Gökkuşağı Hareketi, periyodik olarak çıkardığı bültenin 3. sayısını dağıtıyor. İş yerlerindeki sorunlara ve sendikal konulara dikkat çekilen bülten sadece Hava İş üyelerinin bulunduğu işyerlerinde değil bütün Sivil Havacılık çalışanlarına dağıtılarak çalışanlar arasında iletişim ve dayanışmayı amaçlıyor.
Bir ay boyunca www.gokkusagihareketi.com internet sitesine gelen sorunlar ve şikayetlere yer verilen bülten, Anadolu’daki meydanlara da gönderiliyor.
“İSTİKRAR SÜRSÜN” KANDIRMACASININ FATURASI YİNE ÇALIŞANLARA ÇIKARTILIYOR.
TEK ÇARE BİRLEŞİK MÜCADELE…
Siyasal partiler seçim sonuçlarını değerlendiriyorlar. Televizyona her çıkan kendisini başarılı sayıyor. Seçimlerin kaybedeni yok.
AKP oylarını artırdığı için kendisini başarılı sayıyor; ancak milletvekili sayısı azaldı.
CHP beklenenin altında kalmasına rağmen milletvekili ve oy sayısını artırdığı için kendisini başarılı sayıyor.
MHP oyları azalmasına rağmen barajı geçtiği için memnun.
Bağımsızlar ise 36 milletvekili çıkaracak oy aldıkları için başarılılar.
Ancak son elli yılda yaşanan askeri darbelerin ötelemesiyle bir türlü yatağını bulamayan demokrasimiz şimdi de iktidarın yarattığı özel yetkili mahkemelerin hukuksuzluğuyla adeta sivil darbe dönemi yaşıyor. Halkın oylarıyla seçilmiş olanlar hapishanelerden çıkıp meclise giremiyor.
Ekonomik kriz Avrupa’da ciddi işsizliğe yol açtı. İspanya ve Yunanistan’da sık sık genel grevler çatışmalar yaşanıyor. Krizin Türkiye’ye gelme olasılığı yüksek. Ülkemizde bütçe açığının yıl sonuna doğru 90 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Bankalar ev ve araba kredilerini kesme eğiliminde; kredi kartlarının taksitli satışları da sınırlandırılmak isteniyor. Artık kendi kendine yeten bir ülke değiliz, her konuda dışa bağımlılık artıyor.
Seçimlerden sonra ilk icraat asgari ücrete yapılan 29 liralık komik zam oldu. Kamuda 230 bin işçi seçimlerden önce bağlanacağını umdukları toplu sözleşmelerinin geleceği hakkında her zamankinden daha fazla kaygı duyuyor.
THY dahil büyük şirketler ağustos ayından itibaren “ekonomik önlemler” paketi açıklayacaklar. Ücretlerde ve ek ödemelerde azalmaya gidileceği sadece bir söylenti değil. Harıl harıl kemer sıkma formülleriyle meşguller!
Bütün sektörlerde işten çıkartmalar devam ediyor ve yeni iş olanakları sadece taşeronlarda, part-time, düşük ücretlerle, ağır çalışma koşulları altında bulunabiliyor. İş güvenliği ekmek gibi aslanın ağzında.
Seçim propagandalarında malzeme yapılan yeni Anayasanın geleceği de belirsiz. Yeni hükümet sadece ekonomik ve demokratik anlamda değil, uluslararası ilişkiler bağlamında da ciddi sorunlarla karşı karşıya.
Sonuç olarak, yeni hükümetin ekonomik, demokratik ve dış politikada karşılaşacağı sorunlar ve bunları çözme iradesini oy aldığı halk kitlelerinin çıkarları yönünde kullanmasını beklemek fazla saflık olacaktır. “İstikrarın sürmesi” için faturanın yine işçilere ve işsizlere kesileceği anlaşılıyor.
Bu durumda biz emekçilerin parti ayrımı yapmadan birlikte mücadeleden başka seçeneğinin olmadığı, birlik ve dayanışmayı yüceltmenin bir zorunluluk olduğunu iyi kavramak gerekiyor.
Saygılarımızla…
İŞYERLERİMİZDEN HABERLER...
MAAŞ ÖDEMELERİMİZ NEDEN DEĞİŞTİ?
Vadeli maaş sistemine mi geçtik? Çalıştığımız ayın ücretinin 8 gün sonra ödenmesinin anlamı nedir? THY yönetimi sendikadan da olur almış görünüyor. Çünkü Hava-İş Sendikası yayınladığı mesajda (16.06.2011) “THY A.O’da personelin devam sistemi ile ücret sistemi arasında fiili bir fark olduğu gerçektir” açıklamasını yaparak aslında bu konuda işveren gibi düşündüğünü göstermektedir. Ondan sonra söylenenler yasak savmaktan başka bir anlam taşımıyor. TİS maddeleri açıktır. Bunu tanımayan işveren ve onay veren sendika yönetimine karşı sessiz kalmayacağız.
THY SÖZLEŞMESİ-UZUN İNCE BİR YOL MU?
Dürtmesek sendikadan açıklama gelmeyecekti! Sendika 27 Temmuz’da görülecek iş mahkemesini bekliyormuş! İşçinin bekleyecek durumu var mı, düşünen de, işçiye soran da yok. Biri topu yargıya atıyor, diğeri yargı kararını bekliyor. Bizim de onları izlemeye devam etmemizi istiyorlar. Oynan oyunun farkındayız; seyirci olmayacağız!
