Sigorta brokerliği ve risk yönetimi şirketi Marsh tarafından gerçekleştirilen “Havacılıkta Risk Yönetimi” çalışması, Türkiye'nin büyüme dinamikleri ve küresel havacılıktaki değişimlere paralel olarak gerek sivil havacılık, gerekse havayollarında önemli gelişmelerin kaydedildiği günümüzde, sektördeki şirketlerin karşılaşabileceği olası risklere ve bu riskler karşısında uygun sigorta programlarının gerekliliğine dikkat çekiyor.
Marsh’ın çalışmasında vurgulanan konulardan ilki, küresel piyasalara entegrasyon ve artan yurtdışı yatırımlarına bağlı olarak ciddi bir ivme yakalayan hava taksi işletmeleri, VIP servis ayrıcalıkları ile iş dünyasına büyük bir serbestlik kazandırırken, kamu kuruluşları da pek çok hizmeti havacılık sektörünün sunmuş olduğu olanaklarla entegre ederek (hava ambulans, yangınla mücadele, savunma, arama & kurtarma) ülkemizin toplam havacılık filosunda önemli bir katkı sağlaması olarak ifade ediliyor.
Ekonomik ve toplumsal değeri giderek artan havacılıktaki risklerin bir bölümünün transfer edilebilir özellikte olduğu ve kapsamlı bir sigorta programı ile yönetilebileceği, aynı zamanda öngörülemeyen riskler için de bütünleşik bir risk yaklaşımı gerektiği vurgulanan çalışmada, en önemli risk konularından birinin havacılık faaliyetlerinden kaynaklanan üçüncü şahıslara karşı sorumluluklar uygun sigorta çözümleriyle transfer edilebilir riskler içinde olduğu da belirtiliyor.
Fiziksel ve insani riskler
Son yıllarda artan yolcu ve havayolu trafiği nedeniyle havayolları ve havaalanı işletmelerinin karşı karşıya kaldığı risklerin de toplu olarak sınıflandırıldığı raporda ön plana çıkan başlıklar ise şöyle:
• Hava aracının başka bir hava aracı veya yeryüzü şekli ile çarpışması
• Kuş çarpması
• Yabancı cisimlerin motora sıkışması
• Uçuş dışında da başka hava araçları veya farklı amaçlarla civarlarında bulunan araçlarla çarpışma riskleri gibi “gövde riskleri” olarak nitelendirilen, hava aracının bizzat maruz kalabileceği durumlar
Ayrıca yolcular ve yolcuların beraberinde taşınan bagajlarına, üçüncü şahıslara ve üçüncü şahıslara ait varlıklara, havalimanı içerisinde yer alan diğer hava araçlarına ve yine havalimanı içerisinde yerleşik yer hizmet kuruluşlarının varlıklarına verilebilecek zararlar sorumluluk risklerinin en önemli maddeleri arasında yer alıyor.
Araçlar ve yolcular için tespit edilen risklere ek olarak, havacılık dünyasında kriz yönetimi planlaması, olası kötü durum senaryolarına göre tasarlanmış iş sürekliliği planları, sektörde kritik öneme sahip IT risklerinin değerlendirilmesi ve yönetiminin oldukça önemli olduğu da ifade edilen raporda, yasal gerekliliklere uyum ve olası yasal değişiklikler ve gelişmelerin de dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
300 kişilik uzman ekiple tüm dünyada hizmet
Uygun havacılık sigortası ürünleriyle birçok riskin transfer edilebileceğini ifade eden Londra merkezli Marsh Türkiye Havacılık Birimi, havacılık sektöründeki şirketlerin faaliyetlerini, hedeflerini ve ihtiyaçlarını anlayarak risklerinin tanımlanması ve en uygun sigorta programının tasarlanması için çalışan 300 kişiden fazla uzmandan oluşan ekibiyle bu alanda fark yaratıyor. Dünyanın farklı yerlerinde faaliyet gösteren 180 havayolu, 400 üretim, 350 genel havacılık, 85 uzay sanayi ve 85 havaalanı yer hizmetleri müşterisine hizmet veren ekip, havacılık alanında tüm dünyada üretilen toplam primin üretiminin % 37’sini gerçekleştirerek bu alanda pazar lideri olmasıyla ön plana çıkıyor.
Havacılıkta Etkin Risk Yönetimi
Marsh Türkiye Havacılık Birimi tarafından tanımlanan havacılıkta etkin risk yönetiminin en önemli bileşenleri ise şöyle sıralanıyor:
• Havacılık nezdinde düzenleyici ve denetleyici merci olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün belirlemiş olduğu yönetmeliklerin dizayn edilecek programa entegre edilmesi ve mevzuatta meydana gelen değişikliklerin yakından takip edilerek sigorta programının güncellenmesi
• Belirlenen sigorta programı için güvenilir yerel ve küresel sigorta ve reasürans pazarlarından kapsamlı bir maliyet araştırmasının yapılması ve müşterinin değerlendirmesine sunulması. Ayrıca en uygun maliyet hedefine uygun olarak karşılaştırmalı değerlendirme (benchmark) hizmetleriyle pazar koşulları ve fiyat seviyelerindeki değişimlerin sürekli takip edilmesi
• Hasarlar, işletmeleri operasyonel ve finansal açıdan olumsuz olarak etkilemekle birlikte itibarın korunması en ciddi hassasiyetlerden biri olup bu durum hasar yönetiminin çok yönlü olarak ele alınması gerektiğinin bir göstergesi.
• Tüm paydaşlar arasında kurulacak güçlü ve kesintisiz bir iletişim.