Hava-İş Yönetim Kurulu'nun aççıklaması şöyle:
"Değerli Üyelerimiz;
AKP Milletvekillerince TBMM’den jet hızıyla geçirilen 6321 sayılı yasa ile Havacılık Hizmetlerinde demokrasi ayıbı Grev Yasağının yürürlüğe girmesi sonucu, THY A.O 23. Dönem toplu iş sözleşmesi, yasal sürelerin dolması ve yetki sorunu yaşamamak için sendikamızca Yüksek Hakem Kuruluna götürülmek zorunda kalınmıştır. YHK toplu iş sözleşmesini gündemine almıştır. Bu demokrasi ayıbı yasa tüm toplu iş sözleşmesi pazarlık hakkımızı ortadan kaldırdığı gibi, tüm kazanılmış haklarımızın ve toplu iş sözleşme ile talep ettiğimiz tüm hakların 3. bir kurumca tek taraflı değerlendirilmesi ve itiraz edilemeyecek şekilde sonuçlandırılması tehlikesini de gündemimize taşımıştır. Bu grev yasa tasarısını veren Sayın Milletvekilinin de açıkça ikrar ettiği gibi Grev Yasağını THY Yönetimi istemiştir. THY Yönetimi bununla kalmamış bu demokrasi ayıbı ve haklarımızı, kazanımlarımızı temelden olumsuz etkileyecek bu yasa tasarının yasalaşmaması için demokratik tepkilerini dile getiren 305 arkadaşımızı haksız yere gaddarlıkla işsiz bırakan bir uygulamaya imza atmıştır. İşten çıkarılan arkadaşlarımız ve sendikamız 18 gündür Dış Hatlarda işe geri dönüş mücadelesini sürdürmekte iç ve dış kamuoyunun desteği giderek büyümekte, demokrasi ayıplı bu kararları alanlar kamuoyu vicdanında mahkûm olmaktadır. İşe geri dönüş konusunda olumlu adım atılmaması halinde uluslararası üst kuruluşumuz ITF’nin büyük desteği ile oluşturulacak kampanya sonucu THY Yönetimi uluslararası alanda çok daha zor durumlara düşecektir. ITF Genel Sekreterimiz Hava-İş’nin taleplerinin aynı zamanda ITF’nin talebi olduğunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’e Cenevre’de yaptığı yüz yüze toplantıda bizzat bildirmiştir. 21 Haziranda Star Alliance sendikaları toplanacak ayrıca bu çerçevede küresel bir eylem planını değerlendirecektir. Dış Hatlarda sürdürdüğümüz işe geri dönüş mücadelemiz devam etmektedir, edecektir. 18 günde yüzlerce sendika, sivil toplum kuruluşu, parti sanatçılar emek dostları bizlere destek verdi herkese minnetlerimizi sunuyoruz. Bize desteklerini daha da genişletme sözü verdiler teşekkür ediyoruz. Sendikamız Taksim, Mecidiyeköy, Bakırköy ve Kadıköy meydanlarında yurttaşlarımızın desteğini sağlamak için önümüzdeki hafta standlar açarak destek için imza kampanyası düzenleyecektir. Sendikamız THY Yönetim Kurulu ve birçok yetkilisi hakkında gerekli suç duyurusunu yapmıştır. Tazminatsız işten çıkarılan arkadaşlarımızın tüm hukuki hakları için gerekli işlemler eksiksiz ve birilerinin tamamen sendikamızı yıpratmaya yönelik doğru olmayan beyanlarının aksine sendikamızca karşılıksız yürütülmektedir. Sendikamız bu önemli ve zor dönemde; işçi haklarını savunmak yerine “hırsızın hiç suçu yokmuş misali” işverenin avukatlığına soyunanları, işe geri dönüş mücadelesini başarısız kılmak için kafa karıştırma görevine soyunanları bir kez daha insafa davet etmektedir. Suriye'de 12 milyon dolar, Bosna'da 23 milyon doları çöpe atan beceriksiz THY Yönetiminin, talep ettiği demokrasi ayıbı grev yasağını örtmek, kendini bu ayıptan sıyırmak için, haksız ve insafsızca işçilerin ekmeği ile oynamasına karşı bizim mücadelemiz sonuna kadar sürecektir. Ya bu mücadele desteklenecek ya da işverenin ekmeğine yağ sürülecektir. Herkes seçimini buna göre yapmalıdır. Değerli Üyelerimiz; Yüksek Hakem Kurulu bizler için büyük tehlikedir. İşveren el altından söylentiler yayarak kazanılmış haklardan fedakârlık yapılabileceği şeklindeki tehlikeli bir oyun oynamaktadır. Bu oyunu bozalım. Sendikamız haksızca işten çıkarılan arkadaşlarımızın geri dönüşünün sağlanmayacağı hiçbir görüşmenin içinde olmayacaktır. Bilindiği gibi işveren 23 dönem toplu iş sözleşmemizde birçok maddede ve uçucu ekiplerin 99. Maddesi içinde birçok karşı teklif getirmiştir. Bu karşı teklifler gerçekleştiği takdirde çalışma koşulları ve haklarımız onarılmayacak şekilde bozulacaktır. İşveren memurlara devletin %8,2 yıllık zam uyguladığı, 2011 enflasyonunun %11 olarak gerçekleştiği 1 yıllık dönem için %3 zam önererek reel ücretlerimizi tırpanlamak istemektedir. Ancak bu tehlikelere karşı sessiz kalınırsa, YHK’da toplu iş sözleşmemizin kazanılmış haklarının kaldırılmasına yönelik işveren baskıları artacaktır. Haksız işten çıkarılan arkadaşlarımızın geri dönüşü ve YHK tehlikesini önlemek suskunlukla başarılamaz, suskunluk hak kayıplarına çare olamaz. Suskunluk var olanları kaybetmektir. Bu nedenle tüm üyelerimizi yeniden bir değerlendirme yapmaya ve geleceği karartacak, yıllarca onarılmayacak kayıplara dur demek için mücadele etmeye davet ediyoruz. Başkaca çözüm yoktur. Dış hatlarda direnen arkadaşlarımız bize yol göstermektedir. Öncelikle bu arkadaşlarımızla bir olalım, birlikte mücadeleyi yükseltelim. YHK’nun imzaladığı değil, sendika ve işverenin imzaladığı ancak işe geri dönüşlerle iş barışı ve huzurunun sağlandığı bir toplu sözleşme talep edelim. Bugün kaybedersek 6 ay sonra başlayacak yeni toplu sözleşmesi de şimdiden kaybedilecektir. Gün birlik olma, haklarımızı ve haksızca işten çıkarılan arkadaşlarımızın geri dönüşünü savunma günüdür.
Saygılarımızla.
Hava-İş Genel Merkez Yönetim Kurulu"