Hava-Sen’den konuya ilişkin şu açıklama yapıldı:
Değerli Sivil Havacılık Çalışanları;
2019 Ocak ayında başlayacak yeni Toplu İş Sözleşmesi öncesi THY işvereni %80’i Hava-Sen üyesi olan kokpit ekibine iki ayrı dönemde ve oranda toplamda %55 civarında zam yapmıştır. Hava-Sen olarak Toplu Sözleşme yapma yetkisi alamadığımız iş kolunda üyelerimize yapılan bu iyileştirmelerden elbette ki mutsuz değiliz. Yapılan bu iyileştirmelerin geçici çözümler olduğunu, bundan dolayı özellikle kokpit ekibinin bu çalışma şartları devam ettiği müddetçe THY’nin kan kaybetmeye devam edeceğini hatırlatmak görevimizdir.
Havacılık çalışanları bir zincirdir. Hava-Sen olarak çalışanlar arasında çalışma şartları ve ücret politikası açısından ayrımcılığa gidilmesini doğru bulmuyoruz.
01.01.2016/31.12.2018 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi sürecinin sonuna yaklaşmış bulunmaktayız. Bu üç yıllık dönemde THY’nin ulusal ve uluslararası yaptığı tüm atılımların ve gelişmelerin gerçek sahipleri çalışanlardır. Başta kokpit personeli olmak üzere, Kabin,Teknik,Yolcu Hizmetleri, Genel Müdürlük ve diğer idari çalışanların hepsinin bu gelişimde payı ve emeği vardır. Çalışanları ayırmak, iş gruplarını birbirine düşmanlaştırmak bir işveren politikası olarak geçmişte de her zaman izlenen yol olmuştur. İşverenlerin dikensiz gül bahçesi yaratmak için uyguladıkları bu çalışma yöntemlerine karşı birlikte davranmalıyız. Bizi bölmelerine müsade etmemeliyiz.
Yetkili sendika yapılan zamları onaylama gerekçesi olarak ”Ekmeğin bekası” için bu teklifi kabul ettiğini ve savunduğunu yazmaktadır. THY’nda bir yıldan fazladır yaşananları görmezden gelen, işten atılanlara kapılarını kapatan, enflasyon karşısında eriyen ücretlerinize sesini çıkarmayanların yaptıkları bu açıklamaları sizlerin takdirine bırakıyoruz. Ekmeğin bekası değil “kutsallığı” vardır. Bu “kutsallık” onu savunan ve hak yemeyenler için geçerlidir. ‘’Beka’’ vatan meselesidir, bu da seksen milyon insanımız için geçerlidir. Kutsallarımız üzerinden bizimle dalga geçenlere müsaade etmeyeceğiz, sizlerin de etmeyeceğine inanıyoruz.
Biz biliyoruz ki, sivil havacılığın ruhunu bilmeyen, emek ve işçi mücadelesinin kenarından geçmeyen bu sendika ağaları işverenin dediğinin dışında hiçbir şey yapamazlar. Pilot zamları sadece enflasyon karşısındaki etkiyi azaltmıştır, gelecek belirsizdir. Bunun dışında kalan tüm arkadaşlarımızın ücret kayıpları altı ay önceye göre %65’ler civarındadır.
Ücretler arasında yaşanan bu dengesizliklerin altına imza atan, özel protokoller ile Toplu İş Sözleşmesi’ni paramparça eden kimdir? Kendi imzaladığı sözleşme maddesini işveren lehine özel protokollerle değiştiren kimdir? Hava-İş yönetimi dökülmektedir. İşçinin ne yanında ne önünde duramamaktadır.
Yeni Toplu İş Sözleşmesi hem ekonomik kayıpların giderilmesi, hem de çalışma şartları açısından çok önemli olacaktır. Yeni Havalimanı taşınma süreci ve bu sürecin getireceği yük yine çalışanların sırtındadır. Özellikle kabin personeli arkadaşlarımızın bu yaşananlar karşısında daha ne kadar sessiz kalacaklarını merak ediyoruz. Şartlar kötü koşullar daha da ağırlaşacaktır.
Hava-Sen yönetimi olarak bütün süreçleri yakından takip etmekteyiz. Çalışanların hak kayıplarını ve antidemokratik işyeri uygulamalarını teşhir etmeye devam edeceğiz. Bize güvenen ve tüm baskılara karşı yanımızda duran üyelerimize ve dostlarımıza teşekkür ediyoruz.
HAVA SEN
SİVİL HAVACILIK ÇALIŞANLARININ SESİ