Hava-İş’in konuyla ilgili uyarı yazısı şöyle:
THY A.O Yönetimini Uyarıyoruz, İnsanın Biyolojik Saatini Zorlayan, İş Kazalarına Davetiye Çıkaran, Düzensiz Vardiya Sistemlerinden Vazgeçin!
Değerli Üyelerimiz;
THY A.O’da 1 Mart 2013 tarihi itibarı ile uygulamaya konulan vardiya başlangıç saatlerinin 1 saat geri alınması çalışması öncesi sendikamız, aldığı duyum sonucu işverene uyarı niteliğinde bir yazı yazmış, bu sistemin bilime aykırı olduğunu, çok önemli sorunlar doğuracağını beyan etmiş ve sistem uygulamasından vazgeçilmesini talep etmişti. Tüm uyarımıza rağmen bu yanlış uygulama işverence inatla hayata geçirilmiştir.
Ayrıca THY A.O’da yapılan bu değişiklik, devam sistemi THY A.O’nun sistemine bağlı THY Teknik A.Ş’de uygulandığından ne yazık ki buradaki üyelerimizi de etkilemektedir. Hatta THY A.O’nun yer hizmetlerini yürüten TGS firması THY A.O servislerini kullanıldığından bu şirketin de çalışma düzeni değişmektedir.
Dolayısı ile THY A.O’nun bu bizce yanlış uygulaması özellikle uçak bakım ve yer hizmetleri gibi operasyonel işlerde hem iş kazasına davetiye çıkarmakta, hem de uçuş emniyetini riske atmaktadır.
Sendikamıza ulaşan duyumlara göre, bir çok bayan personelimiz tacize uğramış (sabah 04.00’dan itibaren servis beklemek sebebi ile), aileler şikayetçi olmuştur. Sabah vardiyasına gelen postada kazaların, mesainin başladığı ilk bir saatte yaşanmış olması elbette tesadüf değildir. 3 Mart günü oluşan ve HABOM teknisyenimiz Şentürk Çavuş’u iş kazasında kaybettiğimiz olay bunun ilk sinyali idi. Sonrası Teknik A.Ş’de bir teknisyenimiz parmağını pervaneye kaptırmış, işaret parmağı ilk boğumundan kopmuştur,
Bir kişi Teknik’den, 3 ü TGS den 4 erkek çalışan farklı semtlerde, devriye gezen polisi işe gittiklerine inandıramadıkları için polis merkezlerine alınmıştır. Yer işletme de çalışan bir THY personeli bayanın eşinin yanında tacize uğradığı, çıkan kavga sonunda eşinin de darp edildiği belirtiyor.
THY A.O’da vardiya düzenleri, işe giriş çıkış saatlerinin belirlenmesi, ara dinlenmeler ile dinlenme süreleri ve çalışma süreleri konusunda yürürlükte bulunan toplu sözleşmemiz ile esnek çalışmayı engelleyen, insanca bir çalışma düzeni ve sosyal hayatı dikkate alan yasaların üzerinde kazanılmış çok önemli haklar bulunmaktadır.
Örneğin toplu iş sözleşmemize göre çalışmalar arası sürenin 15 saat olması nedeniyle günlük en fazla 8 saatlik fiili çalışma yapılabilmektedir. Bilindiği gibi İş Yasasına göre 11 saatlik dinlenme sonrası işe gelinebilmektedir.
Çalışma saatleri 6 gün çalışan işyerlerine günlere eşit dağıtılmak zorunda olduğundan esnek haftalık çalışma süresi de söz konusu olmamaktadır.
Yine toplu iş sözleşmemize göre vardiya saatleri ve postalar, aybaşında yayınlanmak, çalışma düzeni ay ve içinde değiştirilmemek zorundadır.
Yemek paydosu saatleri de yayınlanan vardiya cetvellerinde yayınlanmak ve uygulanmak zorundadır.
İşte sendikamızın örgütlü olduğu işyerlerinde işverenler her dönem bu kazanımları ortadan kaldırmak için hep karşı teklif getirmelerine rağmen bu önemli haklarımız koruna gelmektedir.
Dünyada haftalık çalışma süresi 40 saatin üstünde çok az ülke bulunmakta, Avrupa’da ise artık 36 saatlik haftalık çalışma süresi temel ölçüt haline gelmektedir. Çalışma sürelerinin kısaltılmasının verimsizlik olarak sunulması ülkemizde işverenlerce yürütülen en mesnetsiz kampanyadır. Birçok ülke çalışma saatleri düşülerek istihdam artışını ve verimlilik geliştirebilmektedir.
Ülkemizde ise esnek çalışma düzeni vahşi bir zorunlu çalışma düzeni olarak uygulandığından yılda binlerce işçi iş cinayetlerine kurban gitmekte, sağlık sorunları nedeniyle iş sürelerinde büyük kayıplar yaşanmakta ve sağlık harcamaları bu nedenle önemli ölçüde artmaktadır. Son yayınlanan verilen ülkemizde OECD ortalamasının 100 saat üstünde yıllık çalışma süresi olduğu belirlendi, tabii ki kayıtdışı istihdam hariç…
İşveren özellikle vardiya saatleri ve çalışma düzenleri ile tamamen maliyet hesapları nedeniyle oynamaktadır. İşçilerin sağlığı, iş kazasına davetiye çıkarılması, sosyal yaşamın çekilmez hale gelmesi, aileye çocuklara zaman ayırma, onların umurunda değildir.
Şimdi bütün bu yaşanan olumsuzluklar sonucu biliyoruz ki bu uygulamadan bir süre sonra vazgeçilecek ve yine personel aleyhine bir çözüm için kafa yorulacak. Yıllardır normalci personeli ve vardiyalı personeli haftada nasıl olurda 45 saat full çalıştırırız mantığı bu şirkette hiç eksik olmamıştır.
Uzun süreli gece çalışmasının ve vardiya sisteminin insanda nasıl sağlık sorunları ve yıpranmaya neden olduğunu tatmamış, masa başından bu işleri planlayanlara diyoruz ki bilime bir kez olsun kulak verin. Zorlamalarla maliyeti değil verimliliği düşürürsünüz de haberiniz bile olmaz.
Sendikamız başta belirttiğimiz resmi yazımıza 1 ay içinde yanıt verilmediği takdirde bu konuda oluşan ihlal ve yasadışı işlemleri tüm Anadolu illeri dahil yapılan tespitleri de ekleyerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili makamına bildirerek teftiş isteyecektir.