ZORUNLU EMEKLİLİK, SÜRGÜN, İŞTEN ATILMALARA ALIŞMAYACAĞIZ!
Zorunlu emeklilik, sürgün ve işten atılmalara alışmayacağız. Baskılara alışmak demek, işyerimizde ve ailemizde huzursuzluk, moralsizlik demektir. Evimize gidip başımızı yastığa koyunca yarın ne olacak diye düşünmek istemiyoruz. Sabahleyin “verimsizsin savunmanı ver” diyen bir yazının önümüze konulacağı endişesiyle çalışmak istemiyoruz. Çok şey mi istiyoruz?
İŞİMİZİ KAYBETMEK İSTEMİYORUZ.
On yılda binlerce işçi işten atıldı. İşveren verimsizlik bahanesiyle bizleri işten çıkarıyor. Mahkemeye gidiyoruz. Hakim işe iade ve ek tazminata hükmediyor. Fakat işimize geri dönemiyoruz. THY ek tazminat ödeyip bizi işe geri almıyor. Buna iş güvencesi denebilir mi? Kim kazanıyor? Sendika avukatı yüzde 10’u cebe indiriyor, THY’nin dediği oluyor, sendika da avukata para kazandırdığı için sözde iş yapmış oluyor. Kazanan kim?
AİDATLARIMIZ NEREYE GİDİYOR?
Aidatlarımız nereye gidiyor? Sadece her ay kesilen aidatlarımız değil, sözleşme farklarından yasadışı biçimde kesilip el konan milyonlarca lira nerede? Hava iş yönetimi aidatlarımızın nereye harcandığını açıklamalıdır. İşveren işçilere zam yapmak konusunda mahkeme yolunu gösterirken, maaşlarımızdan her ay aidatları düzenli bir şekilde keserek sendikanın kasasına yatırıyor. İşçiye zam yok ama sendikacılar mağdur edilmiyor. Neden?
TEMSİLCİ ODALARI KAPALI, SENDİKACILAR NEREDE!
Baskılar var, işten çıkartmalar devam ediyor, ücretler sekiz gün geç ödenecek ortada temsilci yok, sendikacı yok, sözleşme yok! Temsilcilerin çalışanlarca seçilmesi yerine sendika yönetimince atanarak belirlenmesinin nasıl bir sonuç verdiği bugün daha iyi anlaşılıyor! Sendikayı da temsilcisini de arıyoruz. Gazeteye kayıp ilanı mı verelim? Anadolu dâhil bir çok birimde temsilci yok. İşyerinde yaşadığımız sorunları ileteceğimiz bir kurum yok. Sendika odaları kilitli, haberimiz olmadan temsilcilik kurumu kaldırıldı mı? Sendika temsilcisi aranıyor, duyan gören varsa insaniyet adına haber versin!
DEVEYE HENDEK ATLATAN, MAZERET İZNİ ALIR!
İşveren vekilleri değişik birimlerde yarım gün mazeret iznini bile vermiyorlar. Yani Toplu iş sözleşmesi ile imza altına alınan bir hakkın kullanılması konusunda bile makul, mantıklı, geçerli bir neden isteniyor. İşçi atarken sadece “verimsiz” yazan matbu kâğıtları önümüze koyanlar, yarım gün mazeret izini için iki sayfa gerekçe istiyorlar! Sendika uyuyor mu?
SENDİKA MUHBİRLİK YAPAR MI?
Uçuş işletmede bülten dağıtımı yapan işçiler, sendika çalışanı tarafından polise ihbar edildi. Sendikanın yeni bir hizmeti daha devreye girdi! Ertesi gün Hava-İş kolluk kuvvetleri alana geldi. İkinci ihbar yapıldı. Bu kadar hizmete THY yönetimi de çağrılmalıydı değil mi? Sendika bunu da düşünmüş, Polisten kamera kayıtlarını istedi. Bu da işverene yeni bir hizmet olarak tarihe geçti!
HEP THY İŞÇİ ATACAK DEĞİL YA!..
2007 grev oylamasında kazanmamızı sağlayanlardan birisi olan THY emekçisi Nilgün ÖĞÜN ile sendikanın 10 yıllık hizmetlisi Ayşe KAYA Hava- iş yönetimi tarafından sorgusuz sualsiz, hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldı. Üç yılda işten atılan 6 çalışandan 5’inin kadın olması tesadüf mü? Ayşe KAYA’nın sorusunu biz de soralım: “İşçi atan sendika işçinin hakkını savunabilir mi?”
TGS BÜYÜYOR-HUZURSUZLUK DA!
TGS çalışanı kardeşlerimiz de huzursuz. Sayıları 6...bini aştı. Uluslararası kalitede tüm Türkiye havalimanlarında hizmet veren TGS işçileri canla başla çalışıyor. Ama karşılığı yok. Kalitede uluslararası düzeydeyiz ama kuralsızlıkta, yoğun mesaide Türkiye’nin en alt sırasında! Hava-İş sendikasının TGS’yi örgütlemesi için boşuna beklemek yerine işçiler olarak birbirimize ve haklarımıza sahip çıkalım.
GÖKKUŞAĞI HAREKETİ”