakdoğu ülkelerinde gelişmiş ve hızla yayılmaya devam ediyor. Yapılan egzersiz hava yoga tekniğidir. En önemli özelliği, vücudun yer çekimine maruz kaldığı olumsuz tepkileri çok keyifli ve en sağlıklı şekilde tersine döndürmesi. Bedenimizin orta noktasından bedeni sarıp kişiyi baş aşağı çevirdiğimiz zaman omurgayı baskısız açabilme özelliği var. Uçabilme özelliğine sahip olabiliyorsunuz. İnsanların her zaman hayal ettikleri o uçabilme, uzay boşluğundaki o hissiyatı verebiliyor. Öğrenciler derslerden sonra ‘halı gibi silkelenmiş hissediyoruz kendimizi’ diyor. Fantastik ve insanların en çok ilgisini çeken noktası, baş aşağı duruşlar, vampir pozlar, ayakların yerden kesildiği an. Günümüzde insanlar içe doğru küçülüyorlar. Antigravity fitness insanların var olan boyunu ortaya çıkartıyor. Uzay boşluğu, suda olma hissi veriyor. Diz eklemleri, boyun eklemleri, omurgada disklere binen baskıyı azaltıyor” diye konuştu.
Süleyman ŞEN-Airkule.com-ÖZEL
Ferihan Işık(sağda) ve (Ece Özlük)