Hava-İş’in duyurusu şöyle:
Değerli Üyelerimiz, Değerli THY Çalışanları. Değerli Kamuoyumuz
Bugün işverenin uzlaşmaz tutumu nedeniyle saat 03.00 L'de THY A.O tüm işyerlerinde grev uygulamasına başlıyoruz.
Grevimiz yasal, meşru ve haklıdır.
Grevimiz THY'deki haklarımızı koruma amaçlıdır.
Grevimiz THY'de yaşadığımız hukuksuzluk, ihlal, tehdit ve baskıları sona erdirmek amaçlıdır.
Grevimiz THY'deki hakkaniyetsizlerin ve adaletsizliklerin, keyfiliklerin ortadan kaldırılması amaçlıdır.
Grevimiz THY'de iş barışını ve huzurunu yeniden tesis etmek örgütlülüğümüzü geleceğimizi kurtarmak amaçlıdır.
Grevimiz THY'de gözünü, kulağını, vicdanını bizlere kapatmış, yaşadığımız sorunları yok sayan vurdumduymazlara hesap sormak amaçlıdır.
Kazanılmış haklarımızla ilgili tek bir geri adıma izin vermeyiz.
36 saatlik ER Dinlenme hakkımız geri verilmelidir.
Part time personelle işlerin yürütülmesine son verilsin diyoruz.
Sağlık raporu nedeniyle işten çıkarılmalar durdurulmalıdır.
Prosedürlerle değil toplu iş sözleşme ile garanti alınan haklar istiyoruz.
Her gün değişen uçuş programları istemiyoruz. Yorgun uçmak istemiyoruz.
Bir tüketici ve yolcu hakkı olan uçuş emniyetini esas alan standartlar istiyoruz.
Kıdem haklarımızın düzeltilmesini talep ediyoruz.
%3'lük komik zamlara hayır diyoruz
305 arkadaşımıza yapılan haksızlığa son verilsin istiyoruz.
Grevimizi başarı ile ve kazanımlarla sonuçlandıracağımıza inancımız tamdır.
Bu toplu iş sözleşme süreci normal bir toplu iş sözleşme süreci değildir. THY Yönetimi, yıllardır büyük mücadele ve çabalarla bugünlere getirdiğimiz toplu iş sözleşmemizi ve haklarımızı yok etmek amaçlı bir girişim içindedir. Buna izin veremeyiz.
Eğer bu dönem kaybedersek tüm geleceğimiz büyük bir tehlikeye girecektir. Bu nedenle bu yasal grevimiz başarılı olmak zorundadır.
Hava-İş uzlaşı için elinden geleni fazlasıyla yaptı ancak THY Yönetimi buna yanıt vermedi. Görüşmelerin daha 2. oturumunda uyuşmazlık tuttu ve toplu iş sözleşmenin üzerinde değişiklik yapmadığımız 107 maddesini de uyuşmazlığa sürükledi.
Hatta daha da ileri giderek bu toplu şözleşme de dahil artık hiç bir idari hak konusunu masada tartışmayacaklarını açıkça beyan ettiler. Yani biz sizle toplu iş sözleşmesi yapmayacağız şeklinde anti-demokratik bir yaklaşım içine giriyorlar.
Hava-İş grevi hiç bir zaman amaç edinmemiştir.
Bu aşamada hem THY Yönetimine hem de hükümete Anayasal en demokratik hak olan grev hakkına saygı duymaya ve hukuk dışı yollara başvurmamaya davet ediyoruz. Grev hakkımıza yönelik en küçük olumsuz bir girişimde bulunmayın. Madem uzlaşmadan kaçındınız, grev hakkımızı engellemeyin. Hukuk devleti ve anayasal güvence altında olan grev hakkımızı siyasi bir karar alarak ve sosyal hukuk devletine yakışmayacak şekilde işverenler yanında taraf olup, çalışanları mağdur edecek hakkaniyetsiz işlemlere girişmeyin.
Anayasamız, altına imza attığımız uluslararası sözleşme hükümleri yasa hükümleri açıktır. Bu mevzuatta belirtilen hükümler göz ardı edilerek, hukuka aykırı bir şekilde yasal grev hakkımızın herhangi bir şekilde engellenmeye veya ertelenmeye çalışılması halinde, eğer Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ise bu mümkün değildir, yargı bağımsız yargı ise bu mümkün değildir.
Şimdiden uyarıyoruz, biz hukuk çerçevesinde hareket ediyoruz sizde hukukun dışına çıkmayın.
Ancak THY yön etimi şimdiden hukuk dışı yollara başvurmaya başladı bile.
Günlerdir üyelerimizin ensesinde tüm yöneticileri ile birlikte boza pişiriyorlar!
Atatürk Havalimanında devlete ait Devlet Konuk Evinde kaçak işe giriş sistemi kurarak, VİP CİP salonlarını kullanarak uçucu ekipleri alanda gizlice dinlendirmek için parka boş uçak çekerek akla hayale gelmeyecek yollarla sözüm ona grevimizi başarısız kılmaya çalışıyorlar.
THY Yönetimi uzlaşma zeminini kullanmak yerine şimdi çok tehlikeli bir yola sapmış görünüyor. Kendisini atayan siyasi iktidarın gücüne güvenerek, “THY’de grev olsa da uçuşlar devam edecek” şeklinde akla mantığa aykırı açıklamalarla yolcularımızı ve kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır..
Grev yapılan bir işyerinde “ben uçakları uçururum” demek uçuş emniyetine yönelik çok büyük bir tehlikeyi göze almak demektir.
Grev yapılan bir işyerinde ben uçakları uçururum demek hukuk ve kural ihlali yapılmadan mümkün olmayacağına göre; “ben ne hukuk, ne kural tanırım” demektir. Ancak oluşabilecek hiç temenni etmediğimiz bir kaza kırımda THY Yönetiminin ülkemizin sivil havacılığının tümünü etkileyecek böylesi bir riski nasıl göğüsleyebileceğini çok merak ediyoruz.
Ancak THY grevimiz her türlü baskı ve olağanüstü hal durumu ilan edilmesine rağmen başarıya ulaşacak. THY çalışanları HAva-İş'in onurlu tarihine yine onurlu bir sayfa ilave edeceklerdir.
Yaşasın haklı onurlu THY Grevimiz
Yaşasın işçilerin emekçilerin dayanışması
Kazanan Biz Olacağız.
Hava-İş Merkez Grev Komitesi